Delikanlı Kız * Geçmiş

5: "Beynimi siktin be güzelim !"

Selen 

İnsanlar bana problemimi sorduklarında genelde sessiz kalmayı tercih ediyorum. Bu yüzden bana 'sorunlu' diyorlardı zaten. Ortaokuldayken rehberçi öğretmenin beni çağırdığında oflamıştım. Gerçekten anlatmadığım halde benimle konuşmak için çaba harcıyordu. Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmediğinde yorganı üzerime çekip uykuya dalıyorum. Sorunlarımdan , hayattan ve saçma şeylerden uzaklaşma yöntemim buydu. Zamanla uyku yöntemim etkisini yitirdi. Facebook , twitter ve tumblr daki takipçilerimle acımı biraz olsun paylaşmış oldum. Tabi çoğunlukla bana yardım eden İpek ve Selendi. Asya'yı demiyorum çünkü, onun kadar acımasız ve hissiz bir insan görmemiştim. Her şeye o kadar çok düz bakıyordu ki...Önündeki gerçeği göremiyordu. Mesela annesi. Onu arayabilirdi. Ama o geçmişinde görmezlikten gelerek kurtulacağına inanıyor ve savunuyordu. Zamanla Asya'yı da anlamıştım. O hayattan bir tane daha Osmanlı tokadı yemek istemiyordu. Yani belki annesi onu istemeyip kovacaktı. En kötüsü ise Asya'yı geride bırakmış kendine yeni bir aile kurmuş olarak görecekti onu. İşte o zaman Asya'nın intikamı karşısında kimse duramazdı. 

Aslında tek sorun, bir dakika lan. Tek sorun mu olur? Keser mi bizi hiç? Her şey üst üste gelecek. Yoksa olmaz. Tek sorun bize az gelirdi. Ben ise her şeyi içime döktüğüm için bu lakabı almıştım. Bir bakıma memnundum. Yani Nil'inki gibi 'Deli Nil' demiyorlardı. 

Omzumu birinin dürtmesiyle gerçek dünyaya döndüm. Asya bana bakıyordu.

"Daldın gittin kanka?"dedi gülerek.

"Sorunlar işte."dediğimde sadece gülümsedi. İpek Asya'ya döndü.

"Zehra bugün okuldan erken çıkacağımızı söylüyor.Dolaşalım mı hep beraber?"dediğinde Asya biraz durdu.

"Ya aslında iyi olur ama ben çok durmasam. Yurtta müdire hanımla konuşmam gereken bazı durumlar var."dediğinde devamını beklemiştik. O sırada Nil ve Zehra yanımıza gelmişti. Nil nefes nefese ve terliydi.

"Kızım hasta olucan bu gidişle ya , üstüne bir şeyler giy!"dedi İpek bir anne edasıyla. Nil sadece gülümsedi benim mavi hırkamı üstüne giydi.

"E gidecek miyiz?"diye sordu Nil , Asya'ya bakarken.

"Ben çok duramam. Yani yurtta bazı işlerim var."dedi yine Nil'e.

"Ne işler onlar?"dedim merakla. Bu kızın gizli işleri beni deli ediyordu.

"İşte bugün ki olayı öğrenirse size değil bana patlasın. Ben anlatayım olayı."dedi Asya ve İpek'e bakıp devam etti."Günebakan bey beni şikayet etmiş. Sahte sarışın değil."

"Niye bana bakıyorsun ki şimdi sen?"dedi İpek gözlerini devirerek.

"He seninki de ondan!"

İpek Asya'nın ensesine bir tane geçirdikten sonra bana baktı.

"Sen geliyorsun zaten."dediğinde Asya gibi biraz durdum.

"Ya benim bir Akif abiye uğramam lazım."

"Neden ki !"diye sordu İpek sinirle. Eh ! Beraber vakit geçirmek istiyordu kız. 

"Ya internete girmem gerekte. Paketim bitmek üzere."derken gülümsedim. 

"Gelmezseniz gelmeyin , bizde Nil ve Zehra'yla dedikodu kazanını kaynatırız." deyip trip atarak önüne döndü İpek. 

Hocaların toplantısı sayesinde okuldan hep beraber çıktık. Nil gidip servise haber verip yanıma geldi. 

Asya huzursuzlukla bana baktı. "Ya kanka ben geleyim mi ? İçime sinmiyor şimdi. Orda it göbel çoktur."dediğinde gözlerimi büyüterek ona baktım.