Pink Skirt | Taegi

you are my best friend!

YG: E-efendim?

TH: Nesini anlamadın? Eteklerini göstermeni istiyorum. Hem belki de, üstünde göstersen daha güzel durur değil mi?

Yoongi utanarak ve şaşırarak bana bakarken bende ona bakıyordum. Ellerini küsmüş bir çocuk misali birleştirip gözlerini yere götürdü. Sonra zorlayarak da olsa bana bakarak gülümsedi.

YG: Seni mı kıracağım! En iyi arkadaşımsın sonuçta.

Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Cidden arkadaş gibi mi görüyordu beni? Oysa ki benim gözümde bir hiçti..

Ardından gülümseyerek elimi tuttu ve beni yatak odasına götürdü. Salona göre odasındaki şekerli parfüm kokusu daha fazlaydı. Masasında pembe bir bilgisayar ve yine pembe bir kulaklık, bir kaç tane de peluş oyuncak vardı. Dolabı yoktu, film setlerinde olan açık ayaklı askılıkta kıyafetleri asılıydı. Ben etrafa göz atarken yatağa oturdum ve ona baktım. O da askıkığın yanına geçip bana gülümsedi.

YG: İlk hangisini giymemi istersin?

Gözümü askılıkta asılı olan eteklere gezdirdim. Beyaz, biraz kısa bir etek görüp elimle ona gösterdim.

TH: Buna ne dersin?

Yoongi heyecanla ellerini bir birine çırparak güldü, bu hareketi yapması onu cidden bir bebek gibi gösteriyordu. Gerçi, bebekten bir farkı da yoktu.

YG: Bu eteği çok seviyorum! Hemen giyip geliyoruum~~~

Sevinçle eteği askılıktan çıkarıp odanın içinde bulunan banyoya girdi, beş dakika kadar sonra gülümseyerek yanıma geldi. Fiziği ve ten rengi o kadar güzeldi ki, giydiği her şey çok yakışıyordu. Utanarak elleriyle yüzünü kapattı, ben ise onun bu haline güldüm.

YG: Yakışmış mıı?

Gülümseyerek başımı 'evet' anlamında salladım.

TH: Hm hm, fiziğin çok güzel

Yoongi'inin gittikçe daha da kızaran yüzü gülme isteğimi bastırıyordu.

YG: N-neyse.. Sıradaki hangi etek?

TH: Hmm..

Gözüme pastel pembesi olan etek takıldı ve onu gösterdim, o da kafasını sallayıp eteği alarak tekrar banyoya gitti.

Döndüğünde gördüğümü anlatamazdım sanırım. Pembe bir insana bu kadar yakışamazdı. Etek kısaydı ve bacaklarını rahatça gösteriyordu, ayrıca saçlarına taktığı çiçekli şeker pembesi toka da çok hoş durmuştu.

Yavaşça yerimden kalkıp ona yaklaştım, nedenini bilmeden titreyen ellerimle pembe eteğin üzerini okşadım, bu hareketimin onu uyandıracağını umursamadan. Ardından ellerimi ince beline dolayıp dudağımı onun kulağına yaklaştırdım, kalp atışları duyuluyordu. Hafiften kulağına üfledim.

TH: Aklımı başımdan alıyorsun.

BÖLÜM SONUUUU