Saat 07.45
Koltukta uyuyakalmanın verdiği ağrıyla uyandım. Düne dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Mutfağa geçtim suyu ısıtmak ve bir an önce kahve eşliğinde minik sarı kurabiyelerimden yemek istedim.
Evet bunu her sabah yaparım.
Salona geçtim daha iki yudum almadan kapıya vuruldu. Çalmadı. 1 kez oldu bu durum ve parmak uçlarımda ilerleyerek mercekten baktım.
Kimse yoktu. Kapıyı açtım.
Yerde kırmızı bir zarf üzerinde yazan yazı şuydu:
*Öyle yakınım ki sana.*
???
Kapıyı kapatıp salona geçtim. Bir o kadar da meraklı.
Bir kağıt ve şu yazılar:- Bir gün geri döneceğim.. Bir sabah beni gördüğüne çok kızacaksın.
Ne bu şimdi? Birisi gerçekten benimle dalga geçiyor.
Masamın üzerine bıraktım ve düşündüm. Hayır aklıma kimse gelmiyor. Derken telefonum çaldı.
-Notu aldın mı?
-Kimsiniz ?
-Suratıma kapandı. Geri aramadım.
Arayan erkek , fakat yanında başka birinin sesi daha vardı. Ve :
-Sesi hiç değişmemiş...
İyi de neden uğraş!Beni tanıyan birisi diye düşündüm nerden bilir yoksa.Artık bu vs. durumları umursamayan kendi içine dönük biri olduğum için aldırmadım.Kimse kim .
Her şey gayet normalmiş gibi kalktım ve o çok sevdiğim kıyafet dolabımı açtım.
İçerisinde öyle güzel elbiseler var ki tüm karamsarlığımı bırakıp seçtim birini.
Makyaj koltuğuma oturdum.
-'Nereye gidiyorsun nereye'? diye gülümsedim hafiften.
Ahh! Evet uzun süredir çıkmamıştım.
Kendi mesleğimden bahsetmedim hiç. Ben bir radyocuyum. Bu işi severek yapıyorum.
Geçiyorum koltuğuma..
Önce dinleyicilerim için küçük bir konuşma.
Ardından o çok sevdiğim şarkılar..
Sahi seninde var mı böyle milyar kez dinleyip de her dinlediğinde farklı anlamlar yüklediğin parçalar..
Özlemişim. Çok özlemişim günlerdir.
Herkese selam verdim ve başlamama henüz yarım saat varken çantamı odama bırakıp bizim ekibin yanına geçtim. Hepsi çok özlemiş.. Birazcık gözlerimiz doldu ama hemen toparladık.
Yayına son 10 9 8 ...Bir gülme geldi anlamsız. Durmuyor hiç durmuyor ama.
-Şimdi değil, şuan olmaz.
Diyen ben...
Ama sizinde oluyordur böyle arada tek ben olamam değil mi ??
Sakinleştim veee :
-Herkese iyi akşamlar dilerim. Biliyorum kısa bir süre sizleri ihmal ettim ama geri döndü bu kız geri döndü kelimesine kahkaha atıp ilk şarkımı seçecekken birisi yayına bağlandı.Ağlıyor ama nasıl ağlıyor...
Kim dersiniz?
Ecca.
Fincanımı kırmadan önce gülüyordu diye geçirdim içimden . Bende fenayım azıcık.Peki ne söyledi dersiniz? Bu denli kapıya atmak zorunda kaldığım biricik arkadaşım (!)