Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Kızım uyansana artık şşş kime söylüyorum.''
Kolumda hissettiğim sinek ısırığı hissi ile kaşlarım hafifçe çatıp homurdandım.Zoraki bir şekilde göz kapaklarımı açıp bulanık olan görüş açımı netleştirebilmek için bir kaç kes kırpmak zorunda kalmıştım.Kafamı hafif havaya kaldırdığımda sol şakağımdan giren iğne batma hissi ile kafamı geri yastığa koydum.Başımın ağrıdığı zamanlar tüm gün lanet bir zaman dilimi gibi geçip gidiyordu.
''Başım ağrıyor.''
Sırt çantasına bir şeyler koymakta olan Iseul bir anlığına duraksayıp yüzünü hafif bana çevirdi. Sanki teni biraz solgun gibiydi. Çatık kaşlarla gözlerimi hafif kısıp bacakalrımı karın boşluğuma çektim.
''Neyin var Iseul? Tuhaf görünüyorsun.''
Birden tüm odak noktası ben olup vücudunu da benden tarafa çevirip, oturduğu yerden dizlerinin üzerinde sürünerek biraz bana yaklaştı. Sol elimi avucları'nın içine alarak baş parmağı ile hafif daireler çizip okşayıp derin bir nefes alıp vermişti.Bu tavırlarına karşı içime küçük dozlu kötü bir his çökmüştü. Gözlerimi yüzünde gezdirdiğimde benimle göz kontağ kurmakta çekinir gibiydi.
''Jung..''
İsmim küçük kiraz rengine çalan dudaklarından o kadar zoraki çıkmıştı ki.
''Tanrı aşkına neler oluyor sana Iseul? Gene ne halt yedin? Yoksa çora-''
''Yağmur yağıyor.''
(4 Sene Önce )
07/10/2015
Yeni gelen bir mesajınız var şimdi
Babamm: Evimizin çiçeğine hediyesini aldım çıkıyorum şimdi tatlım. 17:10
Me: Bende şimdi okuldan çıkıyordum. 17:11
Babamm: O zaman evde görüşürüz. Yağmur yağıyor umarım şemsiyeni evde unutmamışsındır küçük şaşkın. 17:14
