•3•Ankara-İstanbul

266 13 2
                                    

Nehir teyzeye teklifini kabul ettiğimi söyledikten sonra onlardan ayrılıp kendi evime geçtim.İçimde garip bir huzur vardı.Nihayet kurtuluyormuydum bu soğuk evden,küflü duvarlardan,kimsesizlikten,açlıktan,yoksulultan...

Bugüne kadar bir çok yerde garsonluk yapmışlığım var ve hepsindende babam yüzünden kovulmuştum.Canı istediğinde iş yerime gelip beni sıkıştırıp para istiyordu,maaşımı almadığımı ay sonunu beklememiz gerektiğini söylediğimde ise bağırıp çağırıp rezillik çıkarıyordu,bazen müşterilerin gözleri önünde vuruyordu bana.İnsanların bana acıyan bakışlar ile bakması ve iş arkadaşlarımın yanında dövülmekten bıktıktan sonra bir daha çalışmayacağıma karar vermiştim.

Ama Nehir teyzenin teklifini derin düşününce benim için çok iyi bir fırsat ola bileceğini kavrayıp mutlu olmuştum.

Bir bebeğe annelik yapacaktım,dadısı olan bir bebeğe.Yani onu sadece sevip ilgilenmek ile güzel maaş alacaktım.Yıllardır hep hayalini kurduğum hayatı kurmam için ayağıma gelen şansı değerlendirmemek için aptal olmam gerek.

Sadece bir kaç seneliğine özel hayatımdan vaz geçmiş olucam.Ada büyüyünce Edhem ile bir psikoloğun desteki ile boşanacağımızı söyleriz,ikimizde hayatımıza kaldığımız yerden devam ederiz.Bu aradada bende üniversiteye hazırlanırım,kazanırsam okuyup bitiririm.O zamana Ada dört beş yaşına gelmiş olacak,bazı şeyleri anlaya bileceyi bir yaşa yani.

Hem belki Edhem bana yardım eder sınavlara hazırlanmama.Sonuçta çok başarılı ve zeki birisi.

Boş boş oturmaktansa ufaktan hazırlanmaya başlasam iyi olacaktı.Eski,duvarlarının boyası nemden akmış soğuk odama girip götüreceğim eşyalarımı yatağımın üstüne koydum.Üstümdeki kot pantolon ve kazaktan başka bir kotum ve kazağım daha vardı,Ayşenurun eskileriydi.Çekmeceyi açıp pedi ve tek makyaj malzemem olan yine Ayşenurun verdiği göz kalemimide alıp eşyalarımın yanına koydum.

Ne kadar acı.Kücücük bir poşete sığacak kadar eşyam vardı.Hiç bir zaman yolculuğa çıkmadığım için eşyalarımı koyacak çantam yoktu.Ankaradan İstanbula poşet ile gitmeye utandığımdan Perihan teyzeden kullanmadığı eski bir çanta istemeği akıl ettim.Tabii ki buda çok utanç verici bir şeydi ama bu sondu,nihayet benden kurtuluyorlardı.

Evden çıkıp Perihan teyzelerin evine gidip kapıyı çaldım.Çok geçmeden Ayşenur kapıyı açtı.

"Zümrüt...gelsene"

"Yok gelmeğim,annen evdemi?"

"Evde ama duşta.Bir şey mi diyecektin?"

"Aslında isteyecektim"

"İste ben vereyim?" 

"Şey...ben yarın gidiyorum ya"

"Evet duydum,senin adına çok sevindim"

"Teşekkür ederim"

"Ee?"

"Şey...benim eşyalarımı koymak için küçük bir çantaya ihtiyacım varda...Perihan teyzenin kullanma-"

"Gel içeri benden bir şeyler bakalım"

                                ******

Ayşenur küçük yol çantasının olmadığını ama günlük kullandığı büyük ölçülü çantalarından birini vere bileceğini söyleyip bana birini seçmem için bir kaç tane çantasını yatağının üstüne dizdikten sonra ben en sadesini alıp teşekkürümüde edip belkide son kez Ayşenura sarılıp kendi evime geçtim.Eşyalarımı çantaya toplayıp kapının kenarına bırakıp yarın çabuk gelsin diye kendimi uykunun kollarına bıraktım.

ZümrütHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin