Sıradan günlerden herhangi birisiydi onun için. Okula gitmek için erkenden uyanmış her zamanki gibi duşunu almış üniformasını giymiş ve okula gitmek üzere yola çıkmıştı. Evde kahvaltı yapmayı sevmezdi okulda tost yemek onun için ayrı bir lezzetti. O gün içinde tarif edemeyeceği bir heyecan ve mutluluk vardı ama o hala buna bir isim verememişti. Gün sonuna kadar da içindeki hisse bir anlam yukleyemecekti.
Okula gidip en yakın arkadaşı war'a kocaman sarıldı. War uzun zamandır arkadaşını bu kadar heyecanlı ve mutlu görmemişti. Hemen sebebini sordu. " bugün neden bu kadar mutlusun fazlasıyla enerjiksin" dedi. Onun cevabı kısa ve özdü " bilmem sadece mutluyum" dedi. Beraber kantine gidip en sevdikleri aktiviteyi yapmaya başladılar yani tost yemek :).
Ilk ders matematikti. Fakat o bir matematik insanı değildi. Çocukluğundan beri matematiği sevmezdi. Ailesi ne kadar özel ders aldirsada hiç bir zaman basarili olamazdı. en yüksek aldığı not ise 30 du. Okulda herkesin bir şeylerden heyecanla bahsettiğini gördü fakat hiç bir şey anlamadı. Sınıfa geçtiklerinde aynı heyecanın ve telaşın sınıftada olduğunu gördü. Sınıfta ara sıra sohbet ettiği ama çok yakın olmadığı yin'e ne olduğunu sordu. "Okula yeni biri gelmiş. Çok yakışıklı ve karizmatikmis. Ve bizim sınıftaymış o yüzden herkes böyle" dedi. Bu onun ilgi alanına hiç girmezdi kendisi ve arkadaşları dışında kimseyle ilgilenmez. Kendini ilgilendirmeyen olaylara karışmazdı. Bu olayında kendisini ilgilendirmediğini düşünerek kendi sırasına geçip oturdu.
Matematik öğretmeni sınıfa girdiğinde önce gunaydin arkadaşlar dedi. Sonra ise herkesin heyecanla beklediği o insan hakkında bilgi vermeye başladı. Arkadaşlar bugün okulumuza yeni bir arkadaşınız geldi. Sizin sınıfınızda umarım onunla iyi geçinir okulu tanitirsiniz dedi. "Içeri girebilirsin" dediğinde herkes heyecanla yeni ogrenciyi bekliyordu. Fakat onun hiç umrunda değildi. Kafasını sıraya koymuş bu dersin bir an once bitmesini bekliyordu sadece.
Yeni öğrenci içeri girdiğinde herkes gülüşmeye, bağırmaya başladığında ister istemez kafasını kaldırdı. Karsısında gördüğü çocuk ile tamamen şok olmuştu. Hayatı boyunca bu kadar yakışıklı ve karizmatik bir insanı görüp görmediğini sorgulamaya başladı.
Yeni gelen çocuk doğruca gözlerine bakıp "Merhaba ben Mew Suppasit. Umarim iyi anlaşırız " dedi. Bunu sadece onun gözlerine bakarak söylediğinde sadece donup kalmis baska hic bir sey yapamamisti. Öğretmen Gulf'ın yanına oturabilirsin dediğinde gulf kendine gelmeyi basarabilmisti. Gulf hemen itiraz etti "ama hocam.... " diye. hocası gulf'ı tanıdığı için hemen itirazını red etmiş ve mewi yanina oturtmuştu. Gulf ondan etkilenmemiş gibi davranmaya çalışıyordu fakat bu çok zordu.
Elini uzattı "Merhaba ben Mew Suppasit" dedi. Gulf önce uzanan ele sonra mewe baktı. Ve ondan sonra emin oldu hayatı boyunca bu kadar yakışıklı birini ilk defa görüyordu.
"Merhaba Gulf... Gulf Kanawut".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Düşene Kadar
FanfictionTesadüflerin getirdiği bir aşk ve sadece arkadaşlıktan doğan başka bir aşk. Mew-Gulf " Aşk her zaman tesadüfleri sevmistir. Ama neden bizim aşkımızda bu kadar tesadüf var." Ikisininde verecek cevabı yoktu. Sadece ikisi de aşka tamamen teslim olmus...