•1•Kabul

495 13 0
                                    

Zümrüt Balcı

Hiç Ankarada oldunuzmu?Olduysanız kış aylarına denk geldinizmi?Eğer gelme fırsatınız olduysa o zaman aralık ayında nasıl bir soğuk vardır burda biliyorsunuz demektir.Öyle soğuk oluyor ki kış bitinceye kadar evden dışarıya çıkasın gelmiyor.Bütün kışı sıcak yuvanda kanepende yumuşak battaniyene sarılarak,sıcak çorbalar içerek geçirmek istiyorsun.Ama o sıcak yuva,yumuşak kanepe,sıcak çorba her yuvada olmuyor tıpkı benim yuvamdaki gibi.

Yuva demek ne kadar doğru onuda bilemiyorum.Yatak odası ve salondan ibaret evimde pencereler eski tahtadan olduğu için eve çok kolay soğuk geçiriyor.Çok eski bir evde yaşıyorum,ama siz benim ev dediğime bakmayın köpeği bağlasan iki dakika durmaz burda.Küflenmiş duvarlardanmı bahs etsem,eski kullanılmaz halde olan mobilyalardanmı,artık antika diye müzelerde yer alan ve sadece bir kanal çeken televizyondanmı bahs etsem...Saymağa devam etsem liste çok uzar.

Geceliğimin üstünden uzun gri renkli hırkamı giymeme rağmen kemiklerime kadar titriyordum.Yatağım buz gibi.Yan yatıp dizlerimi çeneme deyecek kadar yukarı kıvırıp kollarımı belime doladım.Üstümdeki yorgan bile ısınmama yardımcı olmuyordu.Ayak parmak uçlarım buz kesmiş.

Reglimin son günüydü,acıdan nefesim kesilecek gibi hiss ediyorum,sanki alttan içime bıçak sokmuşlar ve bıçağı içimde oynatıyorlar.Soğuk yatak acımın hafiflemesine asla yardımcı olmuyor aksine acım azmış gibi bide soğuk canımı alıyor.Gözlerim doldu "Anne" diye inledim.Yaşın kaç olursa olsun Anne şefkatine hep köpek gibi muhtaçsın.Annemi istedim,yanımda olmasını saçımı okşamasını ısınmam için sıcak bir şeyler hazırlamasını,acımın hafiflemesi için beni öpmesini...Yaparmıydıki?eğer yaşasaydı bunları yaparmıydı?Yapmazdı!Çünkü annem akıl hastasıydı.Ben kızıymışım,hastaymışım,üşüyormuşum,açmışım hiç ilgilenmezdi rahmetli.Yaptığı tek iş televizyonun önünde oturup kendi kendine konuşup gülmek,bazen hayali biriyle kavgada ediyordu.

Kendisini geçen sene kayb ettik.Evden "Gelme peşimden"deyip koşarak kendini sokağa attı,yine gözüne birileri görünmüştür büyük ihtimal,kapının önünden geçen araba annemi geç fark edip anneme çarptı.Çok büyük beyin hasarıyla kayb ettik annemi.

Yatakta daha fazla kalmanın bir anlamı olmadığı için yavaş hareket ile yorganı üzerimden çektim.Karnımda hala sancı var,ve bu sancı ben hareket ettikçe şiddetleniyor.Tek tesellim bugunun reglimin  son günü olmasıydı.Soğuktan donmamak için hızlı hareketler ile hırkam ve geceliğimden kurtulup günlük kıyafetlerimi giydim.Yatağıda toparlayıp salona geçtim.Yine yalnızdım babam gitmişti.Eve gece geç saatte gelip sabah erkenden çıkıyor.Kendisi evde yemek yemediği için banada harçlık para bırakmıyordu.

Karşı komşumuz Perihan teyze arada bana pişirdiyi yemeklerden getiriyor,getirmediyi zamanlarda ise geceleri babamın cebinden bir ekmeğin parasını çalıyorum.

Sobaya bir odun atıp yaktım çaydanlığıda üstüne koydum,bir dilimde ekmek kesip sobanın üstüne koydum kızarsın diye.Ekmeği hiç bir şeysiz yemek öyle daha kolay oluyor.Çay ısınana kadar banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.Geri dönüp kendime bir çay koydum sıcak ekmeğimide elime alıp kahvaltımı etmeye başladım.Çayımı bitirdiğimde bardağımı yıkayıp yerine koydum ve ortası çökmüş koltuğumun bir köşesine kıvrılıp televizyonu açtım.Saate baktığımda sekiz olduğunu görüp dudağımı büzdüm.Dün akşam Perihan teyze kapıdan uğrayıp "yarın kahvaltıya bize gelirsin" demişti.Gidip insanları rahatsız etmek istemediğim için kahvaltı saati geçtikten sonra gitmeyi planlamıştım.

Birden Perihan teyzenin sesini duydum,kalkıp pencereye yaklaştım oda kendi penceresinden bana sesleniyor.Pencereyi açtım"Günaydın Perihan teyze"dedim sıcak gülümseme ile.Sağolsun bana hep iyiliği dokundu,ne zaman zorda olsam ona koştum,kendisini çok seviyorum."Günaydın günaydın,niye gelmiyorsun?seni bekliyoruz"sesindeki sahte kızgınlık gülümsememin genişlemesine sebep oldu."Birazdan gelicem Perihan teyze ortalığı toparlıyorum".

ZümrütHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin