Aşka Düşene Kadar

35. Sadece beni sev istiyorum

        Evin soğukluğu biraz daha azaldığında war'ın titremesi durmuş konuşmak için kendinde enerji bulmuştu. Ve konuşmaya başladı;
- Evet ne söylemek istiyorsun? Neden buradayız?
- Sen ne yaptığını sanıyorsun? ( olanlar aklına gelince yin tekrar sinirlendi.)
- Ne yapıyormuşum ( dedi War bir anda ayağa kalkıp önünde duran yin'in karşısına dikilerek)
- Sen bu gece o adamla..... ( devamını getiremedi. Düşüncesi bile onu korkuttu onun sevdiğine, onun olana, başkasının dokunması korkunç bir şeydi gözlerini kapadı ve bu düşünceyi kafasından atmaya çalıştı, bir süre sonra gözlerini geri açtı) ben gelmesem ne olacaktı hiç düşündün mü?
- Ne olabilirdi ki en fazla kocam olurdu dedi (umursamıyormuş gibi)
- War!!!! ( Dedi yin sesini yükseltip war'ın üstüne yürüyerek)
- Ne var. Sen kimsin?
- Ben...
- Evet sen? Sen kimsin? Hangi hakla bana hesap soruyorsun? ( yin'in bu soruya verecek cevabı yoktu. Sessizce bekledi. War konuşmaya devam etti) Senin bana karışmaya hakkın yok.
- Hayır var.
- Hayır yok. Sen bu hakkı ormanda kaybettin hemde hiç kazanmadan. (Dedi işaret parmağıyla omzunu bir kaç defa dürterek)Beni sevmeyen bir insan bana neden hesap soruyor? Anlamıyorum
-Çünkü.....
- Evet çünkü... Beni neden başkasının kollarından çekip alıyorsun yin? ( dedi yin'in omuzlarına ellerini koyup iterek) Beni sevmediğini, asla da sevmeyeceğini açıkça söyledin. Söyle, neden bana böyle davranıyorsun?
    Ortama bir süre sessizlik hakimdi. Kimse konuşmadı. Sonunda yin cevap vermeye cesaret buldu.
-Ben..... ben.... bütün hafta yaptığın şeylerden hoşlanmadım. İnsanların seninle flört etmesinden. Senin bunlara izin vermenden. Gelen bütün içki ve davetleri kabul etmenden. Tanımadığın insanlarla dans etmenden. O adamın sana dokunacak olmasından. Başkasının olma ihtimalinden. Hepsinden nefret ettim. Bütün bunlar beni çıldırtıyor.
- Neden çıldırıyorsun Yin? sen beni sevmiyorsun. Bunlar neden seni çıldırtıyor?
( Yin'in bu soruya da verecek cevabı yoktu. Sadece sustu ve konuyu değiştirdi)
- Sen beni seviyorsun? ( dedi kendine güvenen ses tonuyla)
- Artık değil.
- Nasıl artık değil? Sadece bir hafta geçti. Hemen beni unuttun mu? Senin sevgin bu kadar kolay mı bitiyor?
- Benim sevgim kolay bitmiyor. Ama beni sevmeyeceğini açıkça söylemiş birine de sevgimi vermem. Onun için zamanımı harcamam. Sana annemle hikayemin devamını söylemedim dimi. Şu an nasıl olduğumuzu. O günden sonra ondan asla sevgi beklemedim. Babam gelip beni almasa hayatımın sonuna kadar gulf' larda kalır, o eve asla adım bile atmazdım. O günden sonra beni sevmeyen, sevmeyeceğini söyleyen birinden asla sevgi istememeye karar verdim. Sadece beni seven insanları sevicem, bana ilgi duyan insanlara ilgi duyucam. Sadece onlarla birlikte olucam.
- Ama seni tanımayan birine kendini verirsin öyle mi? ( duydukları bu hikayenin tamamını merak etmesini sağlamıştı, fakat yine de şuan da kızgınlığı, kıskançlığı daha ağır basıyordu)
- Bu seni ilgilendirmez istediğim insana sevgimi, istediğim insana kendimi veririm( dedi kışkırtıcı bir ses tonuyla. Yin wara doğru adım atarak duvara yaklaşmasına sebep oldu)
- Sen, benden başka kimsenin olamazsın dedi (bağırarak. Eliyle önce war'ı sonra kendini göstermişti.)
- Ben.... asla....senin... olmayacağım. ( dedi kelimeleri tek tek söyleyerek. Aklına yerleştirmesini ister gibi) Bunu bil.
- Önce beni sevdiğini söyleyip. Hayatımı karıştırıp sonra başkasının olacağını mı söylüyorsun yani? Sen benim olacaksın.
- Evet öyle söylüyorum. Senin olmayacağım. Hem orda dediğin neydi? Ben ne zaman senin olmuşum?
- Bu gece... bu gece olabilirsin (dedi yin. Daha fazla dayanamadı ve War'ı duvar ile kendi arasına aldı)
War, tam konuşacaktı ki dudaklarına kapanan dudaklar ile konuşacakları ağzına tıkandı.

      Yin dudaklarını büyük bir açlıkla war'ın dudaklarına bastırdı. Onu hem cezalandırmak, hem kendisinin yapmak, hemde war'ın ona ait olduğunu anlamasını istiyordu. Onun çapkın olduğunu biliyordu. Ama içinde bir yerde onun sadece kendisini sevmesini de istiyordu. İçinde biraz hırs, biraz kıskançlık, biraz şehvet, biraz da sevgi vardı. War'ın dudaklarını öptüğünde elektrikle çarpılmış gibi hissetti.
      War'ın önce alt dudağını dudakları arasına aldı. Dudaklarını hem emiyor hemde çekiştiriyordu. War önce şaşırdı nasıl tepki vereceğini bilemedi. Bir süre hareket etmeden öylece kaldı. Yin'in dudaklarını çekiştirmesine izin verdi. Bir süre sonra Yin kendini geri çekti. War, hem şaşkın hem de utanmıştı. Yüzü kızarmaya  başladı.