Uyandığımda saate baktım. 9'du yataktan kalkıp yanımda uyuyan Lisa'ya baktım. Yataktan yavaşça kalkıp banyoya doğru yürümeye başladım.
Jisoo unnim kalkmıştı. Banyoya girip yüzüme baktım. Berbat haldeydim Elimi yüzümü iyice yıkayıp odaya geri döndüm. Şirkete gideceğimiz için üstümü değiştirmeye koyuldum.
Sarı uzun saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Benim işim bitince Lisa kalktı. Yarısı açık olan gözleriyle bana baktı.
"Sabah mı oldu ya ?!"
Dedi bağırarak
"Evet"
dememle ayağa kalkıp banyoya doğru gitmeye başladı.Onun bu haline gülüp makyaj masamın üstünden bir kapatıcı alıp gözlerimin altındaki mor halkaları kapattım.
Odaya Lisa girince ona döndüm. Yavaş yavaş dolabını açıp giyecek birşeyler seçmeye başladı. Yatağımın yanına gidip hızla ve güzelce kapatıp oyuncaklarımı üstüne koydum.
"Hadi Lisa hazırlanıp aşağıya gel"
Dedim, kafasını dolaba dayamış gözlerini kapatmış uyuyordu.Bu haline gülüp odadan çıktım. Yüzüme sahte bir gülücük kondurup koşarak aşağıya indim. Jisoo unnimin yanağını öptüm.
"Günaydın unni"
"Günaydın prenses hemen otur ve başla birazdan çıkarız"
Dedi ve saatine baktı."Lisa! Jennie! Hemen aşağıya gelmezseniz bir sürahi dolusu suyla yanınızdayım haberiniz olsun!"
Diye bağırınca kulaklarımı Kapattım. Lisa aşağıya indi hâlâ gözlerinden uyku akıyordu."Lisa saat kaça kadar telefonundan oyun oynadın ?!"
Dedi sinirle Jisoo unnim, Lisa hiç cevap vermeden oturdu. Kafasını masaya koyup yatmaya devam etti.Jennie unnim geldi elinde hâlâ yastığı vardı. Onun bu halini özlemişim. Herkes oturunca birşeyler yemeye başladık.
Jisoo unnim saatine bakıp bize döndü.
"Jennie git hızlıca üstünü değiştirip gel, Lisa sende elini yüzünü yıka Rose sen bizi arabada bekle bebeğim"
Dedi, kafamı tamam anlamında sallayıp evden çıktım.Kapının önünde bizi bekleyen siyah büyük arabaya binip cam kenarındaki yerimi aldım. Dışarıyı izlerken arabanın kapısı açıldı. Kızlar da bindikten sonra araba şirkete doğru gitmeye başladı.
•••••
Şirketin önüne gelince hep birlikte arabadan indik. Hepimiz birlikte şirkete girdik. Koşarak danışmada bekleyen Mi rae unninin yanına gittim.
"Unni yang başkan nasıl geldi ?"
Dedim"Aşırı mutluydu gülerek içeri girdi. Yani yıllardır burda çalışıyorum. En son şirketi batmaktan kurtardığı için bu kadar güldüğünü görmüştüm."
DediHepimiz rahatlamıştık. Kızlara döndüm hepsi gülüyordu. Jisoo unnim saatine baktı.
"Hadi kızlar çabuk gidelim"
Dedi Jisoo unnim, hepimiz onun peşinden yürümeye başladık.Asansöre binince Jisoo unnim çıkacağımız kata bastı. Asansör camdan olduğu için aşağıyı izliyordum.
Asansör durduğunda kızlarla birlikte indim. Uzun ara holü geçtikten sonra Yang başkan'nın odasının önüne gelmiştik.
Jisoo unnim bize baktı 'Hazır mısınız ?' dermişcesine hepimiz evet anlamında kafa salladık. İçeriden gülme sesleri geliyordu.
Jisoo unnim şaşkınca bize döndü. Bu sektöre geldiğimden beri. Yang hyun suk'un hiç bu kadar içten güldüğünü ne gördüm ne de duydum.
"Bu adam varya kesin delirdi. Mahvedecek bizi"
Dedi Lisa, Jisoo unnim sussun diye koluna vurdu.
"Susana sen!"
Dedi sessizce Lisa'ya"Hadi giriyorsak girelim yoksa şuraya yatıp uyuyacağım"
Dedi Jennie unnim
"İşin gücün uyumak Jen"
Dedi Jisoo unnim"Unni girelim artık yoksa geç kaldık diye fırça yiyeceğiz"
Dedim
"Doğru hadi çalıyorum kapıyı"
Hepimiz kafa sallayınca jisoo unnim 3 kere kapıya vurdu. İçeriden 'Gir' komutu gelince tek sıra halinde içeri girdik.Yang başkanın yanında Bighit'in başkanı duruyordu ve birlikte gülüşüyorlardı. Neler oluyor ?
"Kızlar yeni arkadaşlarınızla iyi anlaşın "
Diyerek arkamızı gösterdi.Hepimiz o tarafa döndük. Dönmemizle o'nu gördüm. Hayatımı mahvedip sonra da çekip giden o lanet herif: 'Park Jimin'...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~İş Birliği~
Fanfiction5 yıl önce kendime bir söz verdim. Artık hayatıma kalbimle değil beynimle yön verecektim. Ta ki onu yeniden görene kadar, onu görünce beynim yine işlevini kaybetti ve hakimiyeti kalbime devretti... -Rose