3

99 17 5
                                    

Bölümiçi dipnot: Çaresizlik..Onun tanımı olabilir miydi? Yoksa düştüğü bataklıktan çıkamayınca debelenmeyi bırakıp hayata karşı pes etmenin başka bir tanımı var mıydı?

____

"Chou Tzuyu! Hemen çantanı veriyorsun!"

Tzuyu, Nayeon'dan izinsiz milyon dolar değerindeki çantasını almıştı ve okula gitmişti. Nayeon sinir krizi geçirir gibi burnundan nefes almakta güçlük çekiyordu. Ve sorun şuydu ki, çanta şu an ortada yoktu!

"Yah! Çalındı diyorum unnie! Şöyle düşün.., ya ben çalınsaydım?"

"Keşke!"

Nayeon, Tzuyu'yu öldürecekmiş gibi kovalamaya devam ederken Tzuyu en sonunda dayanamadı ve karşısında çıkan tuvalete girip kapıyı kilitledi.

"En sonunda oradan çıkacaksın küçük çanta katili! I kill you Tzuyu!"

Nayeon ve Tzuyu koşmalarının ardından nefes nefese kalmış, sesleri gelirken Nayeon'un adım seslerinden gittiğini anlamıştı. Tzuyu kapıyı hafifçe aralayıp ardından kafasını uzatırken Nayeon çoktan gitmişti.

Üstünü silkeleyip tuvaletten çıkarken nereye gideceğini bilmiyordu. Yine mutsuzdu...Onu mutlu edebilecek her varlık sanki tek tek ondan gidiyordu da o arkalarından mutsuzca bakakalıyordu. Aklına şimdi ise Nayeon'un onu çanta yüzünden kovalayışı gelmişti. Bunlar güzel hatıralardı, fakat çirkin bir üzüntü veriyordu Tzuyu'ya bu saatten sonra.

Yalpalanarak başının ağrısını da umursamadan masanın üstünde içilmeyi bekleyen bira şişesine baktı ve ağzına o iğrenç şişeyi götürdü. Hani içki kafa dağıtmayı sağlardı da, Tzuyu bunu içtikçe daha da hüzünlenip sinirle yüzünü buruşturdu. Tadı yoktu, sadece berbat bir karışımdı. Elleri arasındaki birayı masaya bırakırken yanında hafif bir hareketlenme hissetmesiyle gözleri yanında duran adama kaydı.

Her zamanki gibi yanında tanımadığı bir adam daha duruyordu. İnsanlar bu 'eğlence merkezi' diye anılan bara sürekli gelirdi. Ve Tzuyu da öyle..Yanındaki adama bakarken ne istediğini çok iyi biliyordu. Kendisinden en az on yaş büyük olmasına karşın epey genç duran bu adamla kendini belki isteyerek, belki istemeyerek aynı odada buldu. Daha önce yaşanmayan bir şey değildi. Zaten o da uyuştucu kullanmaya başladığından beri masum bir kız olmaktan çıkmış, kötülüğe batmıştı.

...

Taehyung gittiği herhangi bir barda etrafına göz gezdirirken yemekhanedeki kızı gözüne kestirdi. Onu izlemeye başlarken hiç bir şey yapmadan içkisinden bir yudum alıp gözlerini ondan çekti. Her ne vardı bilmiyordu ama kıza çok acıdığı kesindi. Taehyung asla böyle kişilerle dost olmak değil, yanlarına gelince bile kaçması gerektiğini acı bir tecrübe ile öğrenmişti. Ama gözleri inatla onu izlemeye zorluyor, ellerine kelepçe vurmuşçasına yerinde mâhkum ediyordu. Yalnızca uzaktan kaşları çatık bir biçimde o bedene bakıyordu. Saçları kahverenginin açık tonunu almış, parlamak yerine sönük bakan bir çift gözdü karşısındaki kız...Ama bu bitik haliyle bile çok güzel bir kız olduğu aşikârdı.

O sönük bakan gözler Taehyung'u bulurken iki ruhun da gözü birbirine bakıyordu sanki. İkisi de boş bakıyordu ama Taehyung ruhunun karşı koymak istemediğini biliyordu. Belki de sadece kıza yardımcı olmak istiyordu...Bir süre birbirlerine bakarken Tzuyu yanındaki adama döndü ve oturdukları masadan kalkıp bir odaya geçtiler. Taehyung kızın sarhoş olduğundan bunu yaptığını düşünmüştü ama kesinlikle bunu beklemiyordu..

Tzuyu yanındaki adam giyinip odadan çıkarken o da giyindi ve çok beklemeden dışarı çıktı. Üstünde şaşrımadığı bir halsizlik vardı ve hemen eve gitmek istiyordu. Çıkmasıyla beraber kapıda onu her zamankinin aksine bir araba karşılarken gözlerini arabanın kaputuna yaslanmış çocuğa dikti. Yemekhanede ona öğüt vermeye çalışan çocuğun ta kendisiydi..

"S*ürtüklük yaparken zevkli dakikalar geçirdin mi?"

Kızın karşısındaki çocuğun dediği şeyler Tzuyu'nun yüzüne bir tokat gibi çarparken içinde kopan fırtınaları ve hüznü görmezden gelip yüzünü ifadesiz tuttu ve o cümleyi söyledi.

"Fazlasıyla iyiydi."

Tzuyu içinden derin bir nefes alıp ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Daha fazla karşısındaki çocuğun onu üzmesine izin vermemek için adımlarını ileri yöneltti. Başka bir şey demeden çocuğun yanından geçerken karşısındaki sert ve kızgın beden kolundan hafifçe tutup yüzüne baktı.

"Burada ben varken hiç bir şey demeden başını alıp gidemezsin."

Kolunu tutup onu durduran çocuğa şaşkınlık içerisinde bakarken ürperdiğini hissediyordu Tzuyu. Karşısında sarı saçlarıyla kasılan çenesi sinirini gösteren çocuk nefesini kesiyordu, çünkü yüzünü Tzuyu'nun yüzüne doğru eğip konuşuyordu. Tzuyu kaşlarını çatıp iki adım geriye tekledi.

"Neden? Kimsin ki sen? Dur ben söyleyeyim, fazla kastığın egonla bir duvarsın."

Çocuk alayla güldü ve Tzuyu'nun kolundan elini çekti. Tzuyu bir hışımla arkasına bile bakmadan giderken Taehyung arkasından bağırdı.

"Taehyung. Adım Taehyung."

Tzuyu bir süre duraksasa da daha fazla burada durmak istemedi ve yoluna devam etti.

Aslında s*rtük o değildi, onu bu konuma getiren pislikti..

____
Merhabalar güzel okuyucular♥️

Benim şu an için tek hedefim #taetzu etiketine girebilmek...Ama ne yazık ki 100 okunmaya gelemediğimiz için etikete giremedik. Umarım okunma sayıları artar da girebiliriz❤️

bağımlı |taetzu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin