İSİMSİZ..

BANA NE OLUYOR???

Bu bir başlangıç mı yoksa sona doğru bir adım mı? Bilmiyorum ve düşünmek istemiyorum.

Başımı ona yaslamak yapmam gereken en son şeydi. Ama mutlu hissediyordum. Mutlu??? Ah ben ne yapıyorum. Hızla onun omuzundan kalktım. Üstümü başımı düzelttim. Ben ne yapıyorum. Berkan bana suç işlemişim gibi bakıyor. Bir dk. Aklım daha yeni yeni yerine geliyor.

-Sen bana meleğim mi dedin?

Hayretler içerisinde sormuştum. Şu anda biraz rezil olmuş olabilirim ama ben böyle bir şeyi kabul etmem.

-Evet.

Bunu derken aşırı sakindi. Sinirlendim. Bu kadar rahatlıktan neyin nesi tam bir şeyler diyecektim ki lafı ağzına tıktı.

-Evet dedim. Çünkü seni rahatlatıp teselli vermekti amacım. Ve evet dedim çünkü adını bilmiyorum. Melek....

Allahım senden sabır dileniyorum.

-Pek âlâ adının sorabilirdin.

-Bilmem o sırada aklıma ilk gelen şey oydu.

-Fırsatçı..

Bunu çok sinirli demiştim. Ama pişman olmuştum yani.

-Ne dedin?

-Ne? Fırsatçısın işte. Anlama sorunun mu var?

Hay ben şu ağzıma... Durmuyor.

-Demek öyle.

Bunu derken ben kendimden gittim. Çok sert demişti. Al işte çocuğun kalbini kırdın. Ben tam ondan özür dilemeye hazırlanırken beni omuzlarından tuttu, ağaca yasladı. Ben şaşkınlıkla sinir arasında gidip gelirken o çoktan dibime kadar gelmişti. Ki bu sefer iki gözünü göremiyordum. Daha çok dudaklarına bakabiliyorum. Birden kalbim hızla atmaya başladı ama onun yüzünde sanki bunu çok sık yapıyormuş gibi bir ifade vardı. Dudağı hafiften kıvrıldı. Gülüyor mu? Sinirle başımı kaldırdım. Kaldırmasaydım daha iyi burnum onun burnuna değince irkildim. Gözleri sinirliydi hala.

-Fırsatçılık budur işte. İstersem ani öperim ve kimse bana neden yaptın diyemez. Anladın mı? Beni piç yerine koymaktan vazgeç. Başından beri öyle davranıyorsun bayan ukala.

-Ben mi ukalayım? Sen kendine bak. Kendini beğenmiş havalarındasın.

-Evet öyleyim. Neden mi? Çünkü yakışıklıyım. Etrafımda her yaş gurubundan kızlar pervane oluyor. Bir de her gece farklı kızla çıkıyorum. Sebebim iyi mi?

Onu her gece lafı tiksinmeme sebep oldu bir anda aklıma Alper'in kızı öperken ki hali aklıma kazınmış asla çıkmıyordu. Midem bir an ağzına gelir gibi oldu. Ellerimi ellerinden kurtarıp ayağa fırladım. Bana öküzün trene baktığı gibi bakıyordu. İlk ne diyeceğimi bilemedi.

-Özür dilerim. Yanlış anladım. Neyse ben biraz dolaşmak istiyorum. Zil çalınca sınıfa git diğer dersiniz boş. Ve sana soru sorarlarsa müdürün yanındaydım de...

Bunları dedikten sonra hızla rakamı döndüm bir kaç adım attık ki adımı hala bilmiyordu. Tekrar döndü. Şaşkın ve boş gözlerle bana bakıyordu.

-Bu arada adım Derin.

Tekrar dönüp yönümü spor salonuna çevirdim. Orası bu saatlerde çok sessiz olurdu. Kafa dinlemek için ideal.

Berkan...

Garip gerçekten garip. Aşırı değişken duyguları. Biraz önce üzgündü. Sonra güldü. Sonrada sinirkendi. Ben bir şey yapmadım ki. Hem o şerefsiz de kim oluyor. İnanmıyorum ya. Hem bir kızın hayallerini yıkıyor hem de gelmiş kıza sevmediğini söylemiş. Benim ankamadığım bana bile tanımadığı birine, bağırıp çağara biliyor. Ama ona sesini çıkarmamış. Bu kızın bir piskolağa ihtiyacı var. Ciddi anlamda.