Gece boyunca uyku tutmamış gözlerimize, ufuk çizgisinden gün doğumu düşer düşmez yola koyulduk.
Nina bizden daha heyecanlı, yerinde duramıyor.
Artık nehirden biraz daha içerde yol alıyoruz. Gizlenecek yer güvencesi için buna karar verdik akşamdan. Elimizde çakıdan daha hallice bir bıçak yoktur. Tek umudumuz tüfek sesinin KyungSoo'nun bahsettiği adama ait olmaması.. fakat onun da bıçak açmayan ağzı, tedirgin ve ürkek adımları bize olacağı haber veriyordu.
En az üç köpek sesi duymuştuk.
Kırlangıç avına çıktıysa ve bizim gördüğümüz sürüyü o da gördüyse aramızda çok mesafe yoktur.
Avlanmaya mı çıkmış yoksa zaten evi mi orada?
Tek güvencemiz tedbirli ve temkinli yol almak.
Gün ışıdıkça yüreğimiz korku ve ümitle sıkışıyor.
Her anlamda yolun sonuna gelmişiz gibi.
Ravi ile bakışlarımız her an birbirini buluyor.
KyungSoo, nehirden iyice uzaklaşarak ormana dalıyor..
"Lütfen, onu bize bağışla.." titreyen nefesinden dualar eksilmiyor Ravi'nin.. Benimse çok uzun zaman önce Yaradana yakarışlarım kesildi..
Uzaktan bir köpek uluması duyunca irkilerek olduğumuz yerde kalıp etrafı dinliyoruz. Tavuk sesleri de geldiğine göre yakınlarda çiftlik gibi bir ev olmalı.. başka evler de var mı ki?
"Dinle Jongin."
Ravi kolumu sıkıca tutunca farkettim, ne ara aldığını anlamadığım bir sopa vardı elinde.. cepleri bilye kadar taşlarla doluydu. Küçükken de bilyeler dolu olurdu cepleri böyle.. Ne zaman doldurmuştu onları ceplerine?
"Ne olacağını, neyle karşılaşcağımızı bilmiyoruz. Ama burnuma hiç iyi kokular gelmiyor. KyungSoo'nun söylediği.." onu görecekmiş gibi etrafına bakındı, "söylediği çoğu şey uyuşuyor. anlaşılan ormanda kaybolmamış, alıkonulmuş."
Onu onaylayarak başımı salladım.
"Dinle..Yoncaların kokusunu alıyor musun?"
Yüreğim o kadar gür ve telaşla çarpıyordu ki duyularım tek bir noktaya doğru körelmiş.. sadece KyungSoo'yu izleyebiliyorum.. ve elinde bir eğrelti dalı tutuyor.. ucunda da o siyah kelebekten var.
"Bu eğreltileri sen arayacaksın Nina ile. Ben sana gözcülük edeceğim. Bir şey olacak olurs-"
"Hayır! Hayır Ravi! Buraya kadar beraberdik-"
"Yine berberiz olum. Sadece birimizin savunmada olması gerek anladın mı? İkimizde arayacak olursak keklik gibi avlanırız. Köpeklerin hepsi avcı köpeği. Biri bile bizim burada olduğumuzu haber vermeye yeter."
"O zaman Nina da seninle-"
"Hayır Jongin, hayır! Onu bir an evvel bulmalıyız. Bir an evvel bulursak bir an evvel de kaçar gideriz buradan."
