1.1

808 88 53
                                    

"Sizin vokal hocanız ne kadar sert biri"
Dedi Taehyung
"Aslında sert değildir ama ders verirken birazcık ciddi oluyor ciddi olmadığı zaman bu iki maknae çıldırıyor çünkü"
Dedi Jisoo unnim bizi göstererek

"Nasıl yani ?"
Dedi namjoon
"Yarın zaten şirkete dans pratiği için geldiğimizde görün siz onları, dans hocası Bay Choi'yle çok iyi anlaştıkları için yaramazlaşıyorlar"
Dedi tekrar, Lisa'yla birbirimize bakıp sırıttık.

Lavaboya giden Jimin geri geldi ve yanıma oturdu. Hep birlikte otururken içeri Bayan Ma girdi. Hepimiz ayağa kalktık.
"Tamam şimdi herkesin söyleyeceği şarkıları dağıtıyorum"
Dedi

Elindeki mavi dosyaları sırayla hepimize verdi. Şarkının ismine baktım. 'Promise' arka sayfayı açıp sözlere bir göz gezdirdim, çok güzeldi.

"Evet sıradan kalkıp eşinizle birlikte bu şarkıları söyleyin"
Dedi, yine ilk jisoo unnimle jin oppa kalktı. 'Moon' adlı şarkılarını söyleyip oturdular.

Arkalarından jennie unnim
Yoongi oppa ve Taehyung kalkıp 'Daechwita' adlı şarkılarını söyleyip onlarda oturdu.

Onların ardından Namjoon oppa'yla Hoseok oppa kalkıp 'Love' isimli bir şarkı söylediler bitince de oturdular.

Onlar oturunca hoca Lisa'yla jungkook'u çağırdı. Onlarda kalkıp 'Euphoria' isimli şarkılarını söylediler.

O kadar güzel söylemişlerdi ki nerdeyse ağlayacaktım. Lisa bana bakınca göz göze geldik.

Her ne kadar bana Jungkook'u unuttuğunu söylese de unutamadığını biliyorum. Hoca son olarak Jimin'le ikimizi çağırdı. Bizde ayağa kalkıp 'Promise' isimli şarkımızı söylemeye başladık.

Bizde bitirip oturduktan sonra hoca ayağa kalktı.
"Tamamdır gruplar böyle mükemmel oldu, 1 ayımız var çocuklar sıkı çalışmalıyız."
Dedi hepimiz kafamıza sallayınca hoca eşyalarını topladı.

"Artık çıkabilirsiniz"
Diyip gitti, hoca çıkınca herkes toparlanıp gitmeye başladı. Sona Jimin'le ikimiz kalmıştık. Ben tam odadan çıkarken Jimin bileğimi tuttu.

"Rose sabah orda odaya Namjoon hyung girmeseydi bana hayır mı diyecektin ?"
Dedi
"Ne ?..hayır! Orda namjoon oppa girmeseydi sana: 'hayır demeyeceğim kesin' diyecektim"
Dedim

"Yani benimle sevgili olurdun"
Dedi sırıtarak
"Yo öyle birşey söylemedim 'hayır demeyeceğim kesin' demek evet demek anlamına gelmiyo-"
Jimin dudaklarıma yapışarak beni susturdu.

O beni öperken bende sırıttım. Benden ayrılınca yüzümü elleri arasına alıp sanki aklına kazırmışcasına tüm yüzümü inceledi.

Sonra da anlımı öpüp gözlerimin içine baktı.
"Park Chaeyoung yine benimle olmaya var mısın ?"
Dedi, gülerek kafamı evet anlamında sallayınca tekrar dudaklarıma yapıştı.

Benden ayrıldığında daha aşağıdakileri bekletmemek için koşarak aşağıya inip siyah büyük arabamıza bindik.

Araba hareket edince camdan dışarıyı izlemeye başladım. Akşam olmuştu bende az da olsa yorulmuştum. Kafamı geriye yaslayıp uyumaya başladım...

Kolumdaki ağırlıkla uyandım. Kafamı kaldırıp o tarafa baktım jimin omzumda uyuya kalmıştı. Sanırım yeni eve gelmiştik çünkü herkes yavaş yavaş arabadan iniyordu.

Gizlice Jimin'in dudağına minik bir öpücük kondurunca gözlerini açıp etrafa baktı.
"Geldik mi ?"
Dedi
"Evet hadi kalk eve girelim"
Dedim, kalkıp arabadan çıktı.

Bende onun arkasından arabadan indim. Etraf çok soğuktu jimin'le birlikte eve girdik. Odanın kapısının önüne gelince jimin yanıma gelip dudağıma minik bir öpücük kondurdu sonra da bana göz kırpıp odasına girdi.

Bende odama girip elimi kalbime koydum. Bu çocuk bana hiç iyi gelmiyordu. Üstümü bile değiştirmeden yatağa girdim.

Odamın kapısı açılınca o tarafa döndüm Lisa gelmişti hadi ama ben uyuyacaktım! Lisa yanıma geldi
"Rose"
Dedi

"Efendim Lisa"
Dedim
"Birlikte yatalım mı ? Ben iyi hissetmiyorum"
Dedi

Yorganımı açıp onu yanıma alıp sarıldım.
"Noldu ?"
Dedim
"Onu unutamıyorum"
Dedi dolu gözleriyle, ona sarıldım. O çok zayıftı ama hep güçlü duruyordu

~İş Birliği~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin