Berke kucağına aldı ve merdivenin başına geçti. Ve konuşmaya başladı." Ben Berke Yardım,Hakan Yardım'ın oğlu. Ve kucağımdaki kişi Yaren Alaca." dedi ve devam ederken sözünü kesip "Berke beni indirir misin?" diye sordum hayır anlamında başını sallayıp devam etti. "Eğer Yaren'in kılına Ayhan Balcı,Berk Altıntaş ya da herhangi biri tarafından zarar görürse karşısında beni bulur. Anlaşılmayan bir şey yok bence." diyip kantine doğru gitti. Ama beni hala indirmedi. Yiğit,Cellat ve Yağız'ın olduğu masaya ilerledik ve beni sandalyeye oturttu. Kendimi bebek gibi hissediyordum. Berke'de babam beni koruyordu. Ardından Berfin ve Aysude geldi. Ceren'i de beklemiştim ama yoktu. Ardından uzun sessizliğin ardından Ceren gelip Cellat'ın yanına oturup gülümsedi. Bende ona karşılık verdim. "Noldu? Niye hepimiz buraya toplandık." diye sordum. Yağız kim söylemek ister diye sorduğunda telaşlanmıştım. "Ablama,enişteme,Melisa'ya bir şey mi olmuş? Bugün yola çıkacaklardı." diye sordum. Berke "Maalesef diye söze girdi. "Ablan,enişten ve Melisa'yı trafik kazasında kaybettik. "NE!!!HAYIR OLAMAZ ŞAKA DEĞİL Mİ BERKE BANA ŞAKA YAPTIĞINI SÖYLE!! BERKE CEVAP VER!!!" diye bağırıyordum şu anda. "Maalesef şaka yapmayı çok isterdim. Ama yapamıyorum." dediğinde kalkıp masadan ağlayarak gittim. Berke arkamdan "Bekle beni bekle." diye bağırıp duruyordu. Kendimi tuvalete attım. Ağlamamı durduramıyordum. Berke geldi. Ağlamanın etkisiyle ona sarıldım. O da bana sarıldı.
*BERKE'NİN ANLATIMIYLA*
Tuvalete doğru gittiğimde bana sarıldı. Buna ihtiyacı olduğunu düşünüp bende ona sarıldım. Onu yalnız bırakmayacaktım. Çok ağırdı yaşadığı. Sakin kalmasını beklemezdim zaten. O bana sarılırken babama mesaj attım.
Berke:Baba Yaren'in ablası vefat etmiş. Çok kötü ağlıyor. Eve götürüyorum.
Babası: Tamam oğlum başımız sağolsun.
Yaren'i kucağıma alıp götürmeye başladım. Kantine biz gidiyoruz anlamında bir işaret yaptım. Yaren hala ağlıyordu. Bahçeden çıkıp arabaya bindirdim. Annesi evdeydi. Ondan öğrenmiştim zaten acı haberi. Onu getirmeme inşallah bir şey demez diye düşünüyordum. Yaren hala ağlıyordu. Krize girmişti. Küçükken babası vefat ettiğinde de böyle olmuş. İki ay psikolog yardımı ile düzelmiş. Berfin anlatmıştı bana. Sonra arabadan indirdim. Kucağıma almayı düşündüm ama annesi görürse ceza verebilir bu durumda olmasa bile sonra verebilir. Yaren her şeye ceza verdiklerinden bahsetmişti. Eve doğru yürütmeye çalışıyordum. Kapıyı annesi açtı. O da çok ağlıyordu. "Başın sağolsun Özlem teyze." dedim olumlu bir cevap bekliyordum. "Sağol oğlum. Yaren'i getirdiğin için teşekkür ederim. Ama ayıp olmazsa senden bir şey istemem gerek?" dedi merak ettim. Yaren ile ilgiliyse düşünmeden kabul edecektim. "Ayıp olmaz Yaren ve size her şekilde yardım edeceğim. Hiç kuşkunuz olmasın." dedim. Cevap olarak "Yaren'in psikoloğa ihtiyacı var. Küçükken babası vefat etmişti o zamanda böyle oldu. Psikoloğa gitti. Şimdi de düzeleceğini düşünmüyorum. En iyi psikologları tuttum. Yaren düzenlene kadar sen götürür müsün? Her gün 2 saat senin için sıkıntı olursa özel araba tutabilirim?" dedi. "İki dakika sonra cevap versem Yaren ağlamaya yenik düşüp uyudu onu izninizle yatağa götürebilir miyim?" diye sordum. Yaren omzuma yatmıştı ben Özlem teyze ile konuşurken. Tabi anlamında başını salladı. "Odası nerede?" diye bir daha sordum. "Yukarı çık sağa dön Yaren Alaca yazıyor." Tamam anlamında başımı salladım. Yukarı çıkıp odaya girdim. Dergilerden fırlamış gibi odası vardı. Yaren'i yatırıp kitaplığına göz gezdirdim. En sevdiğim kitapları okumuştu. Ve bir rafın üzerinde benim için özel bölümü vardı. Oraya koymuştu. Sonra orada aile fotoğrafını gördüm. Yaren küçükken bile bu kadar güzeldi. Sonra annesi kızar diye hemen aşağı indim. "Oğlum bak senin için sorun yoksa götürmek zorunda değilsin?" vereceğim cevap kesindi. "Her daim yanındayım Yaren'in şimdi Yaren'i kötü durumunda yalnız bırakmam. Saat kaçta gelim?" diye soru yönelttim. "Saat 2-4 arası. Senin için sorun olur mu?" dedi. "Olmaz zaten babama söyledim yaren düzelene kadar okula kendini iyi hissettiğinde gelecek. Ben ona her şeyi anlatırım." dedim Özlem teyzenin gözleri dolmuştu. "Allah senden razı olsun Berke." dedi. Gözlerim doldu. "Neyse ben sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim yarın bir buçukta hazır olsun gelip alırım siz bana konum atın hastaneye dair." diyip kapıya yöneldim. "İyi günler. Tekrardan başınız sağolsun. Bir şey olursa her zaman arayabilirsin. Yaren'de numaram var." gülümseyip çıktım. Özlem teyzenin bana iyi davranması hoşuma gitmişti. Sonra okula gittim. Kızlara ve ekibe her şeyi anlattım. Ceren çok üzgündü. Yaren'i tahmin edebiliyor çünkü babası vefat ettiğinde Ceren hep yanındaymış. Şimdi de yanında olacağından kuşkum yok. "Yarın saat 2-4 arası ben yokum yarın. Yaren'i psikoloğa götüreceğim. Babama söyledim. İsterseniz sonra Yaren'i neşelendirmek için bizde buluşalım. Nasıl fikir?" Hep bir ağızdan "Tamam olur." dediler.
***
Bugün Yaren'i almaya gidecektim. Arabaya bindim. Hızlı sürüyordum. Geç kalmıştım. Sonra sağ salim Yarengilin evinin önüne geldim. Yaren kapıda bekliyordu.Beni benden almıştı. İlk defa makyajsız görmüştüm. Makyajsız daha güzeldi. Gözlerimi ondan alamıyordum. İnip yanına gittim." Çok güzel olmuşsun civcivim." diyip yanağından öptüm. Utanmıştı. Arabanın kapısını açtıp binmesini bekledim. Sonra gidip koltuğa binip kemerimi taktım. Ve saate baktım. Hızlı sürmem lazımdı. Ama bir şey olabilirdi. O yüzden orta hızla sürmeye başladım. Sonra arabadaki sessizliği şarkı ile bozdum. Şarkı Yaren'e yazılmış gibiydi. "Küçük civcivim,güzel kızım,dünyam benim..." Yaren utançtan kıpkırmızı olmuştu. Şarkı gerçekten Yaren'i anlatıyordu. Yaren benim dünyamdı. Ardından psikoloğun önünde durdum. Yaren'e "Sen in ben arabayı park edip geliyorum." diyip Yaren'in inmesini bekledim. Arabayı park edip geldiğimde Yaren'in birine sarıldığını gördüm. Bir erkeğe! Yaren'in yanına gittim. "Bu kim?" diye sordum sinirle."Bekoş'um sakin ol. Ege o..."
Biraz meraklanın diye böyle bir son yaptım. Umarım beğenirsiniz ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefretle Başlayan Aşk
Fiksi Penggemar*Fesat değildir* YarBer olacaktır. Diğer shipler bazen olabilir. Ayhan ve Cemre kötü olarak yazılacaktır. Linçlemeyin!