9. Bölüm

645 67 23
                                    

JUNGKOOK'un anlatımı
Y/N'in evindeydik hala. Ona söz vermiştim ama eğer o ölürse onu bir daha göremezdim. Hemde hiç bir zaman.

JK: Y/N üzgünüm ama... bunu yapamam.

Sunji: Jungkook emin misin?

JK: evet. Biliyorum bana çok kızacaktır ama... ben...

Sunji: o zaman ailesine söylemeliyiz.

Y/N'in aileside bu duruma ikna olmuştu. Şu anda bana çok kızgındır biliyorum ama ondan vazgeçemem. Belki bir gün iyileşir.

~2 yıl sonra~
Yine hep olduğu gibi Y/N'i görmeye gidiyordum. Bu iki yılda çok şey oldu. Öncelikle Y/N'in babası vefat etti. Anneside çok hastalandı ve her gün hem Y/N'i hemde annesini kontrol etmeye gidiyorum. Sunji ile ayrıldık. Daha doğrusu o ayrılmak istedi. Bu duruma çok üzüldüm ama onun dediğine göre eğer onunla evlenirsem dahada üzülecekmişim.

Y/N'in yanına gittim keşke şimdi gözlerini açsa. Yanına oturup yanağından öptüm. Arada bir sanki parmaklarını kıpırdatıyormuş gibi hissediyorum sonra saatlerce oturup parmaklarına bakıyorum ama hiç kıpırdamıyor. Ayağa kalktığım sırada Y/N'in daha hızlı nefes alıp verdiğini fark ettim. Yeniden oturup elinden tuttum nabzını kontrol ettiğimde çok hızlıydı. Hemen Y/N'in doktorunu aradım buraya gelmesi için.

Doktor odadan çıkmamı istemişti. Burası hastane değilki neden çıkartıyor beni?! Meraktan ölecektim ya Y/N'e bir şey olursa? Kapıda merakla beklerken doktor neşeli bir şekilde dışarıya çıkmıştı.

JK: ne oldu? Y/N iyi mi?

DK: yıllardır bu kızın uyanmasını bekliyordum. Sonunda açtı gözlerini.

JK: n-ne? Açtımı??

DK: ama bir şey hatırladığını zannetmiyorum. Hastaneye götürmeniz gerekebilir.

JK: t-tamam teşekkür ederim.

Hemen odaya girip ona baktım. Kaşlarını çatmıştı ve etrafına bakıyordu. Beni gördüğünde baştan aşaya süzdü ve dudaklarını yalayarak konuşmaya çalıştı. Sesi çok sessizdi. Boğazı sanki kurumuştu bir bardak su doldurup yanına oturdum. Bardağı dudaklarına doğru yaklaştırırken bana bakıyordu sonrada yaklaşıp suyu içti.

JK: bir şeyler hatırlıyor musun?

Y/N: hayır. Burası neresi?

JK: burası senin evin. Senin odan.

Gözlerim istemsizce dolmuştu. Çok mutluydum ama bir o kadarda mutsuzdum. Hiç bir şey hatırlamıyordu onunda korktuğu şey buydu. Uyandığında hiç bir şeyi hatırlamamak. 

Y/N: şey... siz benim erkek arkadaşım mısınız?

Utanarak söylediği şeye gülüp cevap verdim.

JK: olmamı istermiydin?

Gözlerini yukarıya doğru devirerek dudağını ısırıp eliyle saçını kulanın arkasına sıkıştırdı. Bu halini çok komik bulmuştum ve aynı zamanda tatlı.

JK: nazmı yapıyorsun?

Y/N: hım? Neyden bahsettiğinizi anlayamadım?

JK: tamam bunu bir evet olarak sayıyorum.

Y/N: bu evde yalnızmı yaşıyoruz biz?

JK: ben burda yaşamıyorum. Sen ve annen burda yaşıyorsunuz. Bekle.

Odadan çıkıp Y/N'in annesinin yanına gitmiştim. Y/N'in anne ve babası çok geç yaşta evlenip Y/N'a sahip olmuşlar o yüzden annesi çok yaşlı. Ona Y/N'in uyandığını söyleyince ağlamaya başlamıştı. Kalkması için yardımcı oldum ve birlikte odaya girmiştik. Y/N ve annesini bir az yalnız bıraktım konuşmaları için. Mutfağa gidip yemek hazırlamaya başladım. Y/N kesinlikle acıkmıştır. Yemek yemeyi seven birisine benziyor ve eminim ki öyledir.

JK: anneciğim seni odana götüreyim artık. İlaçlarını masana koydum içersin.

Y/N'in annesini odasına götürdükten sonra Y/N'in yanına geri gittim.

JK: yemeğini odana getireyim mi?

Y/N: yemek mi? Çok açım hemen getir!!

Gülümseyip yemeğini getirdim ellerini uzun zamandır hareket ettirmediği için yemekte bir az zorlanıyordu o yüzden ona ben yedirmeye başladım.

Y/N: annem yaklaşık 10 yıldır komada olduğumu söyledi. Komaya girmeden öncede seni tanımıyormuşum. Seninle 2 yıl önce tanıştığımı söyledi o nasıl oluyor acaba? Ben uyuyorken ikimiz nasıl sevgili oluyoruz onu anlayamadım?

JK: sevgili olmamızı kabul ediyorsun yani?

Y/N: soruma cevap ver! Kimsin sen? Dolandırıcı mı?

JK: Y/N saçmalama. Şimdi sana durumu açıklayamam. Ama emin ol biz önceden tanışmıştık. Güven bana.

Y/N: ama 2 yıl önce nasıl tanışmış olabiliriz ki?!

JK: açıklayacağım ama şimdi olmaz. Hazırlan doktora gideceğiz.

Y/N: nasıl hazırlanacağım?

JK: yada gerek yok böyle götürürüm seni.

Y/N: ya olmaz! Üstüm başım çok kötü böyle gidemem.

Dolaptan bir pantolon ve tişört çıkardım. Yanına gidip utangaç bir şekilde pijamalarını çıkarmaya çalıştım.

Y/N: olmaz ben yaparım!

JK: yerinden kıpırdayamıyorsun nasıl yapacaksın?

Kendisi yapmaya denedi yapamadığını fark edince bana bakmıştı....

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 17, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

AKÇA AĞACI JJKWhere stories live. Discover now