Sunji'nin gözleri kapanmıştı. Yanına gidip oturdum. Keşke bunlar olmasaydı. Onu terk ettiğimi düşünecektir.
JK: nasıl gireceğim rüyasına?
Y/N: onun rüyasına girdiğini düşün.
JK: ne?
Y/N: onun rüyasına girdiğini düşün. Ama başka bir şey düşünme sakın!
JK: gerçekten saçmalamaya başladın.
Y/N: eğer bir yere gitmek istediğinde aklından o yeri hayal et. İnsanların rüyalarına girmek çok zor konsantre olmak gerekir.
JK: tamam deneyeceğim.
Gözlerimi kapatıp hayali kurmaya çalıştım. Gözlerimi açtığımda başka bir evde olduğumu fark ettim. Yeniden gözlerimi kapatıp odamı hayal ettim.
Y/N: ah nereye gittin?
JK: başka bir eve. Ama onun rüyasına girdiğimi gerçekten hayal ettim.
Y/N: çok zor. Aslında yapabilenler var ama onlarla tanışmak istemezsin.
JK: götür beni onların yanına. Nasıl yaptıklarını öğrenmek istiyorum.
Y/N: konuşacaklarını zannetmiyorum. Ayrıca kendileri korku filminden fırlamış gibiler. Çok agresifler seni öldürebilirler.
JK: ben bir hayaletim. Nasıl öldürebilirler acaba?
Y/N: sana bir sır vereyim mi? Hayaletlerde ölüyorlar. O yüzden onlarda uzak durmalıyız!
JK: sen ölmek istemiyor muydun zaten?
Y/N: evet ama böyle korkunç bir şekilde değil!
JK: ah! Ne yapacağım şimdi!
Y/N: bence artık gidelim.
JK: nereye? Hiç bir yere gelmiyorum. Bir kaç saat sonra cesedimi böcekler çiğneyecek ve sen gitmemi istiyorsun bir yol bulmalıyız!
Y/N: yok işte bir yolu!
JK: annemin rüyasına girmeye çalışacağım.
Annem hala uyumamıştı telefondan sürekli olarak beni arıyordu. Çok ağlamıştı. Böyle olmasını istemiyordum. Bana her kim çarptıysa bilerek yapmış ve onu bulup geberteceğim!
JK: Y/N! Bir yol daha var. Bana çarpıp beni orada bırakan kişi nerde olduğumu biliyordur. Onun yerini bulalım.
Y/N: peki onu nasıl bulacaksın ve bulduğunda cesedinin yanına gidip seni hastaneye götürmesini nasıl söyleyeceksin?
JK: önce onu bir bulalımda sonrasını düşünürüz.
Y/N: evet kim çarptı bir fikrin var mı?
JK: tek bir düşmanım var Sunji'nin eski sevgilisi Lee Bong Joo.
Y/N: hadi gidelim o zaman!
JK: nereye?
Y/N: o adamın evine?
JK: evinin nerde olduğunu bilmiyorum.
Y/N: ah inanılmaz! İnsan sevgilisinin eski sevgilisinin evinin yerini nasıl bilmez?!
JK: neden bilmeliyim ki?
Y/N: belki sevgilini kaçırır belki başka bir şey olur. Acil durumlar için böyle şeyleri bilmelisin!
JK: ama en azından iş yerini biliyorum.
Y/N: ha o da gecenin bu saatinde iş yerinde bizim gelme izi bekliyor değil mi?
JK: yarın sabah iş yerine gideriz! Şimdi izin verirsen sevgilimin yanına gideceğim!
Y/N: ay aman git sevgiline! Bende bir az kafamı dinlemiş olurum!
Odama gidip Sunji'nin yanına uzandım. Saçlarını okşayacakken ona dokunamadığımı fark ettim. Ona dokunamamak çok zoruma gidiyordu. Ayağa kalkıp odadan çıktım ve salona indim.
Y/N: bu resimdeki küçük çocuk sen misin?
Elindeki fotoğraf ile yanıma yaklaştı. Başımı olumlu şekilde salladım ve fotoğrafı elime alıcağım sırada elimin içinden geçip yere düşmüştü. Çam parçaları yere dağılmışken şaşkınlıkla bakıyordum.
JK: sen onu nasıl aldın eline? Ben neden alamadım?
Y/N: zamanla öğrenirsin. Bendede ilk zamanlarda böyle oluyordu.
JK: benim bunları öğrenebilecek bir zamanım yok.
Y/N: haklısın. Sende gideceksin çok kısa bir süre sonra. Ben yine yalnız olacağım.
Bu aralar bir şeyler oldu bana sürekli yanlış yazıyorum. Sonra silip yeniden yazıyorum. O yüzden okurken bir şeyleri yanlış yazdıysam kusura bakmayın.
![](https://img.wattpad.com/cover/238049226-288-k176138.jpg)