″Bana bakmayı kes.″ fısıldayıp dirseğimle dürttüm yanımdakini. Belime tutunan eli beni biraz daha kendine çekerken, bana bakarak gülümsedi. Bu gülümseme şey gibiydi;
Seni şu önümüzdeki masaya yatırırp becermemi istemiyorsan sus.
Ofladım ve önüme döndüm. Bir davetteydik, neden burada olduğum hakkında bir fikrim bile yok inanır mısınız? Mesaj atıp hazırlanmam gerektiğini söyledi. Şu, barda duygusal olay yaşandığından ötürü, geri çevirmek istemedim, yardım ettim.
Yakın arkadaşı olduğunu söylediği bir kızın, doğum günü partisindeydik. Üzerinde beyaz desenli, siyah bir gömlek ve bacaklarını ikinci bir deri saran siyah pantolonunun içinde tıpkı bir heykel gibiydi.
Benim üzerimde göbeğimi hafif açık bırakan bebek mavisi bir bluz, altımdaysa kısa bir şort vardı, kırmızı. Beni almaya geldiğinde biraz inceledi ve mırıldanıp arabaya binmemi söyledi. O bakış da neydi öyle? Kötü mü olmuştum? Kadınsı oluşum onu rahatsız mı etmişti? Çok mu kısaydı?
Geldiğimden beri düşünüyordum bunları. Silkelendim, düz ve griye boyadığım saçlarımı uzun küpemin ardına sakladım. Belimden tutarak karşımızdaki koltuğa ilerlememizi sağladı. Yan yana oturduğumuzda karşı koltuktaki arkadaşlarına selam verdi ve konuşmaya başladı.
″Selam.″ karşımdaki tatlı çocuk gülümseyerek bana bakıyordu, ″Selam.″
Seni yeni görüyorum, Jeongguk'la mısın?″Ona döndüm, arkadaşıyla konuşuyordu. ″Evet, rica etti ve buradayım işte.″ Gülümsemesi genişledi ve bana yaklaştı biraz. ″Ben Baekhyun, şu yakışıklının sevgilisiyim.″ Jeon'un derin sohbete daldığı uzun boylu ve kaslı çocuğu gösterince gülümsedim ve ona döndüm.
″Ah, ben Taehyung. Çok yakışıyorsunuz.″ tatlıca teşekkür etti ve bana büyülenmiş gibi baktı. ″Tanrım, çok güzelsin. Jeongguk çok şanslı.″
Söyledikleri donmamı sağlarken, ellerimi sallayarak homurdandım. ″Hayır, hayır. Beraber değiliz.″ garipser gibi oldu. Kaşları çatıldı ve sonra sesini duydum; ″O biriyle boş yere takılmaz, emin misin canım?″
Boş yere değildi zaten, becermek istiyordu beni. Komik, oldukça.
″Ah, bilmem.″ Gülümsemeye çalışırken yanımdan, yakınımdan onun sesini duydum. Kulağıma yaklaşmıştı. ″Sıkıldın mı?″ omuz silktim. ″Henüz değil. Hey, çevrenin homofobik olduğunu sanıyordum.″
Hafifçe geriye yaslandı ve beni de yasladı koltuğa. ″Hepsi değil. Baek'le tanışmış gibisin, çıkıyorlar.″ Uzun boylu afeti gösterip mırıldandı ve yüzüğümle oynamaya başladı. ″Yakışıyorlar.″
Mırıldandı ve afete seslendi, ″Hey, Chan, bu Taehyung.″ Arkadaşı bana gülümseyip, sevgilisini yanına çekti ve kolunun altına aldı. ″Memnun oldum Taehyung.″ gülümsedim ve memnun olduğumu dile getirdim.
Zaman böyle ilerlerken doğum günü kızı geldi ve Jeon'un yanına oturdu. Parmağı omzunda geziyordu, yakındı. Yüzüğümle oynayan eli uzaklaşıp, gövdesini kıza döndürdü ve oturduğu yerde iyice yayıldı.
″Güzel bir gece oluyor, doğum günün kutlu olsun Bel.″ derin bir nefes aldım ve odağımı değiştirdim. ″Ah, teşekkür ederim Jeongguk. Evet, çok güzel bir gece oluyor, mutluyum.″
Baek bana seslendi ve ona döndüm. ″Hava almak ister misin?″ dikleştim ve başımı salladım. Kalktıktan sonra yukarı çıkan şortumu indirmek için ellerimi bacaklarıma atacağım sırada, kalçamın yanında onun elini hissettim. Omzumun üzerinden ona baktığımda bana bakıyor olduğunu gördüm. Şortumu kendisi düzeltmişti.
″Hadi.″ Baek kolumdan tutup beni çekiştirirken göz gözeydik. O bana bakıyor, kız ona bakıyordu. Önüme döndüm ve bahçeye çıktık. Serin hava titrememi sağlarken kollarımı kendime sardım ve gökyüzüne çevirdik gözlerimizi.
″Canın sıkkın gibiydi.″ yıldızlar oldukça fazlaydı bu gece. ″Hayır, iyiydim aslında.″ kafa salladı. ″Bel Jeongguk'a yanaşana kadar evet, iyiydin.″ İma ettiği şeyle dudaklarımı büzüp ona baktım.
″Nereden çıkardın bunu? Tanrı aşkına.″ güldü ve ellerini pantolonunun cebine sakladı. ″Sadece arkadaş olduğunuza emin misin?″ Gözlerim gökyüzünden çimlere düştü. Sadece arkadaş mıyız?
″O kimseye, sana davrandığı gibi davranmıyor. Tıpkı bir çift gibisiniz.″ Güldüm, bu gülüş eğlenceden yoksun bir gülüştü. ″Saçmalıyorsun.″
″Hey,″ omzuyla omzumu dürttü. ″Sana farklı bakıyor. Bunu inkâr edemezsin.″ Tek istediği, bir gece. Benimle. Yüzüm daha da düştü. Dudaklarım tekrar toparlanıp büzülürken başımı olumsuz anlamında salladım.
″Hey.″ Arkamızdan gelen sesiyle ona döndük, bize yaklaşıyordu. Yanımıza gelip dikilince Baek mırıldandı. ″Ah, sevgilimi nasıl yalnız bırakırsın Jeongguk! Ben içeri geçiyorum, beni bekliyor olmalı.″
Yalandan olduğu belli olan sinirini ona belli ederken, bana baktı ve göz kırpıp içeri ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Downtown | Taekook
FanfictionBarda tanıştığı ve delice seviştiği heteroseksüel adam için etek giyen bir Taehyung hikâyesi.