Jun Yeong'dan
JK: Hıh, saçmalık.
Dedi ve arkasına bakmadan çekip gitti. Jin'e döndüm.
JY: O bemi kıskandı. Evet kesinlikle kıskandı.
SJ: Bilmiyorum, ben hiç bir şeye karuşmıyorum.
Dedi ve oda elini çebinne koyarak gitti. Kendi kendim küçük bir tebesüm ettim ve bay Jungkook'un odasına gitmek için peşinden gittim. Kapıyı tıklatım içeri girdim.
JK: Bugün ki plan tablosu nedir?
JY: Hemen söyleyeyim. Öğleden sonra saat 13.20'de singıl çalışmaların yayını için singılı yayınlayacak olan kanal ile ekipçe bir toplantınız var. Taoplantı bir saat süreçek. Toplantıdan 30 dk sonra imza haftası için kendi şirketinizde imza haftası düzenlemeleri ile ilgili bir toplantı olacak ve sonrası boş.
JK: Tamam. Akşam evde olmayacam. Dışarda özel bir iş görüşmesi yemegim olucak. En özel lokantadan iki kişilik bir rezervasyon ayırt.
JY: Peki. Rezervasyon kiminle birlikte olucaktı.
JK: EXO grubundan Byun Baekhyun.
JY: Tamamdır patron.
Söylediği her şeyi not almayı bitirdiğimde kapı tıklatılmıştı.
JK: Gir.
Ben son çümleleri not etikten sonra telefonumdan burdaki en özel restorant arayışındaydım. İçeri kim geldi diye dönüp bakmadım. Taki patroncuğum ismini söyleyene kadar.
JK: Baekhyun, hoşgeldin. Geleceğini bilmiyordum.
BH: Süpriz yapmak istedim dostum. Bugün işlerim olmayınca yanına geleyim diye düşündüm. Akşam birlikte çıkarız.
JK: Tabi olur.
JY: Bay Jungkook öğlen 13:20 toplantısına bir saat var. Toplantıya gitmeden önce bir şeyler yemek istermisiniz?
JK: Olur. İki kişilik bir şeyler getir ve sonra kendinde ye bir şeyler.
BH: Beni bu güzel bayan ile tabıştırır mısın Jungkook?
JK: Gerek var mı?
BH: Bence evet. Böyle etkileyici bir bayan ile tanışma fırsatını tepemem. Merhaba hanım efendi. Sizinle tanışmak isteyen bu şanslının adı Baekhyun.
Diye elini bana doğru uzattı. Bende dülünmeden elkimi uzattım.
JY: İltifatlarınız için çok teşekür ederim bay Baekhyun. Bende Jun Yeong.
BH: Tanıştığıma çok mutlu oldum Yeong.
JY: Bende bay Baekhyun.
BH: Hayır bunu sevmedim. Sadece baekhyun diye seslenebilirsin bana.
JY: Peki nasıl isterseniz.
BH: Siz yok. Nasıl istersen.
Diyerek göz kırptı. İtiraf etmeliyim ki en az bay Jungkook gibi çok yakışıklı ve havalıydı. Sadece Baekhyun daha samimi ve yumuşka sözlüydü. Keşke patron bozuntucuğum da böyle olsa ama işte nerde o günler.
JK: ıhım ıhım tanıştığınıza göre el ele tutuşmanıza gerek kalmadı. Yeong bize yiyecek ve içecek bir şeyler getirecektin. Baekhyun, dostum buraya çapkınlık yapmaya mı geldin?
JY: Peki bay Jungkook hemen getiriyorum.
Diyerek odadan çıktım. Baekhyun ile hala el ele olduğumuzun farkında bile değildim.
Jungkook'dan
JK: Otur şu koltuğa, ayakta kaldın.
BH: Teşkürler dostum. Haa bu arada Jungkook bu kız senin asistanın mı okuyor?
JK: Menejerim.
BH: Sen kadın çalışanlaı etrafında isemezdin şimdi ne oldu?
JK: Öyle gerekti ve öyle oldu. Bunu neden bu kadar merak ettin.
BH: Sanırım aşık oldum. Sadece güzeliğinden değil konuşmaaına, bakışlarına, samimi duruşuna ve en güzeli gülüşüne.
JK: Saçmalama, bunu yapamazsın.
BH: İyi ama neden? Acaba hayatında biri varmıdır? Hey bak ne dicem benim için ona sen sorar mısın? Sen patronusun sormansa bir terslik olmaz.
JK: Hayır. Sormayacağım ve sende sormayacaksın.
BH: Ama neden?
JK: Onun hayatında başka biri var ve çok mıutlular.
BH: Hadi ya! Desene kalmışım diye.
JK: Evet çok geö kaldın. O yüzden ona bir kaç dakikadır beslediğin duyguları sil.
BH: Peki dostum. Kızın sevgilisiymiş gibi yükselme sakin ol. Sanki senin sevgilin de bizim haberimiz yok.
JK: Hayır sadece seni bilgilendirmek için öyle söyledim.
BH: Tamam.
Aşıkmış, daha tanışalı bir saat olmadı neye aşık oldun? Kime aşık oldun? Hem neden aşık oldun? O kadar evden çıkraken üstüne bir şey al diye konuştum ama dinleyen kim? Bu kadar güzel olması şartmış gibi davranmasa olmazmı? İyi anladık güzelsin ama herkesin hayran gözle ona bakması şartmı? Değil.
Kapı tıklatıldı gir talimatım ile içeriye elinde iki küçük tepsi ile Yeong girdi.
JY: Buyrun bay Jungkook bu sizin mayonezli hamburger. Buda senin Baekhyun nasıl seversin bilmediğim için sana keçaplı getirdim. Bende keçaplı seviyorum ondan sanada keçaplı getirdim. Beğenmediysen hemen gidip değiştirebilirim.
BH: Hayır, hayır gerek yok bende keçaplı severim. Çok teşekürler. Zevklerimizin aynı olması çok güzel.
JY: Rica ederim. Afiyet olsun.
JK: Bana neden keçaplı getirmedin.
JY: Ana siz keçap sevmezsinz.
JK: Hayır severim. Hem mayınez hem keçap birlikte severim.
JY: Bunu bikmiyordum bay Jungkook, üzgünüm.
BH: Sorun değil dostum benimkini alabilirsin.
Keçaplı hamburger. Harika hayatımda ilk defa yiyeceğim. Evet keçap sevmem ama aralarındaki bu samimiyeti çekmektense ketçabın tadını çekerim daha iyi.
BH: Ayakta durma hadi sende karlıma otur yemeğini ye.
JY: Tamam.
BH: Bana kendinden bahsetsene kimsin, nerelisin falan.
JY: Aslında be-
JK: ıhım, iş yerinde özel hayatınızdan bahsetmeyin iş yerinde işten konuşun.
BH: Madem öyle o zaman bizim akşam yemeğine Young da gelsin olmaz mı?
JK: İkimiz olucaz diye biliyordum.
BH: Ne önemi var ki sıradan bir dostluk buluşmasuydı. Yeong'ta gelirse bir sorun olmaz. Gelirsin Yeong.
JY: Ben, bilmem ki.
BH: Tamam anlaştık geliyorsun.
JY: Ama olurmu ki?
BH: Oldu bile prenses.
🌠🌟🌠🌟🌠🌟
Kitap nasıl gidiyor. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Menajer - (BTS)
FanfictionKadınlara karşı öfke besleyen, iş hayatında hiçbir şekilde etrafında kadın çalışan bulundurmayam BTS üyelerinden Jungkook, mecbur kalarak sözleşmeli olarak bir kızı menajeri olarak alır. Zamanla bu sözleşme yetisini kaybedecek mi yoksa kalıcı olur m...