☆1. Bölüm☆

89 12 8
                                    

...
...
...

12 Kasım

Yatağımda, bacaklarımı kendime çekmiş oturuyordum. Her şey zamanla daha kötüye giderken aynı zamanda beni korkutuyordu. Hayatım boyunca bu kadar korktuğum tek bir an bile yoktu. İlk defa bu kadar korkuyordum.

Camdan içeri süzülen siyah şey gözüme takıldı, işte yine başlıyordu, yine aynı şey oluyordu. Başımı iki yana sallayıp geri gitmeye çalıştım ama yatak başlığı bana engel oldu. Ayağa kalkıp hızlıca kapıya gittim, kapının kulpuna elimi attım ama açılmıyordu, kilitliydi. Ben kapıyı kitlememiştim ki? Hem anahtar neredeydi? Arkama baktım bana yaklaşıyordu, süzüle süzüle geliyordu. Kapı koluna asıldım ama asılmıyordu. Birkaç kez daha denedim, açılmayacağına kanaat getirince kapı kulpunu bırakıp yere çöktüm. Yüzümü ellerimin arasına aldım, yüzümü sıvazladım, saçlarımı geri attım. Bana yaklaştı. Etrafımda bir çember oluşturdu. Bu çember büyürken aynı zamanda da daha siyah olmaya başladı. Işte yine gidiyordum...

14 Kasım

Uyandım, yatağımda doğrularak etrafıma baktım. Derin bir nefes çekerek ayağa kalkıp duşa girdim. Sıcak su başımdan aşağı dökülürken, saçlarımı köpükleyip duruladım. Yere oturdum. Sırtımı fayansa dayadım soğuk fayans sırtıma dokununca bir an irkildim. Bir süre öylece durdum.

Duştan çıkıp başıma havluyu sardım ve bornozu giydim. Odama geri dönüp üzerime siyah bir kot şort ve siyah bir yarım tişört giydim, onun üzerine de beyaz uzun bir gömlek giydim. Makyaj masama oturup saçlarımı taradım. Elimi kenarda prize takılı kurutma makinesini uzattım ve saçlarımın uçlarını kurutmaya başladım. Saçlarımın diplerini kurutmaya geldiğimde odamın ışıkları gitmişti ve kurutma makinesi durmuştu. Bir kurutma makinesine bir de lambaya baktım. Elektrik kesilmiş olmalıydı.

Karanlık odamda telefonumu buldum ve el fenerini açtım. Tam da o anda kenarda duran siyah şeyi fark ettim. Şey diyordum çünkü ne olduğunu bile bilmiyordum. Siyah bir duman bulutu gibiydi ve bu dumqn bulutu beni korkutmaktan başka bir işe yaramıyordu. Hızlıca etrafımı sardı. Gidiyordum...

19 Kasım

Arkadaşlarla buluştuktan sonra eve dönüyordum. Gecenin bir yarısıydı ve yollar bomboştu. Bir an önce eve gitmeliydim.

Yarın olan sınavımdan korkuyordum ama asıl korkmam gereken şey o siyah olan... daha ne olduğu hakkında bir bilgim bile yoktu. Kime anlaysam onlarla dalga geçtiğimi sanıyorlardı fakat benim cidden yardıma ihtiyacım vardı. Ne yapacağımı bilmiyordum,kimden yardım isteyeceğimi bilmiyordum. İlk defa bu kadar çaresiz hissetmiştim ve bu hissi hiç seçmemiştim.

Evin önüne geldiğimde arabayı garaja park ettim ve arabadan indim. Eve doğru adımlarken birden garajın kapısı büyük bir gürültüyle kapandı. Hayır hayır şimdi birada olamazdı, olmazdı. O anda bedenimin etrafını bir şeyin sardığını fark ettim. Karanlıkta olsam bile ne olduğunu biliyordum. Gidiyordum...

20 Kasım

Gecenin bir yarısı dışarıdan gelen köpek sesleriyle uyandım. Bu köpek sesi de neydi nesiydi? Köpekler hep bir ağızdan havlıyordu. Camı açıp köpek sesinin nereden geldiğine baktım ama köpekler vardı ne de bir tane köpek. Etrafa iyice baktım ama yoktu. Bu kadar köpek sesine mahalle sakinlerinin dışarı sahi bakmaması ne kadar normaldi? Durumu garip bulmamak elde değildi, nasıl olur da kisme uyanmaz, camdan dışarı dahi bakmazdı.

Birden ayağımda bir temas hissedince hızla arkamı döndüm ama evde benden başka kimse olmadığı gibi odada da kimse yoktu. Rüzgardır diyip yatağa geri döndüm. Gözlerimi kapattım ama uykumun kaçtığı gerçeği ile gözlerimi açınca siyah şeyin bana doğru geldiğini gördüm. Yeter artık bu sandığım gibi benim zihmin bana oynadığı bir oyun değildi. Bu gerçekti, şimdiye kadar böyle zannediyordum. Hiçbir şeyi kavrayamadan çoktan benim etrafım siyah şey ile çevrilmişti. Gidiyordum...

Şimdiki Zaman (21 Kasım-22 Kasım Gece Yarısı)

Arkadaşlarımda fazla zaman geçirmiştim ve saatin kaç olduğunu fark etmemiştim. Hemen eve gitsem iyi olacaktı. Yorgunlul bedenime ilmek ilmek işleniyordu sanki. Gözlerim kapanmak üzereydi, uykum vardı. Yoldan tek bir insan bile geçmiyordu. Uzaktan gelen dükkanların ışıkları haricinde etraf ıssızdı. Ayrıca üşümüştüm de sabah hava sıcak olduğu için üzerimene bir mont ne de bir ceket almıştım.

Bir bebek sesiyle etrafa dikkat kesildim ve sesin nereden geldiğine bakmaya başladım. Bebeğin sanki etini kesiyorlarmış gibi ağlama sesi içimi acıtıyordu. Kesin yine birşey olacaktı, aynı şey yine gelecekti. Hep geleceği zaman bir olay patlak veriyordu. Ama ya bi sefer gerçekse diye düşündüm ve bebeğin sesinin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladım. Bebeğin ağlama sesi her dakika daha çok artarken 'bu sefer gerçek' diye geçirdim içimden. Karanlık bir sokak arasındaydım ve ağlama sesi birden kesildi, artık bebek ağlamıyordu. Etrafta tek bir çıt sesi dahi yoktu. Bu da hepsi gibi yalandı işte. Hemen geldiğim yoldan geri gidebilmek için koştum fakat bir şeye takılıp yere düştüm, arkama baktım takılabileceğim bir şey yoktu. Karanlık sokaktan o siyaj duman bulutu geldi ve benim etrafımı sarmaya başladı. Gidiyordum...

Yayınlama Saati: 18:40


DİLEMMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin