I'm Olivia

kraliçe

Draco Riddle aile mezarlığına gelmişti.Başındakı bereyi çıkarttı ve mezarın üzerine koydu.Mattheo Riddle yazılı mezara büyük bir nefretle baktı.Mantığıyla değil öfkesiyle hareket ediyordu.Farkındaydı.Bunun başına sonrasında iş açabileceğini her şeyi eline yüzüne bulaştırabileceğini bilen Pansy ve Blaise gizli gizli Draco'nun izini sürüyorlardı.Draco birazdan yapacağı şeyi tek başına yapamazdı zaten.Pansy'ye bir mektup yazmıştı mektupta ona buraya geleceğini ve sabah 8'de buluşmaları gerektiğini söylemişti.Pansy mektuba cevap yazmamıştı ama gelecekti.Draco mavi gözlerini saatine dikti saat tam 8'i gösterdiğinde omzuna bir kol dokundu.Gelen Pansy ve Blaise'di.Pansy Draco'ya baktı.

Pansy:"Tanrım.Draco sen çok "şey" görünüyorsun."

Draco gözlerini kıstı ve başını yana yatırdı."Ne?" diye sordu.

Blaise:"En son ne zaman uyudun sen?Draco şu haline bak ölülerden farkın kalmamış."

Draco:"1 gün oldu sayılır.Her neyse konumuz bu değil.Sizi buraya bana yardım etmeniz için çağırdım.Gözaltı torbalarımı inceleyip bana acırcasına bakmanız için değil.Şimdi plan şu...'

Pansy:"Plan şu getirdiğin kitapta sözleri okuyacaksın cebindeki kanlı mendili de tam ortaya koyacaksın sonra o aptal ucubenin ruhu yanımıza gelecek evet sonra ne olacak Draco?"

Draco:"Plan mantıklıymış ama sadece bunu yapmayacağız.Ruhunu değil kendini istiyorum.Kanlı canlı.Tam karşımda istiyorum ki onu ölmekten beter edeyim."

Blaise:"Draco çok zor bir şey istiyorsun.Ölü birini diriltmek çok zor."

Pansy:"Zor değil Blaise.Çünkü Riddle ölü değil.Sadece saklanıyor.Başka insanların bedenleriyle aramızda öylece geziniyor.Ve biz de onun çağıracağız birinin bedenine girecek ve-"

Draco:"Ve kişiyi bir yere kapatacağız oldukça güçlü büyülerle odayı koruyacağız ki ordan çıkamasın.Belli bi süre boyunca bedende kalacak evet ama sonra beden sahibi kendi bedenini geri alacak Riddle piçi de çıkmak zorunda kalacak.O çıkınca da onu öldüreceğim.Sonunda ne olacağı umrumda bile değil."

Pansy:"Draco bak öfkeni anlıyorum ama-"

Draco elindeki kitabı fırlattı burnundan soluyordu.

Draco:"O şerefsiz gencecik bir kızın yaşama hevesini elinden aldı.Özgüvenini,cesaretini,okula olan sevgisini.Bu demek biliyor musun sen?Ondan nelerini aldı biliyor musun? Ona o gece tuvalette neler yaşattı biliyor musun?"

Blaise:"Öfkeni bizden çıkarmayı kes Draco ve neler olduğunu anlat.Anlat ki bilelim."

Draco derin bir nefes aldı.Yere fırlattığı kitabı yerden kaldırıp bir sayfasını açtı ve anlatmaya başladı.

***

Pansy ve Blaise hayretler içerisinde Draco'yu dinliyordu.Blaise neredeyse sinirden sıktığı dişlerini kıracaktı.Pansy eliyle ağzını kapatıp ağlarken.Draco titreyen bir ses ve gözünden düşen damlayla Pansy'ye sarıldı."Bunu sık yapmam biliyorum ama şuan buna hiç olmadığım kadar ihtiyacım var." Pansy Draco'nun omzuna zor yetiyordu ama bu onu sakinleştirmek için saçlarını sevmesine engel değildi.Küçükken annesi de Pansy'ye böyle yapardı."Sana söz veriyorum kardeşim.Bunu o piçin yanına bırakmayacağız." diye fısıldadı kulağına doğru.Sonra da geri çekildi

Pansy:"O şerefsiz geldiğinde ona yasaklı lanetlerine hepsini uygulayacağım.O iğrenç aletini kopartacağım.Benim arkadaşıma hatta kız kardeşime dokunmak neymiş ona göstereceğim!"