quiero olvidarte, my girlfriend

38 8 1
                                    

Oğlan en yakın arkadaşlarının yanına gidiyordu. Yine sevgilisinden ayrılmıştı ve yine yarın yokmuşçasına içmişti. Arkadaşının yanındaki barmene konum attırdıktan sonra mekana doğru yol almaya başladı. Barmenin attığı konuma varınca arkadaşını sevgilisinin sırtında uyuyakalmış bir şekilde görmeyi beklemiyordu. Sevgilisi ise sırtındaki koca bebekle hâlâ masadaki eşyaları toplamaya çalışıyordu. Oğlan hemen sevdiğinin yanına gitti sırtındaki arkadaşını aldı. Yavaş bir şekilde yanlarındaki siyah, deri koltuklara bıraktı. Sevgilisine döndüğünde ona minnetle bakan gözlerini fark etti. "Hey, minmin. Sen olmasaydın bu koca bebekle ne yapardım bilemiyorum. Yine deli gibi içmiş ve bana mesaj atıp duruyordu. Yanına geldiğimde ise çoktan sızmıştı. Onu kaldırmaya çalışırken bir anda sırtıma çıktı. Oh, gerçekten az kalsın ölüyordum." Oğlan, kızın anlattıklarını dikkatle dinledi. Sonlara doğru yaklaşınca bir anda gelen gülme isteğini tutamadı ve kahkaha atmaya başladı. "Gerçekten onu taşıyabileceğini sana düşündüren ne Harim?" Kız sinirli bir şekilde cevapladı "Ya ben mi dedim sırtıma çık diye. Bir anda atladı. Yavaşça bırakmaya çalıştım ama inmedi. Ve bir anda bıraksaydım yere düşerdi ve canı acırdı. Hem hyunjin o kadar da ağır değil. Ona 100 kiloymuş gibi davranma." Üzgün bir şekilde oğlana bakmaya başladı. Oğlan ise gerçekten ciddi mi olduğunu düşünüyordu. Evet normalde de her şeyi abartan biriydi ama konu hyunjin olunca çok olmadık yerlere çekiyordu. Hyunjin'in onun ilk arkadaşı olduğunu biliyordu, peki yine de bu fazla değil miydi?
Takmamaya çalışarak arkadaşını sırtına aldı ve kızın elinden tuttu. Çıkışa doğru yürürken sevdiğinin ona karşı hayran bakışlarını fark etti. Tuttuğu eline küçük bir öpücük kondurdu. Kız transdan çıkmış gibi şaşkına gülümsedi ve hızlandı. Çağırdıkları taksiye ulaştıklarında oğlan yavaşça sırtındaki koca bebeği arka koltuğa yatırdı. Sevgilisi de bu şekilde rahatsız olabileceğini düşünerek Hyunjin'in kafasını dizlerine koyduğunda oğlan ön koltuğa geçti.
Kızla ortak evlerine vardıklarında beraber hızlı bir şekilde Hyunjin'i yukarı çıkarıp yatağına bıraktılar. Kız, takside çantasını unuttuğunu söyleyip merdivenlerden hızla aşağıya iniyordu. Ayakkabısının bağcığını bağlamamıştı ve tabii ki bunun başına neler açabileceğini bilmiyordu. Sadece bir kat kaldığında yanlışlıkla bağcığına bastı ve dengesi bozuldu. Düşmemek için merdivenin koluna tutundu. Belki de daha sıkı tutunması gerekiyordu?
Dengesini sağlayamadı. Sert ve hızlı bir şekilde merdivenlerden yuvarlanmaya başladı. Oğlan aşağıdan gelen yüksek sesleri ve çığlıkları duyduğunda koşar adımlarla üçer üçer merdivenleri indi. Kafası kanla kaplanmış, yerde yatan sevgilisi, görmeyi beklediği son şey bile değildi.. [26.07.2019]

Minho terli veya korkmuş değildi. Çünkü ne görürse görsün bu şekilde sonlanmasına alışmıştı artık. Sadece kafasını karıştıran bazı şeyler vardı. Evet, her rüyasında sevgilisinin öldüğünü görüyordu peki hangisi hayat arkadaşının gerçek ölümüydü? Bunların hangisine inanması gerekiyordu? Ne zaman sevgilisinin ölümünü bile hatırlamayacak kadar aciz duruma düşmüştü?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

postre! || lee minhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin