ᕦ(ò_óˇ)ᕤ

540 77 37
                                    

"Susmak için mi geldin buraya?"

Uyanır uyanmaz görmek istediğim surat Mark'ın suratı mıydı bilmiyorum ama onu gördüğüme sevindim.Ya da belki Renjun'un anlattıklarından sonra daha da kapıldım ona.Kapılmamam gerekse bile kapıldım;onun aklının ve kalbinin karmaşıklığına rağmen kapıldım.Ama şu anda düşünmem gereken şey sabah sabah onun neden kapımda olduğuydu.

"Bir şey konuşmak için geldim.Çok meraklı değilim senin yüzünü görmeye hem de sabah sabah."

Sanırım Mark sabahları daha da huysuz oluyordu.Gözümü devirerek içeri geçmesi için izin verdim.Yavaş adımlarla salona geçip tekli koltuğa oturdu.Ben de tam karşısındaki tekli koltuğa dizlerimiz değecek şekilde oturdum.Birkaç temastan zarar gelmezdi nasıl olsa...

"Konuş bakalım.Dinliyorum seni."

Etrafta gezdirdi biraz gözlerini.Salonu incelemeye çalışıyordu sanırım.Beğenmiş miydi acaba ya da tiksinmiş miydi?Ben kendi zevkime güveniyordum ve evimi de seviyorum.Keşke Mark'ta beni sevseydi.
Bunu düşünmemeyi diledim.Gözleri incelemeyi bitirdiğinde yüzüme bakmayacak şekilde bana döndü.

"Seninle bir anlaşma yapmak için geldim.İkimizde bu işten kârlı çıkacağız."

Bana bir şey teklif etmesi hoşuma gitmişti ama istediğim bu şekil bir şey değildi.Merak uyandırmıştı isteği,merak etmiyor değildim ama Mark'tı bu.Ne isteyebilirdi ki buralardan çekip gitmemi mi?Eminim ki bunu bile isterdi o.

"Herkese aramız iyiymiş gibi davranacağız.
Arkadaşlarımı nasıl aldıysan benden öyle de geri kazandıracaksın Donghyuck."

Soğukla bir tavırla konuşurken ondan korkmadan edemedim.Cidden biraz sıcak davransa ve bu anlaşma gerçeğe dönüşse ne olurdu ki?Aptal Mark.
Hiç mi değişmeyecekti bu çocuk?Hiç mi açılmayacaktı gözleri?

"Bir yanlışın var Mark.Ben arkadaşlarını senden almadım,sen onları kendinden uzaklaştırdın."

Sanki dediğim çok komik bir şeymiş gibi tebessüm oluştu yüzünde.Ama sonra yüzünde çok korkunç bir ifade belirdi.Üsteme atlayacak gibi duruyordu.Umarım atlamazdı.Eğer atlayacaksa da salon uygun bir yer değildi.Bu çocuk cidden neler düşündürüyordu bana hem de bu anda bile.Mark'ın ben de bir etki yaratmasını istemiyorum.Mark'ın çekimine kapılmak istemiyorum.Korkuyorum çünkü.
Bir kere daha kırılmak istemiyorum.

"Eğer sen olmasaydın böyle bir şey olmazdı Donghyuck.Ortamı çok bozdun."

İşte şimdi sinirlenmeye başlamıştım.Kendi suçunu bana mı atacaktı cidden?Bir şeyleri kabullenmeyi öğrenmesi gerekiyordu bu çocuğun.Cidden daha ne kadar aptal olabilirdi?Aptal Mark Lee.Bunu demekten asla bıkmayacağım.

"Gruptan da çıktım Mark daha ne istiyorsun?Onların kendi seçimiydi gruptan çıkmak.Haklının yanında oldular çünkü.Ben sonradan girdim ve ortama ayak uydurdum ama sen çoktan onlarla olmana rağmen uyumunu bozdun.Neden peki?Onları elinden alacağımı mı sandın?Ne kadar salaksın.Onlar hep senin arkadaşlarındı hepte öyle olacaklar zaten.Onları senden almak gibi bir niyetim yok sadece seninle de beraber onlarla olmaya çalışıyorum."

Bu kadar şey söyleyeceğimi tahmin etmemiş olacak ki şaşkın bir ifade oluşmuştu yüzünden.Ama sıkılmıştım artık Mark'ı alttan almaktan.Belki de şu an üstüne giderek konuşturabilirdim onu.Belki birkaç şey anlatırdı bana,belki biraz içini dökerdi.

"Senden hoşlandığımı düşündüğün için mi çıkışıyorsun bana?O aklında neler dönüyor bilmiyorum ama şunu bil ki senden hoşlandığım falan yok.Renjun'un gösterdiği mesajlardan da bir şey çıkarma.Dediğin gibi onlar hep benim arkadaşlarımdı bırakta öyle kalmaya devam etsinler.Sen oldukça bu zorlaşıyor çünkü."

Dediklerim bir kulağından girip çıkmıştı galiba.
Mesaj olayını bildiğine göre o gün Renjun ve Johnny Hyung'un gözlerinin takıldığı yer Mark'ın olduğu yer olmalıydı.Görmüştü demek ki bizi ve dinlemişti.Salak çocuk ya.Bir şeyler dönmüyor aklımda merak etme zaten dönemez de artık.

"Senin hiçbir şey anlayacağın yok Mark.Diyeceğini dediysen evimden gider misin lütfen?Sabah sabah sana daha fazla katlanamayacağım çünkü.Belki şu tavırlarını bırakırsan düzgün bir şekilde konuşabiliriz ama senin yapacağın hiçbir şey yok."

Dediğimi kabul etmesini beklemiyordum.Bana son kez bakıp ayağa kalktı.Tam önüme gelip beni de kaldırdı ayağa.Pekala başlıyoruz sanırım.Dövecek miydi beni?Bu kadar iğrenç biri olabilir miydi acaba?Umarım değildir.Umarım değilsindir Mark.

"Beni anlamak istemeyen sensin sanırım.Sadece küçük bir plan.İyi anlaşıyormuş gibi yapacağız.Ben onlarla aramı düzelteceğim sen de ne yapıyorsan yap ama lütfen benden uzak yap."

"Zaten uzakta yapıyorum Mark.Beni yakınına aldığın mı var?Ben sadece seninle de iyi anlaşmak istiyorum.Hiçbirinizin arasını bozmak istemiyorum.
Yaşadıklarını az da olsa anlayabiliyorum belki aynı şeyleri yaşamadık bilemem ama aynı şeyleri hissetmişiz.Lütfen bana karşı böyle olma.Üzülüyorum çünkü haline.İstesen gelirsin her şeyin üstesinden."

Bir hışımla beni geri oturduğum koltuğa attı.Dediklerim biraz acıtmıştı belki de canını.Ama bunlar zaten söylenmesi gereken şeylerdi.Bana bakıp birkaç mırıltı çıkardı sonra da kapıya doğru yürümeye başladı.Kapıyı açıp çıkacağı sırada dönüp baktı bana.Yüzündeki ifade ne ifadeseydi çıkaramıyordum.Şimdi de kalbinin ve aklının karışıklığı yüzüne mi yansımıştı?

"Sadece bunların olması gerek Donghyuck.Bilmediğin şeyler hakkkında konuşma bir daha ve anlaşmayı da uygula lütfen.Onları özledim çünkü,onlardan da ayrı kalmak istemiyorum."

Kapıyı kapatıp gitti.Masum ve sakin bir şekilde söylemişti bunları.Üzülmüştüm açıkası biraz;son söyledikleri için,konuştuklarımız için.Daha sonra üstüne gidebilirdim ama şimdilik belki de dediği gibi anlaşmayı yapıp onlarla barışması onun için daha iyiydi.Umuyordum ki yakın bir zamanda karşı karşıya geliriz ve yine bir konuşma fırsatımız olur.
Anlıyordum çünkü Mark'ı.Ne yaşadığı önemsiz hislerini anlayabiliyordum.Ve yardım etmek istiyordum ona,yanında olmak istiyordum.

Beni anlayan kimse olmamıştı,ben de kapamıştım kendimi Mark gibi ama onun böyle olmasına gerek yoktu.Onu anlayan vardı.Ben vardım.Eğer içindeki sıkıntıları atarsa bir kenara görebilirdi bunları.Umarım ki görürdü.Umarım görürsün Mark.Umarım beni görürsün.

———————
selamlar!!!!
umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur
Mark'ım rol yapmakta çok iyi bu arada...
Hyuck canım biz seni görüyoruz😔

•𝑑𝑖𝑠𝑐𝑜𝑟𝑑• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin