Silah Taciri

Satıyor

Annem ve Kumsal'ı başlarında adamlarım ile hastaneye yolladım.

Kendim ise son sürat Enes'in evine gelmiştim.

Kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladım. Hem zili çalıyor hem kapıya vuruyordum.

"Patlama! Geldim." diye içeriden bağıran Enes ile "Biraz daha açmazsan seni patlstacağım." dedim sinirle.

"Helin?" diyerek kapıyı açan Enes ile hızlı bir şekilde "SR-25 yarı otomatik keskin nişancı tüfeği satıyor musun?" diye sordum.

"Ben daha çok eski model silah satarım. Biliyorsun." demesiyle "Satanı tanıyor musun?" diye sordum.

"İçeri geçip ne olduğunu anlatmak ister misin?" diye sordu Enes.

Hiçbir şey demeden içeri geçtim. İpekler hala buradaydı.

"Babamın cenazesinde bir keskin nişancı saldırısına uğradık. Öz babam vuruldu. Şuan ameliyathanede. Adamı yakalayamadık. Tahminimce altı yüz metre uzaklıktan ateş ediyordu. Bende boşa ateş ettiği bir mermiyi buldum. Silahı SR-25 yarı otomatik keskin nişancı tüfeği. Burada yeni olduğumdan kim hangi silahları temin ediyor bilmiyorum. Bunu satan adamı bulmam gerek." dedim.

"Mezitli tarafında oturan biri vardı. Osman Kara. Onda bu tür silahlar bulunur." dedi Demir.

"Başka birisinde bulunma ihtimali var mı?" diye sordum.

"Bu bölgede pek SR-25 yarı otomatik keskin nişancı tüfeği ticareti yapılmıyor. Başka birisinin ticaretini yaptığını sanmıyorum." dedi Enes.

"İşiniz var mı şuan?" diye sordum.

"Hayır yenge. Yok. Özellikle Enes'in işi yok. Onla istediğini yapabilirsin." diyerek  kekini yiyen Taha'yı takmadım.

"Adamın yerini bilmiyorum. Birde acele bir iş olduğu için yanımda adam yok. Yanımda gelir misiniz?" diye sordum.

"Hiç vakit kaybetmeyelim o zaman." diyen Enes ile İpek "Ben kendi evime geçiyorum. Orada pek işe yaramam." dedi.

"Hadi çıkalım evden." dedim.

"Demir siz Taha ile sizin arabada gelin. Biz de Helin ile gideriz." dedi Enes.

"Şoför koltuğuna geçeceksen hızlı sürmelisin." dedim.

"Sen iste yeter." diyen Enes ile arabaya bindim.