14 Şubat, 2006
Merhaba canlar 👋 sizinle yeniden beraber olmak çok güzel bir his . Sizinle olmak gerçekten beni mutlu ediyor😊
Yeni bir kitapla karşınızdayım ve bu çok heyecan verici..Umarım çok beğenirsiniz yeni kitabımı .. beğenmezsenizde canınız sağ olsun😁
Neyse uzatmayayım artık sizi kitabımla baş başa bırakıyorum.Haa bu arada unutmadan buraya başlangıç tarihinizi atabilirsiniz.😁( Wattpad in gelenekinide yerine getirmiş olduk 😆)
Bu arada sevgili okuyucularım kendini yalnız hisseden varsa ben hep burdayım. İyi bir dert ortağıyımdır haa ona göre 😄
Keyifli Okumalar." Bazen insanın anlatacak çok şeyi vardır içinde..
Ama konuşacak kimsesi yoktur.."Yazarın ağzından;
🥀Heryer kapkaranlık ve dehşet verici şekilde korkutucuydu. Sadece küçük bir kızın kalp atışlarının sesi duyuluyordu. İçi su dolu bir kuyu gibi terliyordu. Onları umutla, aşkla ve sabırsızca bekliyordu. O henüz çok küçüktü, karanlıktan çok korkardı..
Babasını ve annesini bekliyordu küçük kız.
Zaman hızlı bir şekilde ilerliyordu. Kızın umutları da zamanla aynı hızda tükeniyordu.Küçük bir dolabın içinde çaresizce beklemekten başka seçeneki yoktu. Dudağını dişlemekten kanatmıştı. Bu onun için bir ilk değildi ki..
Her zaman aynı şeyleri yaşıyordu. Ama yinede bu duruma alışık değildi veya belki de alışmak istemiyordu. Çünkü eğer bu duruma alışsaydı şu an bulunduğu yerde olmayabilirdi.
Onu seven bir ailesi yoktu maalesef, olmayacaktı da . Buna adı gibi emindi küçük kız. Bazen düşünürdü 'neden herkes çocuklarını seviyorda benim ailem beni hiç sevmiyor 'diye sorgulardı kendini ..
Ne yazık ki bunun cevabını bir türlü bulamıyordu küçük kız..
Kalbinin atışları saniyeden daha hızlı atıyordu. Terlemekten elbiselerini sırılsıklam yapmıştı. Göz bebekleri korkudan büyüyordu.
Bir insanın hayatı çok güzel giderken , dünyanın en mutlu insanıyken, diğer insanın ise hayatı bir kabus gibi geçerken , bu hayatın adil olduğunu düşünmek saçma olur.
Kızın beklemekten artık gücü kalmamıştı. Nefes alış verişleri yavaşça hızlanıyordu bu öylesine bir korku değildi bu küçük kızın hep yaşadığı korku değildi.
Bu yalnızlık korkusuydu. Bu yalnız kalmanın kıza verdiği bir korkuydu. Küçük kızın karanlıktan sonra en büyük korkusu yalnızlıktı.
Tik tak tik tak ...
Akrep bir dağ kurtu gibi hızlıca ilerliyordu onun yavrusu peşinden hızlıca ilerliyordu Yelkovan .
Kızın bir millim bile artık umudu kalmamıştı. Çünkü gelmeyeceklerdi.Sevgililer günü bir bahaneydi . Onu yalnızlığın kollarına bırakıp kaçmışlardı. Çünkü onu sevmiyorlardı, nedenini ise bir türlü öğrenmeyen küçük kız dolabın kapılarını bir kelebeğin hafifliğinde açarak , dolaptan çıkmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHRİMAH
General FictionIlık bir su gibidir içimdeki yalnızlığım.. Yalnızlığım ruhumda uzak bir ses gibidir.. Her sabah ufuklardan mavi şarkılar gelir.. Ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım.. Güneşim ay' dan sarı, yarınım dünden zorsa .. Sarsın artık ömrümü tunç kandill...