Sonbahar'ın tatlı esintisi saçlarımı tenime siper ederken...yanlızca bir şey'e odaklanmıştım. Zamanın acımasız döngüsünü oturup saatlarce kafamda kurmuştum aslında zaman hiçbir şey'in ilacı değildi sadece bedenimiz bir müddetten sonra hissizleşiyor ve acıyı derine en derine gömüyordu. Daha derin düşünücek olursak zaman aslında mükemmel bir döngüydü.
Benliğimin peşine düşmüştüm birnevi gölgeydi ben ona el uzattıkça sanki ben değilde bir yabancıymışım gibi uzaklaşıyordu yavaşca kendimi kaybediyordum...
Ben kayboluyorum
Tekrardan burdaydım olmak istedeğim yerde kayalıkların üzerinde oturmuş ay ışığının denizin üzerinde kandırmacadan ibaret olan yakomozu inceliyordum ne kadar muhteşemdi... ölüm ne kadar da çok yakışırdı yakamozda ki bedenime hissizleşiyordum her geçen saniyem benim cenazemdi ve yavaşca kendimi aşağıya bıraktım sonsuzluğa
Denizin tuzlu kokusu genizimi yakarken nefes alamıyordum az kalmıştı ölümüme hatta ramak kalmıştı ki bir kol tutup yukarı doğru çekti...
Arkadaşlar yeni bir kurgu ile karşınızdayım çok güzel bir hikaye olacak tabi ki sizin desteğinizle... watpatte gezdiğimde kadına şiddet kadını aşağılayıcı tecavüz kitapları daha çok talep görüyor. Hatta birçok kitap basıldı bile bu beni üzüyor gercekten emek verenlerden ziyade saçma yazlan kitapların daha cok okunması gelecek için hüsra dan başka bir şey getirmez.
Bu arada artık bölümler uzun olacak en az beş bin kelime fakat belirli bir kitleye ulaşmam lazım... çünkü bu şekilde okunmuyor ve benim yazma hevesim gidiyor bol bol yorum yapın.
Teşekkürler🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Bana Kalan
ChickLitAy gece'nin kollarında mahsur kalmıştı... fakat gece karanlığıyla bir tek ay'ın ışığını söndüremedi...