Erik: dövme yaptırmak istediğini söylemiştin
yaptırdın mı?
Charles: uhm maalesef hayır
arkaadaşımın dövmecisine yaptırmayı düşünüyordum işinde cidden yetenekliydi ama arkadaşıma yaptığı dövme beklentisinin çok çok altındaydı o yüzden bir süreliğine askıya aldım
Erik: anladım
Charles: hâlâ hatırlıyor olmana sevindim
Erik: unutma konusunda pek iyi değilim ne yazık ki
Charles: yine de çok iyi bence
yani hâlâ konuşmakta zorlanmıyoruz
zamanında günün 14 saati konuşmamızı göz önünde bulundurursak
Erik: güzel zamanlardı
Charles: tamamen kaybetmiş değilsin
Erik: ah
sana tekrar güvenmek istiyorum ama düşündüğünden daha zor
Charles bilmiyorum farkında mıydın ama dünya üzerinde en çok güvendiğim kişiydin sen
Dünya aslında düz desen kaç yıllık bilgi birikimimi sorgulardım
Şey, şimdi dönüp bakınca kulağa pek de sağlıklı gelmiyormuş gerçekten
Yine de bu yaptığın şeyi değiştirmiyor
Charles: şu an buradayım, Erik
İstediğini söyleyebilirsin
Erik: ne söyleyeceğim?
Charles: bilmiyorum, iki yılda aklından ne geçtiyse ya da ne hissettiysen
söyle gitsin
Erik: söylemek istediğim çok fazla şey var
sanırım hiçbirini söyleyemeyeceğim
ugh iğrenç bir mesaj oldu bu ne Dostoyevski miyim ben
Charles: yine de bir yerden başlamalısın
Erik: tanrım
hiçbir şey söylemek istemiyorum çünkü sana ne kadar sinirlenirsem sinirleneyim seninle konuştuğumda düşünebildiğim tek şey seni ne kadar özlediğim oluyor
Sonra da kendime sinirleniyorum
Bana çok aciz hissettiriyorsun
Bu histen nefret ediyorum
Ama seninle konuşmak içine düştüğüm durumu daha da çekilebilir kılıyor
Çelişkili ve belirsiz şeylerden nefret eden ben şimdi hiçbir şeyden emin olamıyorum
Charles: keşke sarılabilseydim
Erik: boş versene, böylesi daha iyi
aksi takdirde hemen yumuşardım
Bak senden ben ölene kadar yanımda kalmanı ve asla gitmemeni istemiyorum tamam mı?
gitmen gerekse bile bana makul bir sebep ver ki sen gittiğinde hazmedebileyim ve gecenin bir yarısı "neden?" diye düşünerek uyanmayayım
beklentilerimi artık daha gerçekçi düzeylere getirdim
beni sana güvendiğime pişman etme bile demeyeceğim, et istiyorsan ama bari bu kez altı saatten fazla sürsün
Charles: makul bir anlaşma oldu
Ve Erik
Erik: ?
Charles: ben de seni çok özledim, tahmin ettiğinden de fazla
-
D U R A M I Y O R U M
ŞİMDİ OKUDUĞUN
still the one • cherik [√]
FanfictionCharles: hâlâ unutamadığım ve yerini doldurmayı bir türlü beceremediğim tek kişi sensin. Charles: Özür dilerim, Erik. ya da, Charles Xavier'ın telâfi etmesi gereken çok fazla şey var. [texting]