''Bana bir şey olduğu yok , sadece bir kraliyet için prensesin kaybolmasının ne demek olduğunu bilmiyorsun sanırım.''
''Evet bilmiyorum çünkü benim yaşadığım yerde krallar , prensler , kraliçeler , şatolar , saraylar , kaleler , prensesler-''
''Yok...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selam arkadaşlar! Paralel Aşk 3.bölüm geldi. Yazarken çok eğlendim ben umarım siz de okurken eğlenirsiniz.♥
İyi okumalar ♥
*
*
*
Karanlık bir odada , yağan yağmurun ve gök gürültülerinin sesini dinliyordum. Odanın içine düşen gölgeler dans ediyor ve odadan girip çıkıyorlardı. Adını bilmediğim topuzlu kadının söylediğine inanmalıymışım , burası gerçekten bir saraydı. Ben bu sarayın en üstteki odalarından birinde duruyordum ve kapı üzerime kilitliydi. Yaklaşık bir saattir kapının önüne çökmüş camdan dışarıyı izliyordum. Sakin olmamam , panik yapmam gerekirdi ama hiçbir şey yapacak gücüm kalmamıştı. Kaçırılmış mıydım? Uzaylılar tarafından..
Bunları düşünemiyordum , belki de bunlar bir rüyaydı ama üstün özellikli bir rüya! Çok gerçekçi...
Değildi , bunlar bir rüya değildi. Gerçek hayatta yaşıyordum ve bu olaylar , kişiler...Bu dünya gerçekti!
Bu oda çok tuhaftı , sanki çok zengin bir otelin kral dairesinde kalıyormuş gibi hissediyordum ama kendi isteğimle değil. Ben bunları düşünürken kapının açılmaya çalışılması ile sert bir darbe yedim sırtıma.
''Ah!''
Kapı açılmamıştı ama sarsıldığı için canım yanmıştı.
''Pardon , pardon Eylül! Benim , Meg!''
''Sen kimsin?''
Fısıltı gibi bir sesle kendi kendime söylediğim şeyi duymamıştı az önce adının Meg olduğunu öğrendiğim kız. Kız diyordum çünkü sesinden kız olduğu anlaşılıyordu.
''İyi misin?''
''Nasıl iyi olabilirim ki? Bilmediğim bir yerde , tanımadığım insanların arasında ne olduğunu bilmeden burada oturuyorum. Seninle konuşuyorum ama seni de tanımıyorum.''
''Eylül..''
''He?''
''Ne diyorsun?''
''Dediklerim gayet açık ve anlaşılır. Neresini anlamadın , anlamıyorum.''
''Sarayda yaşamak istemediğini ve sarayın insanlarından nefret ettiğini biliyorum ama beni tanımamazlıktan gelmen kalp kırıcı.''
