Altıncı Bölüm

253 15 0
                                    

"...Ege o?" dedi masumca. Sinirden çıldıracaktım." Ege kim? Niye sarılıyorsun?" diye bağırdım. "BERKE BAĞIRMA!!! SEN CEMRE İLE SARMAŞ DOLAŞ CAFEDE OTURURKEN BEN SANA BAĞIRDIM MI??" diye bağırarak karşılık verdi. "Haklısın özür dilerim." dedim. "Ege kuzenim 3 aydır görüşmüyorduk. Burada karşılaştık. Sarılamaz mıyım? Sevgilim değilsin!" dedi. Gerçekten üzülmüştüm. Evet sevgilisi değildim. Karışamazdım ona. "Tamam içeri geçelim randevu saati geçmesin." dedim. Hastaneye girip odaya girdi. Bende dışarıda bekledim. Sonra çıktı.
*YAREN'İN ANLATIMIYLA*
Çıktım. Arabaya doğru giderken Ege'yi gördüm önce Berke'ye baktım. Sonra Ege'ye görüşürüz diyip çıktım. Berke'ye çok ağır şeyler söylemiştim. Ama bana kimsenin karışmaya hakkı yok. Özellikle Berke'nin. Küçüklüğümden beri biri bana karışırsa gerçekten sinirlenip ağır laflar söylerim. Arabayı sürmeye başladı. Söze başladı. "Şey ekiple bizim eve gideceğiz sende gelir misin? Lütfen hayır deme." dedi. Hayır demek istemiyordum ama kendimi çok halsiz hissediyordum. "Üzgünüm ama kendimi halsiz hissediyorum. Beni eve bırakır mısın?" Başını tamam anlamında salladı. "Sen bilirsin civciv." arabayı bir süre sonra durdurdu. Benimle indi. Sarıldı. "Kendine iyi bak! Kimse için üzülme civcivim." diyip arkasını döndü. Onu çok kırmıştım. "Berke..." diyip ona doğru gidip yanağından öptüm. Sonra sıkıca sarılıp gittim. Eve girdiğimde kendimi çok mutlu hissediyordum. Anneme gidip görüşmemi söyledim. Odama gittim. Sonra bir şey hatırladım. Bugün annemin doğum günüydü. Çağıracağım kimse yoktu. Annem ve ben. Ona pasta yapacaktım ama onu mutfaktan çıkarmam lazımdı. Buldum. Üstümü değiştirip bir eşofman takımı giydim.

 Üstümü değiştirip bir eşofman takımı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra annemi gidip öptüm. "Anneciğim bugün yemeği ben yapacağım. Ama sen olunca rahat edemiyorum. Sen git salonda bir şeyler izle. Uyu falan tamam mı? Lütfennn." kıyamayıp tamam diyip odasına çıktı. Galiba uyuyacaktı. Sonra dolaptan malzemeleri çıkarıp tezgaha dizdim. Sonra kap alıp malzemeleri içine boşalttım. Sonra Berfin'i aradım.
-Alo Befo akşam teyzenin doğum günü için hazırlık yapıyorum. Benim için bir tane hediye alıp teyzemlerle akşam 8'de gelirsin değil mi? Zamanım yok. Kabul ettiğini varsayıyorum. Öpüyorum bayyy
Telefonu kapattım. Ve bir şarkı açtım. Şarkı şöyleydi. "Küçük civcivim, güzel kızım,dünyam benim..." diye ilerliyordu. Berke aklıma geldi. Berke'yi aradım.
-Alo Bekoş napıyorsunuz?
-Öyle tabu oynuyorduk.
-Takımın kiminle?
-Cemre. O da buradaymış.
-Off tamam bay bay
Yüzüne kapattım. Önce Ege'ye sarılmama kızıyor sonra Cemre ile takım oluyor. Sonra telefon çalıyordu. Berke olduğunu düşündüm.
-Ne var!
-Civciv kızma
-Kimsin!
-Ayhan Balcı tanıdık geldi mi Yaren Balcı
-P*ç arama beni bir daha şerefsiz
Allah'ım birde Yaren Balcı diyor ya. Telefonumu sessize alıp pastayı yapmaya döndüm. Ama yemekte yapmalıydım. Anneme yemek yapacağımı söylemiştim. Peynirli makarna yapacaktım. Makarna suyunu kaynamaya bırakıp devam ettim pastaya. Sonra evde çikolata olmadığını hatırladım. Çikolatalı pasta tarifi yapıyordum. Başlamıştım. Yukarı çıkıp anneme baktım. Uyuyordu. Odamdan para ve anahtarı alıp çıktım. Yakınlarda bir bakkal vardı oradan alacaktım. Sonra bir araba arkamdan gelmeye başladı.  "Şştt kız alim mi seni? Niye bu kadar güzelsin ya?" Elime taş aldım kafasına fırlatacakken arabadan indi. Berke'ydi. "Senin ne işin var burada Cemre çok üzülür bak!" diyip devam ettim yürümeye. Kolumdan tuttu yine. Her zaman böyle diyordum ama şu an gerçekten çok yakındık. Her an beni öpecek gibi bakıyordu. "Yaren beni bir dinle lütfen." dedi. Dinleyecek bir şey yoktu. "Dinlemek falan istemiyorum. Anla Cemre'ye aşıksın bırak beni ya Cemre y..." sözümü kesip beni öptü. Şok oldum. Şu an dudaklarımız birbirine değiyordu. Saatlerce böyle kalabilirdik. Zaman durmuştu. Sanki aylarca burada böyleydik. Berke'ye gerçekten aşıktım. Sonra bende ayrıldı. Hala kolumu tutuyordu. "Cemre'ye değil sana aşığım." diyip kolumu bırakıp arabaya bindi. "Sende eve geç." diyip gitti. Napacaktım şimdi. Eve geçtim pastayı sade yapacaktım çikolata almaya gidemeyecek kadar şaşkındım. Eve girdim parayı geri odama bırakıp mutfağa yine girdim. Makarna suyu kaynamıştı. Makarnayı içine atıp kaşarı rendeledim. O sırada dışımdan Cemre'ye küfür ediyordum. "P*ç aramıza giriyor habire Berke sevmiyorum diyor hala dibimde bitiyor bir de bana pasaklı diyor kim pasaklıymış ben mi pasaklıymışım paçoz!" diye saydırıyordum. Sesle irkildim. "Kızım neyden bahsediyorsun?" dedi. "Şey anne önemli bir şey değil. Sen uyumuyor muydun? Niye kalktın yemeği ben yapıyorum." dedim. "Bağırarak küfür edersen nasıl uyuyabilirim?" dedi. "Ayy anneciğim çok özür dilerim. Hadi sen devam et uykuna sessiz olacağım." dedim. "Kızım sen aşık olmuşsun." dediği şeyle şok olmuştum. Ve ikinci bir çok geliyordu. "Hemde Berke'ye." Nasıl anlamıştı. Aklım almıyordu ama kızmaktasınız daha çok anlamamıştım. "Niye kızmadın?" diye sordum. "Kızım bende senin yaşından geçtim. Babana o zaman aşık olmuştum." dediğinde anneme sarıldım. "Ama Cemre aramıza giriyor. Berke bana aşık olduğunu söyledi. Ama hala anlamıyor kız." dediğimde ağlıyordum. Hayır ağlama Yaren ağlama. "Kızım ağlama. Hiç bir zaman üzme kendini. Psikolog ne demiş? Hiç bir zaman olumsuz düşünme değil mi? Bir gün gelecek sevgili olacaksınız. Cemre'ye aradan çekilmek zorunda kalacak ama sakın üzme kendini. Her şey zamanla."

Nasıl olmuş ben YarBer yerlerini çok beğendim. Berke'nin kıskanmaları olsun öpücükler olsun çok hoş oldu. Oy vermeyi unutmayın görüşürüz ❤️

Nefretle Başlayan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin