his voice like an angel // sekai

•27•

Jongin yumuşak adımlarını usulca merdivenlerden indirirken sesini kesmiş sadece sürekli kapıyı tıklatan çocuğu durdurmak için evin kapısına gelmişti. Sakin bir nefes aldı, az sonra bir yunan heykeli öpecekti, sakindi.

Kimi kandırıyordu?! Kesinlikle sakin değildi, gram sakin değildi. Yaptıklarını çoktan affetmişti fakat yine de süründürecekti bu şerefsizi.

Derin bir nefes alıp kapının kilidini açıp kulpu indirdi ve kapıya yaslanmış beden üzerine düştü.

"Ah!"

"A... sen burada mıydın yahu esmer güzel?"

"Sevun evini suvatımdan çevk"

Gevşek gevşek gülen Sehun düşmemek için tutunduğu başın esmer bebeğine ait olduğunu fark edince elini çekti.

"Tülay?"

"He, Tülay, he."

"Öpecektin."

"Ayıldın bakıyorum?"

Sehun'un hatırlamasıyla kaşlarını çatarken içti mi yoksa onu mu yiyor diye nefesini kokladı, leş gibi alkol kokuyordu. Suratını buruşturarak geri çekildi.

"Iy."

"Iy deme esmer, öpeceksin birazdan."

"Hmm.."

Jongin gözlerini kısıp uzun boylu çocuğa bakındı ve gözlerini kısıp elini ensesine attı. Sarhoştu sonuçta, hatırlamayacaktı. Onu az sonra ölecek gibi iştahla öpmesi kesinlikle hatırlanmayacaktı. Kendine çektiği uzun bedenin dudaklarını kendi dolgun dudaklarıyla kapattı. Yumuşak et parçalarını bir an fark etmemiş olan Sehun, öpüldüğünü fark ettiği anda ipleri eline almış, sarhoş olmasına rağmen dilini usulca dudakların arasından geçirip esmeri kapıyla arasına hapsetmişti.

Boğuk bir iniltiyle ellerini ensesinde birleştiren esmer saniyeler sonra kalçalarında hissettiği ellerle Sehun'un kucağına alındığında, sokağa canlı porno izlettiklerinin yeni farkına varmıştı. Sehun kasıklarını Esmer'e bastırıyor aralanan dudakları ısırarak inleyişini kulaklarına kaydediyordu.

Jongin kontrolü ele alması gerektiğini fark ettiğinde hızlı bir şekilde tepinerek kucağında olduğu bedenden ayrıldı ve kendisini eve kapatıp sırtını kapıya yasladı. Aldığı derin nefesler göğüs kafesini zorladığında kapıdaki tıkırtılarla duraksadı.

"Jongin.."

"Siktir git Sehun, söz verdin."

Bir süre sessizlik olduğunda Jongin rahat bir nefes alacaktı ki hıçkırık seslerinin arasından Sehun o malum sözleri söyledi.

"Jongin ben.. ben şu an duygusal bir topum ve... ve evet ağlıyorum.. beni içeri al..."