Merhabalaaaaaar 👋
Sizleri çoooookk özledim ballarım 🌿
Sizlerden çok çok çok özür dilerim💚
Bölümü çok geç yükledim biliyorum ama bu hayatın yoğunluğuna kapıldım işte.
Lütfen affedin ballarım💙
Ama yeni bölüm çok uzun ve çok heyecanlı ..
Yavaş yavaş olayların içine girmeye hazır mısınız Canlar ?Keyifli okumalar.
" Mücadelesiz hayat , tabutun tahtası çürümeden ismi unutulup gidenlerin hayatı olabilir. "
F.R. Atay🥀
Işıksız bir hayat sonsuz mudur? Mutluluk mudur? Yalnızlık mıdır?
Geceleri durmadan ağlamak mıdır?
Karanlıkta kaybolmak mıdır?
Işık yoksa önümü göremezdim ki ben. Işık olmazsa yaşayamazdım ki ben. Nefes alamam. Nefesim kaybolur ışıksız gecelerde.Bir umut geldi dersin ve o umut yanlıştır. Ve o umut aldatıcı olur. Ve umut acımasız olurdu. Ve o umut...o umut, umut olmazdı.
An , bazen unutulur ya hiç hatırlanmaz. Ama bazı anlar vardır ki unutmak için canının derdini düşünmezsin.
Ve , yanlış olan birşey varsa o da bizim yaptığımız yanlışlardı. Bu hayatta en çok yaptığımız hatalar bizi yüceltmiyor muydu ?
Bu hayattan bazen öğreneceğimiz o kadar şey var ki saymakla bitmezdi.Kalbim sızlıyordu. Bedenimi yitirmiş gibiydim , sanki yaşlanmışım ve son nefeslerimi veriyor gibiydim. Kendimi kapalı bir kutuda sıkışmış hissediyordum ama karanlık bir kutu..
Ya dinmeyen gözyaşlarım , durmuyorlardı benim bedenime itaatsizlik yapıyorlardı. Acım dinmiyordu. Acı çekmekten o kadar yorulmuştum ki önüme gelen bir yerde kendimi uykuya teslim edecek gibiydim.
Nefesim ve ruhum bu olanları artık kaldıramıyordu . Her gün tükeniyordu ve bunun bir sonu olacaktı. Günden güne yoksul olan gücüm daha da yoksullaşıyordu.
Tenime işleyen bu karanlığa tutsak olmuştum. Nefes almama bile izin vermeyen karanlığım beni her gün yeniden öldürüyordu. Beni her gün yeni bir acıyla tanıştırıyordu.
Ben, yalnızım diye hayata sitem ediyordum şimdi ise bu tarif edilemez acı ve karanlık bedenimi esir alınca yalnızlığın adını bile unutmuştum.
Garipti, hayatım aşamalı aşamalı gidiyordu. Önce hafifçe bu hayatın acımasız kurallarını hatırlatıyordu sonra bu acıyı bedenime işliyordu.
Ben acının marka yüzü gibiydim..
Ki öyleydim de..Karşımdaki muazzam manzaraya bakıyordum. Benim için alışıldık bir manzaraydı. Kaderimin ellerinde olduğu vicdansız bir manzaraydı. Değişik bir manzaraydı ve korkutucuydu.. kesinlikle korkutucuydu.
Korhan , kara gözlü Azrail , benim kaderimi belirleyen , benim Cehennem ateşim olan Korhan bana acımasız gözlerle bir şeyi çözüyormuş gibi bakıyordu ama aslında bunu benim yapmam lazımdı.
Tok bir sesle irkilmeme sebeb olan Korhan kendinden emin bir edayla söze giriş yaptı.
" Bana salak gibi bakmayı kes! "
" Sende bana bir açıklama yaparsan keserim. "
Bu adam beni git gide korkutuyordu. Hele konuşurken sanki deprem oluyordu ve yer sallanıyordu, bende depreme maruz kalan talihsiz insanlardandım gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHRİMAH
General FictionIlık bir su gibidir içimdeki yalnızlığım.. Yalnızlığım ruhumda uzak bir ses gibidir.. Her sabah ufuklardan mavi şarkılar gelir.. Ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım.. Güneşim ay' dan sarı, yarınım dünden zorsa .. Sarsın artık ömrümü tunç kandill...