Giyip dışarı çıkıp Berke'ye beklemeye başladım. Bir süre sonra geldi. Elim ayağıma dolaştı. Arabaya bindim. O muhteşem gülümsemesini gösterdi. O an eridim. Ona sıkıca sarılmak istiyordum ama sadece selam demekle yetindim. O an telefonuma mesaj geldi. Tabiki Berfin'dendi.
Berfin: Allah Yağız'la Berke buluşacakmış beni de davet etti. Çifte randevuya çıkıyoruz Yaren.
En azından tek olmayacaktım. Berke'ye "Yağız da mı gelecek?" diye sordum. "Senin için sorun olmazsa evet." dedi. Sorun olmaz anlamında başımı salladım. Biz giderken Aysude ve Ceren cafede otururken Yiğit gelmiş ve Aysude'yle konuşmuş. Ceroş tek kalmış. Sonra Cellat gelmiş. Cerende benim gibi erimiş bitmiş. Öyle güzel gülmüş ki. Bana bunları akşam anlattı. Sonra gelip elini uzatıp "Ben Özgür Deniz Cellat ama arkadaşlarım ve sen bana Cellat diyebilirsin." demiş. Ceren Cellat'ın arkadaşlarından ayrı tutmasını çok büyüttü ama bence normal. Yeni tanıştığı için onu arkadaşlarından ayrı tutması benim için normal. Neyse sonra konuşmuşlar ve şu Berke'yle sevgili olmaya çalışan kız bir ara Cellat'a da yürümüş. Cerende onu dinlemiş. Ve yarın Ceren'i Cellat evinden alıp okula gideceklermiş. Vay be onlar bunları yaşarken bende sinemada yanımda oturan Berfin'i dinliyordum. Sadece Yağız'ı anlattı. Sonra Burger King'den menü aldık ve yedik. Ve Berke akşam beni bize bıraktı. Ve yanağıma bir buse kondurdu. Yanağım o an uyuşmuştu. İyi geceler diyip oradan uzaklaştı. Bende o yolda kaybolana kadar onu izledim. Şimdi evdeyim. Annem bugün niye geç geldiğimi sordu. Kızların eve gelip beni hazırladıklarını görmemişti işteydi. Ve Berke ile sinemaya gittiğimi söyleyemezdim. Ceren'le dışarıda olduğumu söyledim. Annem oflayıp mutfağa doğru ilerledi. Nolmuştu şimdi.
***
Sabah kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa girip Mısır gevreği aldım kendime. Kendimi çok halsiz hissediyordum. Okula gitmek istemiyordum. Koltuğa oturup telefonuma baktım. Gruptan +99 bildirim vardı. Hepsi Berfin'dendi. Dün geceyi anlatmış. Üstüne üslük Berke dün beni öptüğünü Yağız'a söylemiş Yağız Berfin'e Berfin ise herkese söyledi. İnşallah bu annemin kulağına gitmez diyip mısır gevreği kasemi tezgaha bırakıp duşa girdim. Okula geç kalmıştım. Bravo! Annem bunu duyunca büyük bir cezaya merhaba diyecektim. Sonra kapı çaldı. "BEKLEYİN!!" diye bağırıp üstümü giyinmeye odama gittim. Okula gitmek istemediğim için kurtulma payı olarak geç kalmayı öne sürecektim o yüzden üstüne öylesine bir şey geçirip kapıya koştum.Kapıyı açtığımda Berke karşımda duruyordu. Ben ise elimde saçıma doğru giden tarak ve eşofman takımım ile onun karşısında. "Niye geldin?" "Çok ağır olmadı mı? Okula gelmediğini görüp merak edip geldim. Olamaz mı?" Özür dilerim kaba davrandım biraz. İçeri gel istersen ama biraz dağınık." Biraz tereddüt etti. "Korkma annem işte. Evde kimse yok." İçeri geçti. Napacaktım. Dolapta yaptığım pasta vardı. Başka bir şey bulamayıp onu getirdim. "Niye gelmedin?" diye sordu. "Biraz hastayım sanki kötü hissediyorum." dedim. Telaşla "Ciddi bir şey olabilir hastaneye gittin mi?" Hayır anlamında başımı salladım. "Çok ciddi değil her ay böyle oluyor." Sonra kapı çaldı. Kalktım ve delikten baktım. "Anasını satayim(kusura bakmayın)" dedim ve ekledim. "Almanya'dan ablam gelmiş. Seni burada görmemeli. Ama ablam geldiği an temizlik yapar her yeri açar temizler. O yüzden buldum bekle." diyip kilere gittim. Orada projeler için kullandığım tahtayı aldım. Ablam önceki projemi bilmiyordu. O yüzden bu sanki yeni projem gibi yapacaktık. "Berke burada sadece proje ödevi için buradasın unutma." diyip kapıyı açtım. Sanki ilk defa görür gibi şok olmuş gibi yapıp ablama sarıldım. Sonra enişteme sarıldım. Ardından bücür yeğenim Melisa'yı kucaklayıp Berke'nin yanına oturdum. "Melisa bak bu Berke abin sınıf arkadaşım." dedim ve o ablamı merak eden soru Melisa'dan geldi."Neden burada teyze?" diye sordu. "Hani sana anlattığım fizik öğretmenim var ya o bize ödev verdi hemen yapın dedi. Bizde izin alıp yapmaya başladık. Di mi Berke abisi?" dedim. "Evet Melisacığım." diyip ayağa fırladı. "Neyse ben gidim projeye okulda devam ederiz. Babama söyledim bugün ikimizde yok yazılmayacağız." Onu yolcu edip kendimi koltuğa attım. Tam rahatladım dedim ablamın sinirli bakışlarını gördüm. "Efendim dünyanın en iyi,güzel,hamarat ablası?" "Şımarma! O kim? Bu fizik değil coğrafya projesi. Beni kandırma. Kim o?" Öyle iğneleyici bakıyordu ki ne diyeceğimi bilemedim. "Abla şey sınıf arkadaşım da bugün hastaydım biraz gitmedim. Merak etmiş." dedim. Tamam diyip geçeceğini düşündüm. "Merak edemez hiç bir erkek benim kardeşimi merak edemez. Bana karışma temizlik yapacağım." diye bağırdı. Off bu annemin kulağına gidecekti. Gitmese bile ablam bana ceza verecekti.
***
Temizliğin ardından geldi yanıma oturdu. "Cezan..." diye başladı. "Evden okula,okuldan eve bu kadar kızlar da gelemez." diyip kalktı. Yemek hazırlamaya gitti. Sonra eniştem gelip kulağıma "Hakettin,üzgünüm." diyip gitti. Ardından Melisa geldi." Teyze üzülme ben annemi vazgeçirmeye çalışırım. Ama sen üzülme. O abi ile sevgili misiniz?" dedi. "Melisa sevgili kelimesini nereden biliyorsun sen bakim? Hem annene karşı gelme hakettim." "Teyze annem babama uçakta habire "Umarım Yaren'in sevgilisi yoktur. Varsa büyük ceza onu bekler." falan diyordu." dediğinde gerçekten pes dedim. Sonra odama çıkıp bilgisayarımdan Netflix açıp bir kaç bölüm dizi izledim. O sırada annem eve gelmiş ve her şeyi öğrenmiş. Yemeğe indiğimde keşke inmez olaydım dedim. Hepsi sinirle beni bekliyordu. Ben ise onlara gülümsemeyle karşılık verdim. Annem "O kim? Neden burada? Niye okula gitmedin? Ablana niye yalan söyledin? Dün bana doğru mu söyledin?" diye soruları sıraladı. Hepsine cevap vermek zorundaydım ikinci cezayı kaldıramazdım. "Berke sınıf arkadaşım olur kendisi dedim ya gelmeyince kızlar falan merak etmiş arabası olunca gelip o bakmış. Ablam kızar diye yalan söylemek zorunda kaldım zaten yine kızdı ama dün evet yalan söyledim. Berke ben Berfin Yağız sinemaya gittik." deyiverdim. Melisa söze girdi." Teyze filmlerdeki gibi korku filminden korkup Berke abiye mi sarıldın?" "Ya Melisa sus sen" diye kızdım. "Gerçekten öyle olmadı değil mi Yaren!?" diye bağırdı annem. "Hayır ya olmadı beni rahat bırakın artık her şeyde ceza ceza bıktım artık." Masadan kalkıp sinirle odama koştum. Ve direk uyudum.
***
Saat 8.00'de telefonla uyandım. Arayan Berke'ydi.
-Alo efendim Berke
-Civciv aşağıdayım seni bekliyorum bir cafeye gider bir şeyler atıştırıp okula geçeriz diye düşündüm. Kötü mü yapmışım?
-Yok Bekoş ama cezalıyım maalesef okuldan eve,evden okula kusura bakma aşko
-Aşko? Bekoş?
-Ya Berke çok pardon kafan gidik biraz
-Sorun yok civciv okulda görüşürüz
-Görüşürüz Berke
Kendimi bir kere daha rezil etmiştim. Hem Bekoş dedim tamam bunda çok bir şey yok o da bana Civciv diyordu. Ama aşko demiştim. Bunda bir şey vardı.*Bu bölümde biraz kısa oldu ama çok bölüm atıp kısa bölüm atacağım. Umarım seversiniz. Görüşürüz ❤️*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretle Başlayan Aşk
Fanfiction*Fesat değildir* YarBer olacaktır. Diğer shipler bazen olabilir. Ayhan ve Cemre kötü olarak yazılacaktır. Linçlemeyin!