Bir fırtınanın ortasında küçük ve bakımsız bir kulubenin içindeydim etraf karanlıktı sadece pencereden içeriye loş bir ışık sızıyordu karanlık yalnız kulubeyi değil aklımıda karartıyordu.Dışarıdan gelen sesler fırtınanın şiddetinin ölçmeye yetiyor hatta birazda insanı tedirgin ediyordu güneşin doğmasıyla kulubeye ışık girmeye başlamıştı .Güneş o sıcak yüzünü bana dönmüş ve içimi ısıtıyordu derken kapı çalındı kapının çalınmasıyla beraber yerimden fırladım
-kim o
ses yok
-kim o
gene ses yok derken
kapı kendiliğinden açıldı karşımda bir kadın ve erkek vardı kadın oldukça alımlı idi uzun boyuyla sapsarı ve dolgun saçları pek güzel uymuştu adam ise bir seksen boylarında üzerinde takım elbise olan yüzündeki pürüzsüzsüslükten anlaşıldığı üzere sinekaydı tıraş olmuş bir adamdı kapının açılmasıyla kendimi kenarda duran ranzanın üstüne bırakıvermiştim öylece oturduğum yerden kadınla adama bakıyordum . Birden kadın içeriye girdi arkasından adamda içeriye girdi öylece oturmuş onları seyrediyordum derken kadın konuşmaya başladı
-ne o bizi içeriyede davet etmiecekmisin
-şey hım diye kekelerken
kadın ranzanın karşısında duran masanın yanındaki ceviz ağcından yapılmış olan tabureye oturdu adamda hiç ses çıkarmadan kadının karşısında masaya oturdu
kadın söze başladı
-ne o bizi tanıyamadınmı hıh ?
benden ses soluk çıkmıyor öylece onlara bakıyordum
kadın tekrar
-sana diyorum bizi tanımadınmı
dedi ve birden ayağa kalakarak yanıma oturuverdi boş gözlerle ona bakıyordum
kadın:
-oğlum iyimisin
dedi
bu oğlum kelimesi ile kafamın etrafında şimşekler çaktı oğlum kelimesi ile birlikte silkindim
ve kadına:
-oğlummu dedim
kadın :
-oğlum ya yoksa beni unuttumu hemen unuttumuş dedi
demesiye fakat ben ailemi yıllar önce kaybetmiştim ben daha üç beş yaşlarında iken annem evden çıkmış benide dadıma bırakmış ve evden çıkmış çıkış o çıkış o gün eve gelmemiş babamda telaşlanıp polise haber vermiş polis annemi aramaya başlamış ne yazıkkı bir kaç gün sonra bir mezarlıkta bir mezarın üstünde annemin cesedini bulmuşlar kafasına sıkıp intihar etmiş bunun acısına dayanamayan baban annemi toprağa verdikten bir hafta sonra daha fazla acıya dayanamış ve yüksek bir binanın çatısından atlayarak intihar etmiş daha sonra beni dedemin yanına vermişler beni o büyütmüş yıllar sonra bana öldü denen annem ve babam şimdi karşımdaydı bu hayelmiydi gerçekmiydi neydi bu olup biten
kadına döndüm ve
-annemm diye sarıldım yıllardır hasretini çektiğim anne baba özlemini şimdi gidermenin tam fırsatıydı bu bir rüya bile olsa hiç uyanmak isyemiyordum
anneme sarıldım ve yıllardın görmediğim annemin kokusunu içime doyasıya çektim
ayağa kalktım kollarımı ufkunca açıp babama doğru yaklaştım babama sarıldım yıllardır babasız annesiz yaşamak zordu ve şimdi onlar karşımdaydı haylen gözlerime inanamıyordum derken
babam:
-ne o evlat bizi senelerdir görmemiş gibisin
-öyle baba öyle
dedim
derken zaman su gibi akıp gitmişti akşam olmuş güneşin o sıcak yüzünü ayın tatlı gülümsemesi alıyordu fırtınada dinmişti vakit su gibi akıp gitmişti yılların özlemini dindirmeye saatler yetmemişti
annem:artık geç oldu yatman gerekiyor diye beni yatağa götürdü yatağa yattım ve yüzümü anneme döndüm onun o güzel yüzüne o tatlı gülümsemisine birkez daha baktım annem ellerini gözüme getirerek
-haydi uyumalısın Akın dedi ve elleriyle gözlerimi kapattı
-uyumalısın akın , uyumalısın akın sesleri içinde kendimden geçmek üzereyken gözlerimi bir anda açtım karşımda tanımadığım bir adam bana
-akın hadi uyan ve kendine gel artık diyordu
Annem ve babam nereye gitmişti en son hatırladığım karşımdaki ayna ve içeriye dolan gaz bu adamda kimdi ellerim neden bağlıydı ve neredeydim ...
YAZAR NOTU:YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
Misterio / SuspensoGördüğü rüyayla yatağından kalkan yazarımız rüyasını düşünmeye başlar daha sonra rüyasında gördükleri gerçekleşmeya başladığını görür ve olay bu çerçevede gerçekleşir