KARMAŞIK HAYATIM

İLK GÖRÜŞ

Multimedyada Doğukan var.

Yine sıradan bir okul günüydü.Her zamanki gibi yine Toprak'ın heyecanlı bir şekilde anlattığı aşk yaşantısından bir bölüm dinliyordum.Öyle heyecanlı anlatıyordu ki zaten içinde beni teşvik etme amacı güden unsurlarda barındırıyordu fakat beni etkiliyememişti.Baha'nın beni aldatmasından sonra azıcıkta olsa aşka olan inancımı kaybetmiştim.
Hoca sınıftaydı fakat ders işlemiyordu.Bugün iyi tarafından kalkmıştı heralde.Yoksa tarih dersinden yırtamıycaktık.O kadar sıkıcıydı ki Toprak'ı dinlemeyi tercih edebilirdim.Kapının çalmasıyla bir anda düşüncelerimi kenara atıp kapıya baktım.Bu sırada hala birşeyler anlatan Toprak kapıya baktığımı görünce o da kapıya yöneldi.Sınıfı sessizlik kaplamıştı ki içeri müdür yardımcısı girdi.Yeni gelen biri olduğunu söyleyince Toprak bana dönüp anlattıklarına devam etti.Bu sırada başımın ağrıdığını söyleyip kafamı sıranın üzerine yatırdım.
Zil çaldığında kafamı kaldırdım ve bir ara gerçekten uyuduğumu farkettim.Etrafa bakındığımda yeni gelen birini görmedim.Toprağa sorduğumda rehberlikten çağırdıklarını söyledi.Bu sırada galiba ben dalmıştım.
Buğra Toprağın yanına gelerek
"kantine gidelim mi?"dedi.Toprak ise bana dönüp "Derin sende gelir misin?"dedi fakat ne diyeceğimden kararsızdım.Kolay bir soru gibi görünse de bir o kadar zordu çünkü yalnız takılmayı pek sevmeyen bir tiptim ve şuan sınıfta Ömür'de vardı.Onunla muhattap olmak istemiyordum.Bir yönden de Buğra sadece gelip Toprağa sormuştu.Demek ki yalnız kalmak istiyordu.Zaten şimdiye kadar pek yalnız kaldıkları da söylenemezdi.Bu durumda kendimi düşünerek "tamam olur."dedim.Buğra'nın suratındaki ifadeyi görünce gülmemek için kendimi zor tuttum.Ona acıdım aslında.Şimdiye kadar tek sevgili faaliyetleri el ele dolaşmalarıydı.Bunun dışında aralarında öpüşme bile geçmemişti.Toprak istemediğinden bana bahsetmişti.Nedenini sorduğumda sadece "istemiyorum!"demişti.Bende üstelemedim.
Kantine girdiğimizde bir köşede oturan ve daha önce bu okulda görmediğim birini gördüm.Çok yakışıklıydı.Uzun süreden beri ilk defa birine karşı bir şey hissediyordum.Elinde telefonla uğraşıyordu.Kesin sevgilisi vardı.Her zaman yaptığım gibi umursamaz tavırla sınıfa geri döndüm.Peşimden Toprakgil gelmemişti.Böylelikle yalnız kalmış oldular.Sınıfa çıktığım zaman kantinde gördüğüm çocuğu düşünüyordum.Nasıl olsa aynı sınıfta olmadığımız için sürekli görmeyecektim.Böylelikle aşık da olmayacaktım.Uzun süre yakın olmadıkça aşıkta olmuyordum.Özellikle ilk görüşte aşka hiç inanmıyorum.
Zil çaldı ve Toprakgil geldi.Toprak'a gülerek "ne yaptınız?"dedim.O da gülerek çok güzel birşey oldu dedi.Aklıma ilk olarak öpüşmüş olmaları geldi fakat sadece bir kıskançlık meselesiymis.Bu da her kızın hoşuna gidebileceği gibi Toprağın da hoşuna gitmişti.Hoca geldi ve yeni gelen çocuk ortalıklarda yoktu.Merak etmiştim.Ben bunları düşünürken kapı çaldı.Ben kapıya bakmıyordum fakat "hocam ben yeni geldim,rehberlikten çağırdılar ordaydım."deyince kafamı kaldırdım.Kafamı kaldırmamla şok olmam bir oldu.Kantinde gördüğüm çocuk bizim sınıfa gelen yeni çocuktu.Şom ağzımı yine açmıştım.Yoksa bu bir işaretmiydi? Bunları düşünürken Ömür'ü,çocuğu keserken farkettim.Ben kimle ilgilensem kız onun dibinde bitiyor.Çok sinir oluyorum bu kıza.Birazda çocuğu kıskanmıştım galiba.Bu arada çocuğun adı Doğukanmış.Güzel isimdi.İlk geldiği zamanki oturduğu yere bir önceki ders derse geç kalan Mehmet oturmuştu.Bu durumda tek boş yer benim yanımdı.Gelip yanıma oturdu.Doğukan daha ilk gününden derste bile gizli gizli telefonuyla ilgileniyordu.Belliki biriyle mesajlaşıyordu.Meraklanmıştım fakat kiminle mesajlaştığını göremiyordum.Son derste zilin çalmasına 5-7 dakika falan kala Ömür Doğukan'a dönüp gözünü kırptı.Çok sinirlendim fakat bu durum karşısında Doğukan'ın karşılık vermemesi hoşuma gitti.Bu sırada gülümsedim.Ömür bozulduktan sonra asık suratla önüne dönerken gülümsediğimi gördü.Sinirlendiğini hemen gözlerinden anlamıştım.Onun bu sinirli ve bozulmuş hali beni çok eğlendiriyordu.Zil çaldı.Doğukan telefonunu masanın üzerine koydu ve montunu giyiyordu.Bende montumu giyiyordum ki gözüm Doğukan'ın telefonuna takıldı.O da ne?Bunca saat boyunca Beren diye biriyle mi mesajlaşmıştı?