Güneş tamamen kaybolup yerini karanlığa bırakmıştı. Şehirden uzak ormanın içindeki bu yerden yıldızlar çok yakın gözüküyordu. Tüm öğrenciler ve öğretmenler banklarda yedikleri akşam yemeğinden sonra kendi hallerinde takılmaya başlamıştı. Öğretmenler yerleşim alanından biraz uzakta deniz kenarında oturacaklardı. Gençlerin ise odalarının çevirdiği büyük boşlukta, yere serili hasırlar üzerinde oturup dinlenebileceği yerleri vardı. Her tahta odanın kapısı üstünde minik lambalar akşam olduğunda açılıyor ve etrafı aydınlatıyordu.
Yemekten sonra akşam serini düştüğü için Kyungsoo odaya girmiş üstüne hırkasını giymek istemişti. Odada iki tane tek kişilik yatak, yatakların ortasında bir komidin vardı. İki üç adımlık odanın kapısının yanında minik bir pencere bulunuyordu. Jongin pencereyi sıcaktan pişse bile açmamayı tercih ediyordu. Sinleklerin gece odada parti vermeleri hiçte iyi bir fikir değildi. Fakat yinede sıcaktan dayanamayıp cam açtıkları olmuştu. Diğer gün Jongin kollarındaki ısırıklar yüzünden kaşınıp durmuştu ve kaşıdıkça yaralara dönüşmüştü. Kyungsoo yanında getirdiği kremleri onun yaralarına sürmüştü ve bir daha da camı asla açtırmamıştı.
Kyungsoo eğildi ve yatağın altına soktuğu valizi çıkararak hırkasını aramaya başladı. Sabah kahvaltıya geç kalmamak için aceleyle giyinmişlerdi ve bu yüzden tüm kıyafetleri olduğu gibi valizin içine atmıştı. Aradığını bulamıyordu. Jongin'in sesi kulaklarına ulaştığında onunda buraya geldiğini anladı. Kapı açıldı ve Jongin içeri girdi. "Ne yapıyorsun? Herkes dışarıda. Toplanıyoruz." Kyungsoo eğildiği için ağrıyan belini tutarak yatağına oturdu. "Hırka giyeceğim. Sende giy. Üşürsün öyle." Sonunda pantolonunun altında hırkasını bularak olduğu yerden çıkardı. Boğazlı siyah tişörtünün üstüne bordo hırkayı giydi. Jongin de bu sırada kendi valizine eğilmiş karıştırıyordu. "Bende onun için geldim." Diyerek sonunda cevap verdi. Elinde kalın, kareli lacivert gömleği vardı. Önünü açık bırakarak kısa kollusu üstüne geçirerek ayağa kalktı.
"Hadi gidelim. Bizimkiler oturuyordur." Kyungsoo başını sallayıp gülümsedi. Valizi ayağıyla yatağın altına geri itti. Jongin tam kapıya dönmüşken geri geldi. Kyungsoo'nun önünde durdu. Kyungsoo Jongin'in ne yapacağını merakla bekledi. İki eli önünde birleşik tırnağıyla oynuyordu. Jongin'in eli Kyungsoo'nun parmaklarını birbirinden ayırdı. Kyungsoo boğazında atan kalbini çok net hissediyordu. Parmaklarını tutan uzun parmakları, yüzüne değen diğerinin soluğunu. Hepsini nefesini tutmuş hissediyordu. "Önünü kapatsan iyi olur. Üşürsün." Elleri hırkanın fermuarını çekerken Kyungsoo'nun gözleri Jongin'in boynundaydı. Jongin, ona aldığı kolyeyi takmıştı. Kyungsoo istemsizce gülümsedi ve fark ederek kendini toparlamaya çalıştı. "Sen?" Kyungsoo gözleriyle onun gömleğini işaret etti. Jongin gülümsedi. "Ben çok fazla üşümüyorum. İliklerim sonra." Bir kolunu Kyungsoo'nun omzuna atıp kapıya yürüdü. İkili odadan çıktı. Jongin çıkarken dış kapıdaki ışığı yakmayı unutmadı.
Sehun ve Baekhyun yan yana oturmuş Chanyeol'un onlara anlattığı bir şeyi dinliyorlardı. Sınıftan bir kaç kız ve oğlanda onlara eşlik ediyordu. Kyungsoo yanlarına yaklaştıkça Chanyeol'un kucağında duran gitarı yeni fark etmişti. "Chanyeol gitarını getirmiş." Kyungsoo Jongin'in sesini duyduğu an kafasını sola çevirerek ona bakan gözlerle karşılaştı. Oda Jongin gibi yeni fark ediyordu. "Evet getirdiğini görmemiştim. Çaldığını da bilmiyordum." Jongin fark etmeden parmaklarıyla hafifçe Kyungsoo'nun omzunda elini gezdiriyordu. Kyungsoo'nun nefesi tekledi. Gözlerini ondan çekti. Jongin'in sözleriyle bir süre dondu. "Sende o çalarken söylemek ister misin?"
"Ne..?" Kyungsoo ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Parmakları tekrar önünde birleşmiş tırnaklarıyla oynamaya başlamıştı. "Bilemiyorum." Jongin onun gerginliğini fark ederek Kyungsoo'nun birbirine bağlı ellerinden birini alıp çekti. "Sadece yapabileceğini söyledim, yani istersen. Ve tırnaklarını yolmayı bırak. Acıyacak sonra. Yapma öyle." Jongin elini onun elinden çekmeyince Kyungsoo elleri arasındaki parmakları sıkıca tuttu. "Söyleyebileceğimi düşünmüyorum. Ama belki.. denerim." Diğerlerinin olduğu yere geldiklerinde ayrıldılar. Ayakkabılarını çıkarıp hasırın üstünde yan yana bağdaş kurarak oturdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana bir uğra
Roman pour AdolescentsSınıf başkanı Jongin sınıf arkadaşı Kyungsoo'dan hoşlanıyor. /texting/tamamlandı/