Adsız Bölüm 1

107 5 4
                                    

İsmim çok güzel. İsmimin anlamını seviyorum. Ama kendimi sevmiyorum. Neden mi?

Bende o soruya cevap bulamadım her gün ağlamaktan vazgeçemedim. Her gün tek başıma boş okul bahçesinde dolanmaktan vazgeçemedim. Ve bütün bunların sorumlusu olan kişiyi sevmekten vazgeçemedim. Benim kalbimde ne denli büyük bir yara bıraktı haberi yok. Olmasında, ne olcak bilince bana yararı yok ama umuyorum mutlu ve güzel bir hayatı olur. Umarım..

Ben bu şekilde kendi içimde tartışırken canım arkadaşımın sesi ile kendime geldim. Irmak. Canım benim hep yanımda oldu beni hiç yalnız bırakmadı. Ben o şerefsiz yüzünden ne hallere düştüm. O beni parçaladı bitirdi ben onun..

Ahh her neyse ben yine ağzımı bozmayım geldi geçti derdim ama öyle bir şey yok. Irmak:

-Hop hop.. Sen yoksa sen. Yinemi!

Ah Irmak ah kulağımı siktin başıma geçmiş bağrıyor ne olduğunuda söylemiyor çok atarlı bir kız cidden çok fena.. Bir gün elime geçersin sen. Bak sana neler yapıyorum.

-Efendim canımın içi birazda bağırmasan. Ne yaptım ben anlamadım? Söylersen mutlu olurum. Ne dersin?

-Bana kızma şu haline bak hem ağlıyorsun hem de bana kızıyorsun kızım ilk günden mi? Yapma cidden bende üzülüyorum. Hani söz vermiştin ağlamayacaktın. Bak...

Dediyse ben ne diyeceğini biliyorum. 'Bak küserim barışmam' diyecek bu şekilde bana engel oluyor ama bir dakika ben ağlamışmıyım. H.S. güya o şerefsizin arkasından ağlamayacaktım. Ya ne oluyor tamam çok sulu gözüm çok çabuk kırıl ve hemen ağlarım ama olmaz ya ben çok harap ettim kendimi. Çok..

-Küserim diyeceksin değil mi? Ve ben farkında değilim. Gerçekten neden beni suçluyorsunuz ben ne yaptım? Olmuyor dönemiyorum geriye, gülemiyorum. Asla eskisi gibi gülemeyeceğim. Bu bana verilen bir ceza çekmek zorundayım. Sonuna dek. Her şeyi denedim ben yapamaycağım okuyamam bu okulda o yoksa nefes alamıyorum. Onun yüzünü görmeyeli 99 gün oldu ve o günden beri her gece ağladım. Her gece. Bende istiyorum sizinle gülmek sizinle eğlenmek ama elimden gelmiyor.

-Kuzum ya kıyamam ben sana,lütfen kendini yedin bitirdin. Biliyorum dayanamıyorsun ve biz seni suçlamıyoruz ama okadar kötü durumdasın ki ben bile korkmaya başladım. Her an patlayacak gibisin kimse yanına yaklaşamıyor. Kızlar senden uzaklaştı. bazen bizimde kalbimizi kırdın bu yüzden artık pek yanına gelmek istemiyorlar. Hem...

-Tamam!! Yeter biliyorum durumun farkındayım. Ben bilerek kırmadım kalbinizi. Siz benim yüzüme okadar vurdunuz ki onu öyle sıktınız ki ben de bir bir patladım size. İstermiydim sizin kadar değerli arkadaşlarımı kaybetmeyi. Hem böyle daha iyi gerçek yüzünüzü gördüm. Yazık.. Bende onları arkadaş bilirdim demek ki buymuş. Söyle hepsine ben tek başıma yaşamaya alıştım.

Bunu dememle arkama bakmadan okula doğru hızlı adımlarla ilerledim. O sıarda yine ve yine engel olamadım göz yaşlarıma o kadar kötü durumdaydım ki oturup, hıçkıra hıçkıra ağlardım ama yapamam derse girmem gerekiyor-her nekadar girmek istemesemde-. Ders zilinin kulağımın dibinde çalmasıyla ona da, müdürü de hepsine okkalı bir küfür savurdum. Allah Allah ben böyle değilidim acaba ne oluyor. Bende anlamadım. Sınıfı girdim önceki seneden arkadaşlarım hepsi bana selam verdi. Tabi verecekler okulun 1. siyim vermeseler ayıp olur. ama hepsinin yüzünden yalakalık akıyor besbelli. Bu sene kopya istemek için büyük çaba harcıyorlar ama nafile ben ağzımın payını aldım. Bir daha kimseye kopya falan veremem ne halt yiyeyceklerse yesinler. İçimden hem böyle diyorum hem de önde ki sırama- ben herzaman en önde oturmuşumdur zekiliğin onla alkası yok cidden- doğru ilerliyorum. Tam ben sıraya oturdum sınıfa hoca girdi ve sesli bir şekilde 'Günaydın' dedi. Ona da ağzıma gelen her türlü küfürü ettim. Gerizekalı. Sayarak ayağa kalktım. Ama zaten oturmamıştım. Hızla geçti masya oturdu. Ardından bize oturmamızı söyledi. Bu hocanın ders anlatma tarzını seiyorum ama kıl bir hoca. Değişik huyları var. Kendisi de yapılı bir şey değil zaten tipinden belli kafadan kontak olduğu. Kısa boylu kafasının ortası kel tipik deli hoca işte..

-Kızım! Sen arka tarafta telefonuyla uğraşan. Gel bakalım tahtaya.

Kız mızmızlanarak öne doğru geldi. Yüz ifadeisnden o sırada sevgilisiyle yazıştığı belliydi. Of her şey onu hatırllatmak zorunda mı? Hoca kza bir soru sordu kazık... O an da hocaya aferin yani. Kız baya oyalandı. Tam hoca bağracaktı içeriye biri daldı. Kapıyı okadar hızlı açtı ki bomba patlaması gibi bir ses çıktı.. O sıara da bunu yapana içimden gelen tüm küfürleri edecektim ki sustum... Galiba susmam lazım yoksa bana dalarlar...

İşte ilk bölüm iyi okumalar.. :D

İSİMSİZ..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin