Tzuyu her zamanki gibi evden çıkıp taksiye binmeyi beklerken kapıda gördüğü arabayla duraksadı. Arabanın içinden Mingyu'nun çıkmasıyla yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.
Onu en saf şekilde seviyordu.
"Tzuyu! Bugün işim yok kızları da bugün Daniel aldı Jihyo ile birlikte kızları gezdirecekler. Ben de seninle bir şeyler yapabiliriz diye düşündüm...tabii müsaitsen."
Tzuyu mutluluğunu gizlemek için başını öne eğerken Mingyu da onun ifadesini merak ettiğinden onun suratına bakmaya çalıştı.
"Tabii müsaitim, çok güzel olur. Nereye gideceğimize karar verdin mi?"
Mingyu heyecanla "Lunaparkları çok severim ben özellikle dönme dolapları. Sen de seviyorsan oraya gidebiliriz diye düşündüm."
"Evet evet! Bayılırım Mingyu!"
Mingyu aldığı cevaptan gayet memnun ve bilmiş bir tavırla gülümsedi. "Peki o zaman",diyerek arabasını eliyle gösterince Tzuyu arabaya bindi.
Kısa süre sonra lunaparka vardıklarında Mingyu ilk önce iki adet pamuk şeker aldı.
Tzuyu başını olumlu manada sallarken Mingyu'nun ona nazikçe uzattığı pamuk şekeri aldı.
Ardından Mingyu "İlk neye binelim istersin?",dedi.
"Gondola binelim bence!" Diye heyecanla cevap verdi Tzuyu.
"O hâlde ben biletlerimizi alıp geliyorum.",dedi Mingyu.
Tzuyu onun gidişini izlerken iç çekti. Ben bugün kalpten ölmezsem bir daha da ölmem, diye düşündü.
Kısa sürede Tzuyu'nin yanına gülümseyerek giden Mingyu heyecanla konuştu. "Aldım! Hadi gel.",diyip Tzuyu'nin elini tuttu.
Tzuyu Mingyu'nun hızına tetişmektezorlanırken Mingyu ise onun bu haline gülümsedi.
(...)
Son oyuncağa binmek için ikisi de en sevdikleri olan dönme dolabı seçti.
Mingyu her şeyin istediği gibi gitmesine sevinirken görevli ile göz göze geldiklerinde Mingyu görevliye göz kırptı. Görevli onu anladığını işaret ederken Tzuyu dönme dolaba binmişti bile. Mingyu da onun yanına oturdu ve aletin çalıştırılmasını bekledi.
Dönme dolap çalışmaya başladığında Mingyu Tzuyu'nin elini tuttu. Tzuyu ona hafif şaşkınlıkla baktığında Mingyu gülümseyerek "Adettendir.",dedi.
Tzuyu dönme dolaba bindiğinde el tutuşan kişilerin çoğunlukla birbirlerini aşık olduğunu düşününce şaşkınlıkla konuştu. "Bu bir evlenme teklifi mi?"
Mingyu boş olan eliyle ağzını kapatırken gülmemek için zor durdu. "Artık nasıl anlıyorsan..."
Mingyu ve Tzuyu dönme dolabın en üst kısmına geldiğinde makine durdu. Tzuyu korkuyla etrafına bakarken Mingyu gayet mutluydu.
Tzuyu endişeyle konuştu. "Makine bozuldu mu acaba?!"
Mingyu başını olumsuzca salladı. "Hayır. Sadece manzaranın tadını çıkart Tzuyu. Bu anı hep yaşamak istediğini biliyorum."
Tzuyu afallamış bir ifadeyle etrafa bakarken Mingyu onun güzel yüzünü inceliyor ve iç geçiriyordu.
"Nereden biliyorsun?"
"Tzuyu..."
Mingyu'nun ağzından ismini duyduğunda Tzuyu ona baktı.
"Sana bir şey itiraf etmeliyim."
Tzuyu ne diyeceğini merakla beklerken Mingyu iki eliyle Tzuyu'nin elini örterken onun gözlerine baktı.
"Seni seviyorum ve şu an kalbimin nasıl korkuyla attığını bilemezsin vereceğin, cevap beni korkutuyor. Beni sevmeyebilirsin elbette ama işte korkuyorum sevmemenden. Tzuyu senin hakkında bildiğim aşk itirafını bu şekilde almak istediğin ama ben bununla yetinemiyorum. Senin her şeyini bilebilmek istiyorum. Seni sevmekten korkmak istemiyorum. Sana olan hislerimin tam olarak adı aşk ve ben, sen yanımdayken sana seni sevdiğimi söyleyemediğim için çok kötü hissediyorum. Şimdi tekrar söylüyorum, seni seviyorum Tzuyu."
