Bir Dramione Storysi

Dördüncü Bölüm

Hermione de Draco da oldukça mutlulardı. Haftada bir kaç kere görüşüyor hasret gideriyorlardı. Draco bazen Gryffindor binasına geçmek istiyor ancak ailesini düşünüp bu fikirden vazgeçiyordu. Hermione'ye gelirsek yaklaşık 2 haftadır yüzünde güller açıyordu. Harry'de Ron'da sebebini merak ediyordu. Çünkü Hermione uzun zamandır bu denli gülümsememişti. Harry dayanamayıp Hermione'ye neden sürekli sırıtıp durduğunu sordu. Hermione cevap veremedi. Çünkü onlara düşmanlarıyla birlikte olduğunu söyleyemezdi. Hemen bişeyler uydurması gerekti ve aklına ilk gelen şey Biçim Değiştirme sınavına çok çalıştığı ve iyi not beklediği oldu. Harry buna pek inanmadı ama tabii ki de bunu Hermione'ye belli etmedi. Ertesi sabah Hermione, Draco'yu düşünmekten dersleri savsakladığını fark etti ve derslerine çalışmak üzere kütüphaneye gitti. Yolda giderken Draco onu görmüştü bilee. Ancak Hermione onu fark etmedi. Kütüphaneye girdi. Kütüphane boştu. Çünkü Hermione yemek yemek yerine kütüphaneye gitmeyi tercih etmişti. Herkes ise ortak salonda zıkkımlanıyordu (!). Hemen bi kitap alıp kurcalamaya başladı. Sonra boynunda bir nefes hissetti. Ilk önce ürperdi ancak sonra "Malfoy" diye kahkaha attı. Arkasını döndüğünde Draco ile göz göze gelmişlerdi. Draco ona sıkıca sarıldı ve "Kıymetini bil prenses hiç kimse için yemeğimden mağdur kalmam." dedi. Elbette bu sözler Hermione'nin hoşuna gidiyordu ancak Draco'nun şımarmaması için belli etmiyordu. Ortak salonda herşey yolunda gidiyordu. Ron;
- Hermione nerede?
Harry;
- Kütüphanede ders çalışacağım demişti. Yanlız fark ettin mi Malfoy da yemekte yok.
Ron;
- Saçmalama Harry istersen gidip bakalım kütüphaneye eminim Hermione oradadır.
*Kütüphaneye doğru yola koyulurlar.*
Draco ve Hermione birbirine sarılmış oturuyorlardı. Ancak bi ses geldi. Draco yanlız olmadıklarını fark etmişti. Sessizce Hermione'den ayrıldı ve arka raflara doğru yürümeye başladı.