Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Jimin-
"Bunu neden yaptın Jimin?!" Rosé'nin bir anda bağırmasıyla yerimde sıçramıştım.
"Neyi neden yaptım?" Gözlerini devirip kollarını bağladığında, savrulan kızıl tutamları gözlerimin orada kilitli kalmasını sağlamıştı. "Ben sana mantar soslu yapalım dedim ama sen domatesli yapmışsın!"
Yersiz sinirinin yüzünde bıraktığı ifade o kadar güzeldi ki, onu tüm gün sinir edip doya doya izleyebilirdim. "Tamam sen öyle dedin de, müşteri domatesli istemişti güzelim."
Yüzü aniden mahcup bir ifade alırken, ona her 'güzelim' dediğimde olduğu gibi al al olmuştu dolgun yanakları. Kırmızıyı bu yüzden çok seviyordum, sevdiğim kadının rengi olduğu ve en çok ona yakıştığı için...
"Yaa, o müşterinin tabağı mıydı? Şey, ben yeni menü için fazla gerginim de... Üzgünüm sana patladım.." anında yumuşayan sesiyle suçluymuşçasına konuştuğunda, kollarımı onun minik bedenine sardım ve kızıl tutamlarına minik bir öpücük kondurdum. Sarılışıma aniden karşılık verdiğinde içimi saran heyecan nefesimi kesiyordu. "Sorun yok güzelim, seni anlıyorum. Bende fazla gerginim ama birlikte üstesinden gelebiliriz.."
Kıkırdayıp hafifçe başını salladı. Tam şu an kurtulmam gereken bir kız olmasını diledim, onun kiraz tadındaki dudaklarını ruhumun en derinine akıtabilmek için... "B6 masasının siparişi hazır mı?"
Ama ne yazık ki kurtulmam gereken bir kız değil, yetiştirmemiz gereken siparişleri hatırlatan garson bölmüştü kırmızımsı hayallerimi.
"Neyse hadi işimize bakalım, şu patatesleri kızartabilir misin?" Birazcık daha yanımda kalması için yardım istediğimde hemen onaylamış ve ocağın altını yakmıştı. Bir yandan elimdeki köfte hamurunu yoğuruyor bir yandan da işine fazlasıyla odaklanmış olan Rosé'yi izliyordum.
"Neden Lisa'ya Jungkook'un evleneceğini haber verdin?" Aniden sert sesiyle konuştuğunda, böyle bir soruyu beklemediğinden afallamıştım. Bir müddet düşünüp omuzlarımı silktiğimde o da patateslerin bir kısmını tabağa koydu. "Sadece Jungkook'un büyük bir hata tapmasına mani olmak istiyorum."
"Bunun Lisa'ya ne kadar zarar vereceğini bilmiyor musun Jimin?" Sinirlendiğini belli eden sesiyle bende yavaştan sinirlenmeye başlıyordum. Ama sakin kalmalıydım, ne olursa olsun onun kalbini kırmamalıydım. Derin bir nefes aldım.
"Dinle Rosé; Lisa ve Jungkook benim için aynı, ikisi de çok uzun zamandır arkadaştan da öte olan kardeşlerim... Ama sen nasıl Lisa'yla daha yakınsan bende Jungkook'la biraz daha yakınım. Lisa'ya yaptıklarından dolayı ona kızgınsın biliyorum, bende bu konuda ona kızıyorum. Ama sırf kendini ikna etmek için sevmediği bir kızla evlenip hem kendinin hem de evlendiği kızın hayatını mahvetmesini de istemiyorum." Kararsızlıkla yüzüme bakarken, tam konuştuğu sırada ne diyeceğini bildiğim cümlesini böldüm. "Ama-"
