dersler bittikten sonra ödev için araştırma yapmaya karar verdim ve kütüphaneye uğradım . saat altı buçuk gibi oradan ayrıldım ve yatakhaneye giderek üstümü değiştirdim . kütüphaneye uğramam işe yaramıştı verilen iksirin nasıl yapıldığına dair bilgiler bulmuştum . biraz odada takıldıktan sonra yedi buçuk gibi ortak salona indim , salonda beş altı kişi gülerek sohbet ediyorlardı , şömineden uzakta camların önündeki tekli koltuğa oturarak karşımdaki koltukla aramda duran sehpaya kitapları attım ve ödevi yazmaya başladım . geçen sefer ödevi fred tek başına yaptığı için bu seferde erken başlıyım çoğunu benim yapmam gerektiğini düşünmüştüm .
saat sekize gelirken ortak salona ikizler girdi . beni fark etmediler , direkt şöminenin önünde oturan kişilerin yanına gidip onlarla gülüşerek konuşmaya başladılar , önüme dönmem gerektiğini biliyordum ama sanki donmuş kalmış gibi izlemekten kendimi alıkoyamıyordum . elimi yanağıma dayamış sanki bir film izler gibi fredi izliyordum . her hareketi o kadar samimi ve içtendi ki insanı kendine çeken bir tarafı vardı .
beni ilk fark eden george oldu , fredi koluyla dürterek kafasıyla beni gösterdi , fredin bana bakıp gülümsemesiyle sanki suyun altından çıkmıştım ve şimdi sesler daha net ve görüntüler daha berraktı . yanağıma dayalı olan elimi kaldırarak hafifçe el salladım . fred arkadaşlarına bir şeyler söyleyip yanlarından ayrıldı ve bana doğru yürümeye başladı , üstümü düzelterek daha dik bir şekilde oturdum . yanıma geldiğinde ayakta konuşmaya başladı
- hey eşyalarımı alıp geliyorum tamam mı
kafamı sallayarak onu onaylamamla yanımdan ayrıldı ve erkekler yatakhanesine girdi
önümdeki koltuğa birinin kendisini bırakmasıyla az önce fredin olduğu yerden bakışlarımı çevirdim . george tekli koltuğa yayılmış sırıtarak bana bakıyordu . ağzı kulaklarında bir şekilde konuşmaya başladı
- kardeşimden gözlerini alamıyorsun heather
olamaz o kadar belli ediyor muydum yani . boğazımı temizleyerek anlamamazlıktan gelmeye karar verdim
- evet ron gerçekten çok yakışıklı
- hadi ama heather ondan hoşlandığın çok belli
oflayarak kafamı ellerimin arasına aldım ve yüzümü ovuşturdum
- benle sakın dalga geçme zaten karşılıksız hoşlanmak yeterince ezikçe
inanamaz bir şekilde bana baktı yayıldığı yerde doğrularak oturdu ve öne doğru uzanarak kafasını bana yaklaştırdı
- senin yerinde olsam bundan emin olmazdım
sorgulayan bakışlarımı gördüğünde devam etti
- hadi ama ona baksana senin yanındayken nasıl heyecanlanıyor , o da senden çok hoşlanıyor sadece bunu itiraf edemeyecek kadar salak . her gece senin hakkında konuşuyor ve ben bıktım
aman tanrımmmm inanamıyorum fred de benden mi hoşlanıyordu .gülümsememe engel olamadım . ağzım kulaklarımdaydı
- gerçekten mi
george benim sorumu yanıtlayamadan fred yanımızda belirdi . georgeun oturduğu tekli koltuğun kolçağına dayanarak konuşmaya başladı
- ne gerçekten mi
ben şaşkınlıkla ne diyeceğimi bilmeden kalınca george hemen atladı
- heeatherla balo hakkında konuşuyorduk kardeşim bana tam da balo için bir kavalyesi olup olmadığını söylüyordu
georgeun gittiği yol hoşuma gitmişti kafamı sağa sola sallayarak
- hayır maalesef yok dedim
george konuşmaya devam ederek
- peki kardeşim senin balo için bir eşin var mı
fred bir bana bir georgea bakıyordu
- h-hayır ama-
- mükemmel neden heatherla gitmiyorsunuz
kızarmama engel olamamıştım . gözlerimi fredden kaçırarak georgea çevirdim . gülerek bana göz kırptı ve fredi konuşması için dürttü
- ee şey olmaz
hayal kırıklığıyla bu sefer frede baktım . kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu
- ç-çünkü ee o ve ben olmaz yani
george sorgular şekilde devam etti
-fred şaka mı yapıyorsun
fred sinirlenmiş gibiydi ,oturduğu yerden kalktı ve georgea bağırmaya başladı
- neden böyle bir şey söylüyorsun ve beni zorluyorsun
george şaşkınlıkla sesini yükseltti
- dostum sen iyi misin
daha fazla duymayı kaldıramayacaktım . gözyaşlarım ne kadar istemesem de yanaklarımdan akmaya başlamıştı bile , kitapları elime alıp ayağa kalktım tam o sırada sağ bileğimden yakalayan fred heyecanla
- hayır yani heather öyle demek istememiştim
kitaplar elimden kaydı ve sesli bir şekilde yere düştüler . fredin yüzüne bakamıyordum , reddedilmek yeterince kötüydü . kafam yere dönük bir şekilde sessizce konuştum
- önemli değil gerçekten anlıyorum
sol elimle fredin bileğimdeki parmaklarını çözdüm ve ikizlere son bir bakış attım . george sanki bu kadar kısa sürede böyle bir şeyin yaşanmasına şaşırmış gibiydi , fred ise anlayamadığım şekilde üzgün gözüküyordu , ne istiyordu hala anlayamıyordum .
daha fazla dayanamayacaktım kitaplarımı almadan koşarak yatakhaneye gittim . max uyuyordu kendimi yatağa atarak gözyaşlarımın akmasına izin verdim , günün ilk ışıkları pencereden odaya sızdığında hala fredin dediklerini düşünüyordum .
kendimi ne ara kaptırmıştım ben böyle , sadece küçük bir hoşlantının bu kadar canımı yakıyor oluşu normal miydi ??
BU BÖLÜM BENİM İÇİN BİLE BİRAZ ÜZÜCÜ BİTTİ ÖNÜMÜZDEKİ MAÇLARA BAKICİYIZ ARTIK KJFNDJF
YAZARRRRR ÇABUK BİRLEŞTİR ŞUNLARI SABRIM KALMADI :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜLÜ AŞK (FRED WEASLEY FANFİC)
Romancegayet normal bir hayatı olan heather ile sürekli eğlence peşindeki fred weasleynin birbirine aşık olma hikayesidir O KADAR