[11.09.2020] [14.10]
Yüz yüze konuşmanın, tüm bu karmaşık olayları telefondan anlatmaktan daha kolay olacağını düşünüyorken karşımda göz altları morarmış bir Mikasa görünce ister istemez daha fazla gerilmiştim.
Odamda dönüp duran ve konuşmamı bekleyen bu kızın Eren'e ne kadar değer verdiği açıktı. Onun Eren'e verdiği değerin yarısını bile veremediğimi biliyordum. Bu durum yüzünden içimden geçirdiğim tek şey keşke ben değil de Mikasa olsaydı oldu.
Kısa bir anlığına kafamı kaldırıp ayakta duran kıza baktım. Sabırsızlanıyordu fakat beni zorlamamak için elinden geleni yapıyordu. İyi de nereden başlayacaktım? Önce anlatıp ardından konuşmaları mı göstermeliydim? Yoksa konuşmalara hiç dokunmamalı mıydım? Ya bana inanmazsa? Hayır, burada Mikasa'dan bahsediyorduk. Ona Eren konusunda asla yalan söylemeyeceğimi bilir.
Düşünce dalgalarım arasında bir sağa bir sola savrulurken, siyah saçlı kız eteğine ne olduğunu umursamadan yatağın kenarına bıraktı kendini. Ardından kollarını iki yana açarak tam anlamıyla uzandı.
''Çok mu kötü bir şey?''
Duyduğum sakin ve bir o kadar da kırgın ses ile gözlerimi yumdum. Mikasa yargılamazdı. Şu an muhtemelen onu boş yere endişelendiriyordum. Aklından tamamen başka şeyler geçtiğine emindim. Yine de kendimi korkmaktan alıkoyamıyordum.
Derin bir iç çekip ellerimle oynama başladım.
''Telefonumda.''
İstemsiz bir şekilde ağzımdan çıkan kelimeler yanımdaki kızın kulağına ulaştığı anda vücudunu kaldırdı ve bana doğru baktı.
''Ne telefonunda?''
Benden bir cevap alamayınca ikimizin ortasında duran telefonuma uzandı. Zaten bildiği şifreyi zarif parmaklarıyla girdi.
''Nerede?''
Gerçekten söylemek istemiyordum ancak sözlerime hakim de olamıyordum.
''Mesajlar.''
Sesim gittikçe kısılıyordu. Korkudan değildi, bana kızmazdı. Geriliyordum sadece.
Kafasını tamam anlamında hafifçe salladı ve mesajlara girdi.
O mesajları kaç kere baştan sona okudu bilmiyorum. Son hatırladığım bana sarıldığı ve uzun bir süre onun omzunda ağladığımdı.
Sabah üstümde bir örtü ve yanımda özenli bir şekilde yazılmış bir not ile uyandım.
YOU ARE READING
you float like a feather in a beautiful world [eremin]
Fanfiction''Onca yıl hem duygusal hem de fiziksel olarak arkasına saklandığı maskeyi yüzüne öyle sıkı yapıştırmıştı ki çıkardığı zaman geriye hiçbir şey kalmamıştı. Soğuk bir sıfat vardı sadece'' [eren x armin] [angst] :¨ ·.· ¨: '· . ꔫ 12.09.2020 - 04.01.202...