Downtown | Taekook

13- ''Güzeller güzeli bir erkek.''

Elinin altında kıpırdanırken dudaklarımı ısırdım bi' hışımla. Çıplak bacak içimi okşayan parmakları ve sırtıma dayanmış göğsü küçücük hissettirmişti benliğimi.

Öpüşmemizden sonraki gün benim evimde, odamda; sarmaş dolaştık yatağımda.

Kulağımın ardına vuran sıcak ve sert nefesler nefesimi tutmamı sağlıyordu. Ondan hoşlanıyor olabilir miydim? Belki. Uzun zamandır peşimdeydi, ellerim vücudunu tanımıştı. En mahremime almıştım onu bir gece, öpüşmüş ve hatta sevişmiştik.

Aklımdan çıkmayacak kadar ele geçirmişti beni. Baktığım her yüz sanki onun yüzüymüş gibiydi uzun zamandır. Ellerini bedenimde hissetmediğimde üşüyor gibiydim, gözleri bana değmediğinde çok değersizdim.

″Bacakların çok güzel.″ kulağımın arkasında hissettiğim sıcak soluk ve dudaklarının teması, nefesimi tutmamı sağladı. Bacak aramda ufakça hareket eden eli beni belimden kavradı ve kendine döndürdü. Artık dizlerinin üzerinde ve yüz yüze oturuyorduk.

Gözleri bir süre yüzümde gezindi ezberler gibi. Elini kaldırdı ve çenemi okşadı, diğeriyse belimi kavramıştı bile. ″Ellerimin altındasın, uysalsın.″

Gözlerine bakıyordum sadece, elimin biri omuzunda diğeriyse sert göğsündeydi. Dokunuşlarından kaçmak yerine istediğimi yapacaktım artık. ″Sevdin mi bu halimi?″

Miyavlar gibi çıkan sesime güldü ve elini tekrar çıplak bacağıma ve kısa şortuma attı. Okşadığı bacağımla beraber, dizilerinde yükselip biraz daha yaklaştım ona. ″Çok.″

Yatağımda ve göğsü çıplak uzanıyordu altımda. Öpüştüğümüz gece benim evime sürmüştü arabayı. Beraber uyumuştuk o gece. Sabahında kendimi onun bedenine yaslanmış bulmuştum. Şimdiyse durum buydu işte.

″Umarım hâlâ hetero bir adam olduğumu düşünmüyorsundur.″ Burnumdan bir nefes vererek güldüm ve sarıldığım boynunu okşadım gözlerine bakarken.

″Kızlardan çok daha güzel bir çocuksun sen. Bu nasıl mümkün olabilir ki?″ kendi kendine konuşuyor gibiydi. İltifatıyla dudağımı ısırıp gözlerimi uzaklaştırdım gözlerinden.

Belimden kavrayıp iyice üzerine çekti beni, utanmadan. ″Kaçırma gözlerini benden.″

Kalçamda dinlenen eli hafifçe tokat attı sözleriyle. Titreyen gözlerimle, kızaran yanaklarımla değdim tekrar harelerine. Memnun olmuş gibi gülümsedi ve tokatladığı kalça yanağımı tekrar avucuna yasladı çekinmeden.

Üzerimdeki büyük gömlek olmasaydı, eminim ki tenimde oluşan kızarıklığı görüp daha da utanırdım. Kalçamı yoğuran parmaklarıyla memnun mırıltılar çıkarıyordum. Kedi gibi sokulmuştum ona.

″Öpeyim mi güzel dudaklarını?″

Dudaklarımı gözleyen hareler saniyelik gözlerime çıkıp tekrar yerine indi. Et parçalarını yaladı ve tekrar kalça yanağıma tokat attı aceleyle. Hissettiğim vuruşla mırıldanıp sendeledim üzerinde.

Halimi görünce dudaklarını ısırdı ve beni belimden kavradığı gibi dudaklarına aldı. Hissettiğim sert nefesler ciğerime dolarken, dili dilimi eziyordu.

Belimdeki eli, diğer kalça yanağımı sarıp sıkmıştı. İnleyip saçlarına attım ellerimi. Kalçalarıma baskı uygulayıp beni kendine bastırdığında aynı anda inledik.

Sert sesi aklımı kaçırtacaktı bana. Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Nasıl yapacaktım ben bu adamla?

Birbirini döven dudaklarımız ayrılınca ikimiz de derin bir soluk çektik ciğerlerimize. Sıkı sıkıya yumduğum gözlerim dolduğunda yavaşça araladım ve onun da benden bir farkının olmadığını gördüm.

Bakışlarımız buluşunca titredi tüm bedenim. Sanki beni tutmasa yatağa devrilecek gibiydim o an. Dudağıma masum bir öpücük kondurup fısıldadı alınlarımızı birleştirince.

″Aklım çıkacak sandım. Kollarımdasın ve bu bana çok tanıdık. Erkeksin, bir erkeksin ve bu sertleşen sikimde bile değil.″

Dudağımı ısırdım ve mırıldandım bitkince. Bu adam beni öldürürdü.

″Çok garip, kalbimin beni öldürecek dereceye gelmesini sağlayan kişi, kucağımdaki güzeller güzeli bir erkek.″

Nefesimi tuttum ve yanağını okşadım titreyen parmaklarımla. Dolan gözlerim bana ihanet edip taşarken, tüm gece beni kucağından indirmeden anlatmıştı bir şeyler.