empty but beautiful ➷ lalisa + jungkook ✓

𝟏𝟑 : 𝐒𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐀𝐩𝐩𝐨𝐢𝐧𝐭𝐦𝐞𝐧𝐭 𝐖𝐚𝐬 𝐓𝐡𝐞 𝐏𝐫𝐞𝐟𝐞𝐫𝐫𝐞𝐝

"Ya! Hadi ama Lisa."

    Oğlan kızın arkasından koştururken nefes nefese kalışını umursamayarak hâlâ söylenmeye devam ediyordu.

"Ben... Senin bu kadar... hızlı koştuğunu... bilmiyordum..."

   En sonda hızlanıp elini kızın omzuna koyarak onu durdurduğunda, Lalisa Jungkook'un aksine gayet normal gözüküyordu.

"Ben mi dedim benle beraber koş diye? Hem antreman yapıyorum görmüyor musun? Durdurma beni, hoca gözetliyor koşup koşmadığımızı."

"İyi de... atlet grubunda olduğunu... daha önceden niye söylemedin?... Ben..."

"Sen... benim en sevdiğim rengi bulmaya çalışacağına koşu grubunda olduğumu bilseydin keşke."

"Ne yani? Bu bir trip mi?"

"Hayır..." diyerek bağladığı saçlarını Jungkook'un yüzüne savurdu Lisa. Ardından nefes nefese kalan oğlanı ardında bırakıp koşmaya devam etti.

"Ya!? Lalisa!? Kocanı arkada mı bırakıyorsun!?"

    Oğlan başını iki yana sallayıp hızlandı. Bir anda kıza yetiştiğinde, Lalisa kaşlarını çatıp yanında ki bitmiş derecede kalan oğlana baktı. Ardından durdu. Fakat oğlan bunu fark etmemiş ya da otamatiğe bağlamış olacak ki, hâlâ kafası eğik bir şekilde koşmaya devam ediyordu.

"Salak! Durdum ben! Buraya gelsene!"

   Jungkook birden girdiği transtan aydınlanıp başını kaldırdığında, bir saniyeliğine kaşlarını çattı. Ardından kıza bakıp kafasını iki yana salladı.

"Bir adım kıpırdarsam şerefsizim." Oğlan bir anda kendini yere bırakıp sırt üstü yere yığılmasına izin verdi bedeninin.

"Jeongguk!" Kız alnına vurup oğlanın yanına gitti.

"Salak mısın? Kalk yerden."

   Jungkook cevap vermek yerine kafasını iki yana sallayıp ellerini göğsünde birbirine birleştirdi. Kız ise dizlerinin üstüne eğilmiş, oğlanın büyük bedenini çekiştirip yerden kalkması için çabalıyordu.

"Hadi kalk! Hoca gelecek birazd-"

   Kızın sözü bitmeden oğlan kızın bileklerini kavramış, bir anda kendine çekmişti. Genellikle klişe gelen bu sahneyi, sanki Lalisa ilk defa okuyormuş gibiydi.

   Oğlanın hafif terlemiş saçları iki yana ayrılmış, alnını ortaya sunuyordu. Yanağından süzülen bir kaç damla, dudaklarına uzanıyor. Gerilmiş çenesi yeterince kusursuz duruyordu.

   O an istemsizce zamanın bir kaç dakika durmasını istedi kız. Jungkook'un öne sürdüğü şu "aşk" ilişkisine ne kadar inanmasa da, oğlanın yüzünü incelemek istedi.

    Düşünceleri oğlanın dudaklarına kayan gözleri ile kaybolurken, birden kendini geriye çekip boğazını temizledi. Saçlarını düzeltip kafasını yana çevirdiğinde Jungkook'un kıkırdamalarını duymamış gibi yaparak ayağa kalktı.

"Hadi... kalk sınıfa gidelim."

   Oğlan kalkıp üstünü çırpıştırdığında, kızın yanına koşuşturup boyunu Lalisa'nın boyu ile eşitledi.

   Kız kaşlarını çatıp önündeki oğlana baktığında, kafasını iki yana sallayıp yürümeye devam etti.

"Gözlerime..." dedi oğlan gözlerini beş altı kez kırpıştırarak.

"Aşık oldun değil mi?" demişti ardından kahkaha atarak yerinde kıpırdanırken.

   Lalisa ise göz devirip yerinde zıplayan oğlanı göz ardı ederek yürümeye devam etti.