1.0

1.3K 189 123
                                    

"Bebeğimi görmeye gidelim! N'olur! Bak, yalvarıyorum! Söz sizi yalnız bırakacağım! Hadi!" Minho hyungun koluna asılmış büzük dudaklarımla mızmızlanıyor, diğer yandan onu ileri geri sallıyordum.

Jisung ve Minho çıkmaya başlayalı neredeyse bir hafta oluyordu. Bu süre içerisinde ise benim yaptığım tek şey Changbin'e mesaj atmak, pastaneye gitmek, uyumak, Changbin'e mesaj atmak, yemek yemek, Changbin'e mesaj atmak, Changbin'e mesaj atmak ve Changbin'e mesaj atmaktı.

Ha, bir şey daha var.

Changbin'e mesaj atmak.

Peki, Changbin'imin yaptığı şey neydi? Ona attığım mesajlara bakmamak, ona attığım mesajlara bakmak ve cevap vermemek, ona attığım mesajlara bakmak ve ters cevap vermek, bir de ona attığım mesajlara bakmamaktı.

Bu hafta meşgul olduğunu söylemişti, evet ama kaba söylemek yerine daha güzel ifadelerde bulunabilirdi. Örneğin,

Felix, bebeğim. Bu hafta çok doluyum. Mesajlarına cevap vermeye çalışacağım ama veremezsem de unutma, seni seviyorum. Hafta bitince sana güzel öpücüklerle cevap vereceğim ♡

EVET.

EVET, BU LAZIMDI BANA. BU CHANGBIN LAZIMDI.

Aklıma onun sivri çenesi ve sert bakışları geldiğinde yanımda beni yargılayan Minho hyunga baktım. "Lütfen! Çok özledim onu! Lütfeeennnnnnnnnn!"

Aslında bu kadar ısrar etmemin sebebi, geçen gün annemi ziyarete gittiğimde ona Changbin'e bahsetmemdi. İyi karşılamamıştı. Zaten eşcinsel olduğumu öğrendiğinden beri aramız iyi değildi fakat ben bunu ona alıştırmak için hoşlandığım çoğu kişiyi anlatırdım. Bu sefer biraz daha fazla sinirlenmişti. Haliyle ben de üzülmüştüm, daha fazla.

Minho hyunglara anlamamıştım ama. Onları böyle mutlularken üzmek istemiyordum. Changbin'i üzmek, ki üzülmeyecekti çünkü beni umursamıyordu bile, daha mantıklıydı.

Merdivenden gelen Jisung mutfağa yönelirken Minho hyung gözlerini Jisung'a dikti. Bana dönmeden sert çıkan bir ses tonuyla konuştu. "Tek gitsen olmaz mı? Jisung ile konuşmamız gereken şeyler var."

Bu cümle içinde birçok anlam barındırıyordu. Bu yüzden kollarımı geri çekerek yüzü dehşet içinde kalmış Jisung'a baktım. Yazık, mutfak kapısında donup kalmıştı. Boku yedin Jisungcuğum. Ne yaptıysan adama bir haftada?

"Hıh! Siz olmasanız daha iyi olur zaten. Gidiyorum ben."

Jisung'un gitmemem için yalvaran bakışlarına sırıtıp telefonumla birlikte evlerinden çıktım.

Görmem ve içimi dökmem gereken bir bebek vardı.

××××

lixlixuwulix
neredesin

Binnie 💕
sana ne

lixlixuwulix
seni görmek istiyorum
lütfen

Binnie 💕
işim var

lixlixuwulix
yanında dursam da yeter

Binnie 💕
niye farklısın bugün
bir şey mi oldu
merak ettiğimden değil de yani

lixlixuwulix
hiç
bir şey olmadı

Binnie 💕
[Konum]
gel

lixlixuwulix
teşekkür ederim ballı turtam
🥺🥺💞💞

just taste my cakes and you're in love, changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin