Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar diliyorum ✨ (Medyayla dinlerseniz bölüm daha eğlenceli geçecektir 🙂)
•
Yüzümdeki büyük sırıtış eşliğinde arsızca konuştuğumda, onun şaşkın bakışları hızla bana dönmüştü.
"Ne işin var senin burada?! Sen aklını mı kaçırdın!" Olabildiği en yüksek sesle fısıldadığında kasıklarını saran havluyu sımsıkı tutuyor olması kıkırdamama neden olmuştu.
"Biliyor musun Jeon? Az önce çok trajikomik şeyler öğrendim." Kaşlarını çattığında sert sesiyle konuştu. "Bana ne?" Ona doğru birkaç adım attığımda geri geri gitmesi gerçekten eğlenmemi sağlıyordu.
Ve -ıslak- çıplak gövdesi her adımında kalbime depar attırıyordu..
"Ama öğrendiğim şeyler senin hakkındaydı." Gözlerini devirip derin bir nefes aldı ve çıkmak için kapıya yöneldi.
"Yine de umrumda değil. Şimdi çekil önümden de çıkayım buradan. Unutma ben artık evliyim!" Yine edepsizce gülümseyip utanmaz tavrımla onun sert çehresine daha da yaklaştırdım yüzümü.
"Yoo çekilmeyeceğim. Konuşmamız gereken bir takım meseleler var." Dudaklarımı yaladığımda gözleri saniyelik oraya kaysa da ardından başka yere çevirip alayla 'hah'lamıştı.
Durup anlamsız bakışlarıyla yüzüme dönerken 'ne?' demişti sadece.
"Bana Lisa diyebilecek biri değilsin Jeon. Bana Lalisa diyeceksin!" Kaşları alayla kalkarken, söyledikleri zaten bozuk olan sinirlerimi fazlasıyla zorluyordu.
"Ya da seninle hiç muhatap olmam.. Bence bu daha faydalı bir seçenek." Tıpkı onun gibi alayla sırıttım.
"Haklısın, muhatap olmaman daha faydalı olur çünkü biraz daha devam edersen seni öldürmekten çekineceğimi, düşünmüyorum." Kaşları çatılırken saçma sırıtışı eşliğinde üzerime yürümeye başlamıştı.
Onu kışkırtmak işime geliyorsa ben ne yapayım?
"Sen mi? Tanrım.. Lisa, bu kadarcık şeyle bile bu denli sinirlenebiliyorsan psikolog bir arkadaşımdan senin için randevu alabilirim."
O hala alayla sırıtırken ben derin bir nefes alıp sırtımı banyonun kapısına yasladım. "Lalisa! Ayrıca, 'bu kadarcık' olduğunu nerden biliyorsun? Karın bana çok ilginç şeyler anlattı."
Alaylı gülüşü anında solarken, hızlıca arkasını dönüp belindeki havluyu biraz daha sıkı bağlayarak kalçasını arkasındaki mermere yasladı.
"Mİnnie sana ne anlatmış olabilir ki?" Gülme sırası bende olsa da gülmedim. Sağ elimi çeneme yaslayıp sol elimi de belime koyarak düşünüyormuş gibi yaptığımda hala tedirgince bana bakıyordu.
