BÖLÜM 14-KAHRAMANMIŞ

1.3K 66 6
                                    

Annabeth

Sabah kalktığımda kulübemde benden başka kimsenin olmadığını gördüm. Hemen kıyafetimi değiştirip kulübeden çıktım. Ne yapıcağımı bilmediğimden etrafa bakınmaya başladım. Biraz ileride Piper'la siyah saçlı bir kızı giderken gördüm. Peşlerinden koşturdum. Piper'la yanında ki kız beni fark edince durdular. Yanlarına gelince
"Merhaba" dedim. Piper
"Sana da merhaba Annabeth. Bu Hazel Hazel bu da Annabeth" dedi. Adının Hazel olduğunu öğrendiğim kız
"Sen Percy'nin kampa getirdiği kız olmalısın. Dün ki bayrak yakalamacada da onu yenmişsin" dedi. Dün bu kızı gördüğü hatırlamıyorum. O zaman nasıl biliyorki.
"E-evet onu yendim. Şey seni dün oyunda gördüğümü hatırlamıyorum" dedim. Kız gülerek
"Evet ben jupiter kampından bu sabah geldim" dedi. Jüpiter kampı mı?
"Ne kampı?" dedim. Piper araya girdi
"Hey kızlar ben de burdayım ayrıca bunları yemektede konuşabiliriz. Ben çok acıktım" dedi. Gülerek yemeğe gittik. Yemekten sonra Piper ve Hazel'in de işi olmadığından bana Jupiter kampını, ikinci titan savaşını ve ikinci gigant savaşını anlattılar. Percy iki savaşta da ön plandaymış.
"Gerçekten de ikinci titan savaşı Manhattan' da mı oldu?" dedim. Piper
"Aslında ben daha o zaman kampa gelmemiştim. Ben de senin gibi eski kampçılardan duydum" dedi. Sonra babamın bana annemin tanrıça olduğunu neden soylemediğini hatırladım
"Percy'nin hikayesini dinleyince bunu daha önce neden anlatmadığımı anlarsın" demişti (bölüm 16 sezon finali).
"Piper, babam bana Percy'nin hikayesini dinleyince bunları daha önce neden anlatmadığımı anlarsın demişti. Bana Percy'nin hikayesini anlatırmısın" dedim. Piper ilk şaşırdı ama sonra anlatmaya başladı.

Piper anlatmayı bitirince içimden keşke babamın beni hiç göndermeseydi dedim. Hazel
"Ama her melezin böyle aksiyonlu hayatı olmuyor. Tabi bir melezin hayatı ne kadar rahat olursa" dedi. Güldüm o sırada arkamda bir ses duydum
"Ne o benim dedikodumu mu yapıyorsunuz?" dedi. Arkamı dönünce sesin Percy'den geldigini anladım.
"Dedikodun yapılacak bir yanın mı var sanki?" dedim. "Sadece babam gitmeden önce dediği şey geldi". İki gün olmuştu fakat babamı çok özlemiştim. Percy bana garip garip baktı ve
"Hey hemen duygusala bağlama buraya seni Kheiron çağırıyordu ben de seni götürmeye geldim" dedi. Piper
"Pekala görüşürüz Annabeth" dedi ve Hazel'le arenaya dogru yürumeye başladılar. Ben de Percy'ye
"Benim duygusallaştığım falan yok" dedim. Percy alaylı bir şekilde kafa salladı ve yürümeye başladı. Ben de peşinden gittim.

Percy beni büyük evin mutfağına getirdi.
"Kheiron nerde ve buraya neden geldik" dedim. Percy
"Patlama önce şu işi halledelim ondan sonra gideriz" dedi. Sonra suda bir gökkusağı oluşturdu. Ardından ceplerini karıştırdı ve küçük altın bir para cıkardı. Parayı gökkuşağına atınca para kayboldu. Percy
"Ey iris gökkusağı tanrıçası adağımı kabul eyle ve bana Frederick Chase'i göster" dedi. Percy sözünü bitirir bitirmez gökkuşağı dalgalandı ve babam göründü.

Babamla konustuktan sonra Percy beni arenaya götürdü Kheiron bizi görünce
"Annabeth gelmene sevindim" dedi.
"Sana da merhaba Kheiron" dedim. Percy
"Kheiron ben gidiyorum" dedi ve arenadan uzaklaştı. Kheiron
"Annabeth eminim ki seni buraya neden çağırdığımı merak ediyorsundur" dedi. Evet anlamında kafamı salladım.
"Ilk hançer dersini alacaksın" dedi ve hancer dersine başladık.

Kheiron'la akşam yemeğine kadar çalıştık. Yorgunluktan ölmek üzereydim. Yemekten önce bir duş aldım. Yemeğimi bitirdikten sonra da kendimi yatağıma bıraktım.

PERCY JACKSON VE SON SAVAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin