4.BÖLÜM

549 25 2
                                    

#Bu bölümü multimedyada ki şarkıyla birlikte okuyun. "Cem Adrian - Yanlızda ayağa kalkabilirim"

SENA'nın AĞIZINDAN;

Sabah gözlerimi açtığımda gözümde ağırlık vardı büyük ihtimalle gözlerim şişmişti. Bunu umursamamaya çalışarak hemen kısa bir duşa girdim ama aklım hala dün akşamdaydı. Eray denen çocuk yanıma gelip özür dilemişti. Tabi birde bar gecesinde çok güzel dans ettiğimi söyleyince sinirlenmiştim tam gidecektim ki; kolumu tutmasaydı. Masrafları ödeyebiliceğini söylemişti tabiki de kabul etmemiştim. Neden böyle birşey yapmıştı? O okulun badboyuydu. Bildiğim kadarıyla badboylar kimseden özür dilemezdi. Ben mi yanlış biliyordum, o mu yanlış hareket ediyordu? Kafamı çok karıştımıştı. Ama hemen onu aklımdan çıkardım ve kahvaltıya inmek için hareket ettim. Kahvaltıya indiğimde bizim tayfa buradaydı. Herkese "Günaydın" dedim ve kendime tabak alıp masaya oturdum. Tabağımı doldururken bir yandanda düşünüyordum. Bugün üniversitede ilk defa ders görecektik. Ve tabi birde arabam var, onu servise verecektim. Anlaşılan bugün çok işim vardı. Ben böyle düşüncelere dalmışken Emir'in bana seslenmesiyle düşüncelerime veda ettim. "Ne var?" gibisinden Emire baktığımda Emir:

- "Hala bana küsmüsün?" diye sordu. Ne bekliyordu acaba? Hemen barışacağımı mı?

- "Tabiki de evet." dedim. Emir hiçbirşey demedi zaten diyemezdi en azından bu hafta.

Hızlı bir şekilde kahvaltımı yaptıktan sonra hemen masadan kalktım. Kızlar bana soru soran gözlerle bakınca Emir'e tip tip bakarak:

- "Arabayı servise vereceğim. Oradan taksiyle okula geçerim. Beni beklemeyin." dedim. Neva:

- "Bende seninle geliyorum." dedi. Ben daha itiraz edemeden masadakilere dönerek:

- "Afiyet olsun." dedi. Beraber yukarı çıktık ve odalarımızda yöneldik. Yaklaşık 20 dakika sonra hazırdım. Altına siyah pantolonumu, üstüne kısakollu 'pink' yazan t-shirtümü onun üstüneden siyah cekedimi giyindim, ayakkabı olarak da pembe converslerimi giyindim. Aşağı indiğimde Neva'nında üzerine asker yeşili t-shirtünü altında siyah dar paçasını giyindiğini ve siyah converslerini giyinmiş beni beklediğini gördüm.

Beraber garaja doğru ilerledik. Garaja ilerlerken içim yanıyordu. Çünkü arabamı bana ailem üniversite hediyesi olarak almışlardı. Neva üzüldüğümü görünce:

- "Merak etme en fazla 2 güne tamir olur. Zaten ufak bir çizik." dedi. Bende:

- "Umarım." diye mırıldandım kendi kendime. Arabayı servise götürdüğümüzde neredeyse ağlayacaktım. Halime acıyan adam normalde 2 günde tamir edeceği arabayı akşama bize teslim edecekti.

Okula geldiğimizde geciktiğimizi anladım. Çünkü bizimkiler ortada gözükmüyorlardı. Neva;

- "Ben bi Emir'e mesaj atıyım." dedi. Bende başımla onayladım. Neva devam etti:

- "Ne kadar da derse ilgiliyiz(!), daha sınıfımızın yerini doğru düzgün bilmiyoruz bile." derken çoktan telefonunu çıkarmış ve mesajı Emir'e göndermişti. Neva böyle konuşurken bende etrafı inceliyorum. Nevanın telefonuna mesaj sesi gelirken bizde okula girdik. Neva önde ben arkada koridorda giderken birden durdu ve bana dönerek:

- "214 nolu anfi." dedi.

- "Pekâlâ, hadi bulalım şu sınıfı artık." dedim ve önden yürümeye başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra 214 nolu anfinin önündeydik. Yavaşca kapıya vurarak içeriden cevabın gelmesini bekledim. İçeriden otoriter erkek sesi "gir" dedi. Kapıyı açarak içeri girdik. Bizimkileri bulmak için gözlerimle etrafı tararken, bizimkilerin en arkada mal gibi bize sırıttıklarını gördüm. Tam onların yanılarına gitmek için hazırlanırken hocanın otoriter sesiyle durmak zorunda kaldık. Hoca:

AŞKIN MÜZİĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin