"Bana bir daha asla dokunma!" Sesim titreyerek söylemiştim, gözlerim dolmuştu.
Fakat o hala gülüyordu. Ah ne güzel gülüyordu.
"Ne aşağılık insansın. Birini seviyorken nasıl ona ihanet edersin?"
Ağzımdan zoraki çıkmıştı bu sözler ona kıyamıyordum ama benimki de gururdu.
O yellowzyi gömleğiyle gördüğüm anda sabun yapmak istemiştim.
Lanet olsundu ama babaannem zamanında söylemişti. Taş yere düşmeden cıngırdamazdı.
Ah babaannemi dinleseydim bu durumlara düşmezdim.
Birden suratındaki ifade silindi ve "Kim dedi seni sevdiğimi? İki güldüm
diye kendini nimetten mi sandın? "
Adeta kalbime hançer saplanmıştı. Sert erkeğim, führerim bana neler diyordu.
"Bana nasıl baktığını gördüm. Benimleyken gözlerinin içi gülüyor. Bana bir şey olmasından korktuğun için inkar ediyorsun. "
Aniden beni duvara yaslamıştı. Kalbim çıkacaktı. Kaslıydı. Vanilyalı sabun kokuyordu.
Kulağıma eğildi ve "Ben seni sevmiyorum, bunu aklından çıkarma." dedi.
Gözlerinin içine baktım, yalan söylüyordu. Aşkımızı inkar etmenin alemi yoktu.
Bana zarar gelmesin istiyordu. Hayatı karanlıktı. Ben her şeye hazırdım ama o lanet
yellowz ile boşa vakit harcıyordu.
"Senden tiksiniyorum. Uzaklaş benden" dedi.
"Git o zaman. Onun yanına git. Yoruldum artık senden
Daha fazla gücüm kalmadı.Sana olan sevgimi karşılık bunları diyorsun, o yellowzyi yatağına alıyorsun.
Beni daha ne kadar yaralayacaksın? Naptım ben sana führer ?! "dedim.
Bunları söylerken etrafta tükürükler saçarak ağlıyor ve sert göğsünü yumrukluyordum. Kaslıydı. Ellerim acıdı.
İki elimi birden tuttu ve beni öptü. Dudaklarından Rote Grütze tadı alıyordum. İlk öpücüğümü almıştı.
Gözümden bir damla yaş düştü. Ayrıldık. Führer gözlerime uzun uzun bakıyordu.
Niye konuşmuyorsun be faşiskom diye geçirdim içimden.
-------------------------------------------------- -------------------------------------------------- --------
Sabahın erken saatlerinde kalktım. Yanım boştu. Pislik cani angut hayvan öküz. Beni
tek başıma bırakıp gitmişti. Çok sinirlenmiştim. Hemen üzerime tulumumu geçirip yola çıktım.
Kesin o yellowz ile birlikteydi. Ah bu sarışınlardan nefret ediyordum Führer'imin (kaslıydı) sarışın
takıntı vardı. Evine gittim. Kapıyı çaldım. Artık kapısız kalmıştı. İçeri girdim ve kükremeye başladım
"NEREDE O YELLOWZ HA SÖYLE BANA !!" Führer tuvaletten şaşkınlıkla çıkmış bana bakıyordu.
Onu duvara fırlatıp "neredeydin ulan sen tüm geceee" diye bağırdım. Duvara çarpınca yüzük kutusu düştü.
Demek ona evlenme teklifi edecekti. Hunharca kendimi yerden çalıp ahıtlar yakmaya başladım. Gözlerim kapanmaya başlamıştı ...
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Eveeeeeeeet benim çikolatalı şöbiyetlerim. Bu bölümü tuvaletteyken yazdım. Öyle daha yaratıcı oluyormuş bir arkadaşım söyledi. Umarım beğenirsiniiiiiiiz votelerinizi ve yorumlarınız bekliyoruuuummm minik otel sabunlarımmmmmm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sert Führerim
Romanceİş yoğunluğunun stresini benle atıyordu. Kaslı vücudunda gezerken ardımdan köpükler bırakıyordum. Bu bizim rutinimizdi taaa ki o haftaya kadar. O haftadan sonra her şey değişecekti...