KKD : 1 "KAĞITLAR ÖLDÜ BEYBİSİ"

1.9K 93 405
                                    

Kitap Jeneriği : Kafamda Kentsel Dönüşümler

Başlama tarihiniz nedir? Benimki; 14.10.2020

"İki yıl önce hayatıma yeni bir sayfa açtım, yine ilk sayfadasın.."


KKD : 1 "KAĞITLAR ÖLDÜ BEYBİSİ "


Seni bana ayırdım bütün İstanbul biliyo
Çok söyledim ama kendini ölümlü sanıyo
İnanmazsın sesinde kuşlar yaşıyo
Ah bi de gülünce kafam yanıyo

Öyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaş

Direksiyonun üzerindeki parmaklarım ritim tutarken aynı zamanda da şarkıyı tekrar ediyordum. Her sabah istisnasız olarak dinlerdim bu şarkıyı. Hatta bazen de ağlardım.

Çünkü anısı olan hiçbir şeyi hayatımdan çıkaramıyordum.

Uzunca çalan korna sesiyle yerimden sıçrayarak dikiz aynasından arkayı kontrol ettim. Adam ilerlemem için el kol yapıyor aynı zamanda da söyleniyordu. Önüme baktığımda çoktan yeşil ışığın yanmış olduğunu görüp bir de ben söylendim kendime. İlerlemek isterken istop etmemle birlikte yumruğumu direksiyona geçirdim. Acilen otomatik bir araba almam gerekiyordu! Arabamı tekrardan çalıştırıp şirkete vardığımda koca bir oh çekmiştim.

Çantamı ve telefonumu alarak içeri doğru ilerledim. Her sabah yaptığım gibi kendimi ilk olarak resepsiyon masasında bulmuştum.

"Günaydııın!" Neşeli sesime karşılık Yaren yanaklarımı mıncırmıştı.

"Yapma şunu Yaren." diyerek ellerini ittirdiğimde ikimiz de gülmüştük.

"Bugün pek bir neşeliyiz bakıyorum da."

"Eh, biliyorsun ki modum çabuk değişiyor."

"Bilmez miyim hiç?" Beş yıl önce bu şirkette çalışmaya başlamıştım ve bu süre içinde Yaren'le sıkı bir dostluğumuz olmuştu.

Miran'ın şirkete giriş yapmasıyla birlikte Yaren kaşlarıyla onu işaret etmişti.

"Geldi Asiloğlu. Adamdan zarafet akıyor zaten." Yaren'in her gün, en az bir defa bana bu imaları yapmasına alışmıştım artık.

"Senin de kime asıldığın belli değil." dedim kaşlarımı çatarak.

"Aman Reyyan! Ben senin söylemek isteyip de dile getiremediğin şeyi söyledim, yoksa sen kime asıldığımı gayet iyi biliyorsun." dedi tek parmağını saçına dolayarak. Aynı zamanda da kaşlarıyla ilerideki masalardan birinde oturmuş önündeki çevirilerle uğraşayan Harun'u göstermişti.

"Her neyse gidiyorum ben. Bir sürü çeviri beni bekliyor." Şirketin içinde birkaç ofis vardı ve ofislerden biri de bizim çalıştığımız yer yani kitap basımı yapan bölümdü. Bildiğim dört dil sayesinde buradaydım. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Latince

Kendi masama doğru ilerlerken gözlerim yanımdan geçen Miran'ın gözleriyle kesişmişti. Önüme dönerek yoluma devam ettim.

"Günaydın Harun." derken gülümsemiştim. O da bana gülümseyerek karşılık vermişti.

"Günaydın, nasılsın?"

"Yorgun! Haftada iki gün tatil istiyorum ben." Bir gün tatil kime yeterdi ki! Masama konan kağıtlarla birlikte arkamdaki kişiye döndüm.

KALBİMDE KENTSEL DÖNÜŞÜMLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin