San'ın elindeki silahın sertçe yere düşmesi ile gözlerimi açtım. Vurulan kişi... Jongho'ydu .
Etrafımdaki bütün sesler kesilmiş sadece dolu gözlerimle yerde yatan Jongho ve kanamayı durdurmaya çalışan Seonghwa'yı izliyordum.
Hwa :Dae ! o ölecek...
polisler ve ambulanslar neredeydiler? neden kimse yaşanan olayı duymuyor yada görmüyorlardı
Hwa: Hayır dostum ölemezsin daha çok mutlu anılarımız olacak
kendimi toplayıp Seonghwa'nın yanına çöktüm. Seonghwa tişörtü ile belindeki kanamayı durdurmaya çalışıyordu. Kıyafet bulmalıydım...
San: Hırkamı alın
bu neydi şimdi hem ölmesini sağlayıp hem de yardım etmeye çalışması? bu durum hakkında sonra konuşacağımı aklıma koydum çünkü şuan hiç sırası değildi. Uzattığı hırkayı alıp hemen yaranın üstüne bastırdım. Kan kaybediyordu fazlasıyla...Telefon bulacak bir insan aramak için gözümü etrafta gezdirdim. Her yer bulanıktı ve sanki uydusu çekmeyen bir televizyon gibi karıncalıydı daha da önemlisi bir dairenin içindeydik.
-Seonghwa ne oluyor?
******
"Efendim makinede sıkıntı var o ölecek!" diye haykırdı menajer
"hayır o şimdi çıkmayacak , yaşaması için bir şey yap!" dedi patron
"onu vurmamalıydı" diye tekrar söylendi patron
******
zihnindeki cümlede neydi öyle kim yapacak bunu? elimi bileğinden çekip konuştuğunda ona döndüm.
Jongho: Dae ben iyiyim
- Kuzum sana yardım edeceğiz tamam mı?
Jongho: Ben gerçekten iyiyim Dae ,ağrım yok
-ne?
Hwa: ne ?
✨
(Jongho)
içime giren sert cisim yüzünden yere düşmüştüm. Belimde hissettiğim sıvıyla elimi oraya koydum .Bulanık gördüğüm için gözümü kısarak elime baktım. Kıpkırmızıydı .Vurulduğumu anlamam kısa sürmüştü . Hemen yanıma gelen Seonghwa ile daha az canımın yanacağını düşündüm.
Beynimde sesler duyuyordum. "Onu vurmamalıydı" diyen bir adam ve "Makine açık bizi duyuyor, kapat şunu!" diye bağıran bir kadın. Ne oluyordu? hayali sesler mi duymaya başlamıştım. Görüşümün gittikçe kötüleştiğini anladığımda gözümü kapattım. Acıdan konuşamıyordum. Dae zihnimi okur diye beynimde şu kelimeleri döndürdüm.
"BENİ KURTARACAKLAR"
Hayır bu sözleri söylemek istememiştim. Bunlar benim düşüncem değil!!
Garip bir şekilde acım azalmaya başlamıştı gözlerimi açıp onlara canım acımadığını söylemeye çalıştım.
✨
(Dae)
Jongho'ya ne kadar hastaneye gitmemiz gerektiğini söylesem de kabul etmemişti. Tişörtünü kaldırıp yarasına batığımızda hiçbir iz bulamamıştık işler garipleşmeye başlıyordu . Gözüm Yeosang ve San'ı aradı. Yeosang etrafımızdaki bulanıklığı ve hepimizin içinde durduğu daire gibi olan kalkanı kırmaya çalışıyordu. Daire'nin içindeki 2 arabayı hava kaldırıp ileriye fırlattı ama arabalar daireye çarpıp yere düşmüştü.
Daire'nin kenarında oturan San'ın yanına hızlı adımlarla ilerledim. Ne yapmam gerektiğini ya da ne söylemem gerektiğini bilmiyordum sadece ilerledim.
San: Dae ben ne yap-
cümlesini benim sert yumruğum kesmişti .Tüm nefretimle vurmuştum ona. Hayatta en son isteğim şey dostlarımın yaralanması ve üzülmesi olmasına rağmen San onun da dostu olan birini öldürme derecesine getirmişti .
Burnun da ki kanı silip ayağa kalktı,
San: Ben isteyerek yapma-
-Sus San daha çok sinirleniyorum
Evet biliyorum bilinçli bir şekilde yapmamıştı bunu ama şuan hiç de açıklamasını dinleyecek bir sakinlikte değildim .Daire'ye daha da yaklaştım. Elimle daireye dokunmaya çalışmamla daire yok olmuştu. Bu da neydi şimdi beynim benimle oyun mu oynuyordu?
Hwa: Eve gidip bu olanları rahat kafayla düşünüp çözüm bulalım olur mu?
-olur gidelim, bekle Jongho ben sana yardım edeyim
Jongho: sorun değil yürüyebilirim.
Eğer Jongho ölseydi Seonghwa onu geri getirebilir miydi bu garip durumda?
Bu bölümden de anlaşıldığı üzere final'e adım adım gidiyoruz:/ Bölüm hakkında düşünceleriniz neler ? Bundan sonraki bölüm uzun bir süre sonra gelebilir 😕
Jongho✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"GİZLİ GÜÇ" [ATEEZ✨]
Fanfiction-Lies- : Sırrını biliyorum Dae :) ___________ Hwa : O kıza ne- burnun kanıyor! - Aish o kız bugün zihnini okuduğum onuncu kişi- Hwa: Ne? zihnini mi okudum dedin sen? Dediğim şey ile refleks olarak ağzımı kapattım. -Bu lütfen aramızda kalsın olur...