Yayın tarihi: 8 Eylül Perşembe 2020
" Gözlerin ne kadar güzel , dudakların , tenin ... seni istiyorum kadınım olmanı istiyorum. "
'' Allahın cezası ben duru değilim'', birden üstüme atlayıp kollarımı sıktı '' Duru yalan söyleme bana Duru! ''
Koll...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Banyoda solgun ışığın altındaki yansımamı inceledim. Mavi gözlerim uykusuz kaldığım için kıpkırmızı olmuştu. Gözaltlarımda oluşan morluklara işaret parmağıma masaj yaptım pek bir işe yaramadı .
Pes edip musluğu açtım. Akan soğuk suyu avuçlarıma doldurup yüzümü yıkadım tekrar musluğu kapatıp asılı duran mor havluyla yüzümü kuruladım. Daha fazla oyalanırsam geç kalacaktım
Odama geçtim resmen altını üstüne getirmişim bir ara toplamam lazım. Düzleştiriciyi bulmam gerekiyordu dün yıkanıp kurulamadan yattığım için kabarmıştı , toka izi de çıkmış rezalet duruyordu.
Uzun bir arayıştan sonra makyaj masamın üstünde ceketimin altında buldum. Bu kadar dağınık olursam olacağı buydu. Düzleştirici ısınana kadar makyajımı hallederdim sonra düzleştirir giyinir , evden çıkardım.
Kafamda planı kurduktan sonra düzleştiriciyi prize takıp makyaj çantamı çıkardım. Fazla makyaj yapmayı seven biri değildim fondöten sürdüğümde yüzümde maske varmış gibi hissediyordum.
Sadece kapatıcı , rimel ve ruj sürmekle yetindim . Hızlıca makyajımı bitirip saçlarımı düzleştirdim. Yüzüm ve saçım bittiğine göre dün çıkardığım kıyafetleri giymeliyim . Krem rengi pantolon
ve beyaz gömleğimi hızlıca giydim. İşte hazırdım.
Odamdan çıkıp salona geçtiğimde bir şok dalgasıyla karşılaştım. Ev arkadaşım Ece'nin uyuduğunu sanırken kahvaltı hazırlarken buldum. Mucize olmalıydı.
'' Ben rüya mı görüyorum yoksa sen bana kahvaltı mı hazırladın ? ''
'' Evet hem de en sevdiğin yumurtadan yaptım ''
'' Allah Allah ben hangi yumurtayı seviyormuşum acaba ''
'' Sahanda yumurta işte ''
'' Ecoş ben yumurta sevmem ''
Dudaklarını büzüp bana baktı . Sevmediğimi tabi ki biliyordu ama tek bildiği şey sahanda yumurta olduğu için benim yumurta sevdiğime ikna etmeye çalışıyordu . Ece benim çocukluğum
demekti. Biz beraber büyümüştük. Anne ve babalarımız çok yakın arkadaştı kardeş gibi büyümüştük. Geçirdiğimiz o kara günden sonrada iyice birbirimize bağlanmıştık.
Bir akşam anne ve babalarımız plan yapmıştı akşam yemeğe gideceklerdi bizi babaanneme emanet ettiler. Hiç unutmuyorum annem gitmeden önce bana benim güzel kızım gelirken ne getirmemi
ister diye sormuştu sevinçle '' çiğkolata demiştim '' ama o çikolata hiçbir zaman gelmedi . Evet doğru tahmin ettin kaza geçirdiler onları kaybettik.
Çok şanslıydık aynı yetimhanede büyümüştük on sekiz yaşına geldiğimizde de ailemizden kalan parayla beraber bir hayat kurduk
Canınızı bu konularla sıkmak istemiyorum . Ve kapatıyorum.
